|
|
12 Dev Adam ve Formula 1 Senna mı, Schumacher mi? Süper Lig'e merhaba; ya da ilk beşe girecek son takım hangisi? 3 büyükler, Süper Lig ve deniz feneri Ve McLaren ve Jaguar ve Newey |
|||
YİNE FENERBAHÇE Fenerbahçede Mustafa Denizlinin geçen yıl yarattığı ve takımın şampiyonluğa gitmesini sağlayan kazanan taktik bu yıl işe yaramayacak gibi görünüyor (gibi görünüyor diyorum, çünkü halen kaybedilmiş bir şey yok). Geçen yılın en çok eleştirilen teknik adamı Denizli, bu yıl da iki alışkanlığından vazgeçmeyecek anlaşılan: Kazanan taktiği arama ve eleştirilere hedef olma... Yalnız Fenerbahçeli yazarların farkında olmadığı bir şey var, aslında bu ikisi aynı kapıya çıkıyor; Fenerbahçe geçen yıl da aynı futbolu oynuyordu, kazanan taktik olarak kabul gören, ceza sahası yakınlarında kazanılacak faul atışlarını, gole çevirecek ortalarla değerlendirmek ya da kontrataklarla rakip kaleye baskın yapmaktı. Geçen yıl Avrupaya çıkmayan Fenerbahçe, konsantrasyon bozukluğu yaşamıyor, taraftar ise şampiyonluk özlemi içinde kötü futbola karşın stadı dolduruyordu. BAŞARISIZLIK İYİ BİR SINAVDIR 26 Mayısta yazdığımız Ve Fenerbahçe şampiyon başlıklı yazıda Fenerbahçenin şu andaki tek eksiği başarısızlık denen o çok ciddi sınavı daha yaşamamış olması... Şampiyonlar Liginde alınacak olası kötü sonuçlar, taraftarın yönetime, Mustafa Denizliye, futbolculara güvenini sarsacaktır diye yazmış ve sormuştuk: Peki ama bu olası sonuçları önlemek için ne yapmak gerekiyor? Bence bu sorunun yanıtı halen değişmedi. Yazının gerekli bölümü aynen güncelliğini koruyor: Bir kere Fenerbahçe, kadronun Avrupada mücadele edebilmek için yetersiz olduğunu kabullenmeli. Mustafa Denizli Türkiye Liginde şampiyon olan kadro, Şampiyonlar Liginde de başarılı olur düşüncesini sadece futbolcuları motive etmek için sarfediyorsa ve bu kadronun Avrupa ve Lig mücadelesini aynı anda sürdürmeye yeterli olmadığını düşünüyorsa, sorun yok; aksi takdirde sarı-lacivertli kulübü gelecek yıl zor günler bekliyor demektir. Ligde oynadığı maçlarda defansındaki sorunlar skora yansımadığı ve kritik maçlarda genelde yediğinden fazlasını attığı için mutlu sona ulaştı ama hızlı hücumlarda adeta şok yaşıyan defans, maç yoğunluğunun yorgunluğu ve Şampiyonlar Liginin havası nedeniyle Fenerbahçe camiasına kötü günler yaşatabilir. KORKUYU KABULLENMEK Cesaret, korkuyu yok saymak değil, korkuyu kabullenmektir derler... Bence Fenerbahçe yönetiminin farkına varması gereken önemli konu, yaşananların bir film değil, hayatın ta kendisi olduğu. Ve ne yazık ki hayat, bir filmin sonundaki gibi şampiyonluklarla ya da yaşanan en son mutlu olayla sona ermiyor, devam ediyor. Olayı bir gurur meselesi haline getirerek Sonuna kadar Denizlinin ardındayız şeklinde açıklama yapmak, bana göre korkuyu yok saymaktır. Bu yıl Süper Ligdeki mücadelenin daha çekişmeli olacağı bir gerçek, Avrupadaki mücadelede ise önlerinde Galatasaray örneği var ve alınacak başarısız bir kaç sonuç daha, yönetimin üzerindeki baskıyı taşınamaz hale getirebilir. Denizliyi değiştirmek de iyi bir çözüm gibi görünmediğine göre, Denizli ile ama modern futbolun gereklerini yerine getirerek devam etmeyi seçmeliler. Modern futbolun tanımı da artık yavaş yavaş şekilleniyor. Farklı taktikler kabul edilebilir ama sahada mücadele edecek gücü olmayan takımlar kabul edilemez. Ve Fenerbahçenin şu anki en büyük sorunu taktik eksiği değil, sahada mücadele edecek gücü olmaması, yeterli kondüsyona bir türlü ulaşamamasıdır. Fenerbahçe seyircisinin yakında biraz daha büyüyecek stadı doldurmamasının nedenlerini de bence burada araması gerekir yönetimin. Çünkü maçlar 90 dakika oynanıyor ve bu 90 dakikanın tanımı, bundan 5-6 yıl öncesinin 90 dakikasından çok farklı; biz futbolseverler artık 90. dakikada da futbolcuların depar atabilmesini bekliyoruz ve en önemlisi maç boyunca takımlarımızın sahada mücadele etmesi bizim için önemli olan. Çünkü modern futbolda artık kazananlar ve mücadele edenler var sahada. Tuttuğumuz takımların renkleri, adları değişebilir. Maçı kaybedebiliriz, ama yenilen taraf olmak istemiyoruz... YİNE GALATASARAY Galatasaray, Avrupada gerçekten farklı bir görünüm çiziyor. Bana göre iyi futbol oynamıyor, ama skora inanan, kazanma motivasyonuna sahip bir takımla çıkıyor her seferinde sahaya. Ve kazanmayı da başarıyor. Bu gidişle takım benim tahminimin aksine, ikinci tura da çıkacak gibi görünüyor (gibi görünüyor diyorum, çünkü halen kazanılmış bir şey yok). Yaklaşık 6 ay önce oynanan 3-2lik Real Madrid maçından sonra Bu gidişle Galatasaray seyircisi Lucescuyu sevmeye başlayacak belki demiştim, Türk basınının Lucescuyu sevip sevmediğini bilemem ama ben Lucescunun Galatasarayın şu dönemde bulabileceği en iyi teknik adamlardan biri olduğuna inanıyorum. Ne de olsa UEFA şampiyonu olan takımın başına gelen Rumen teknik adam, çok kısa bir süre içinde takımının yüzde 70ini elinizde olmayan nedenlerle kaybetti. Yine de şampiyonluk mücadelesi veriyor ve sarı-kırmızılılar Avrupada da başarılı sonuçlar alıyor. TARİH BÖYLE YAZILMAZ Yine de Galatasarayın tarih yazdığına inanmıyorum; Avrupa Şampiyonlar Liginde çeyrek final oynamış bir takım, Fransa şampiyonunu yendiği için tarih yazmış olamaz. UEFA Şampiyonu takımın taraftarı, Nantes galibiyeti sonrası İstanbulda konvoy yapmamalı bana göre... Belki 5-6 yıl önce Avrupada alınan her galibiyet, tarih yazmak olarak algılanılabilirdi, ama artık zaman değişti, kavramlar da değişmeli... Türk takımlarının Şampiyonlar Ligi mücadelelerini anlatırken, farklı bir dil kullanmalıyız artık, Milli Takımın yüzde 70inin yurtdışında oynadığını bilerek, Fatih Terimin AC Milanın başında sahaya çıktığının bilincine vararak... Doğru kelimeleri kullanmak başarıyı azaltmaz bana göre, gelecekteki başarıların daha ulaşılır olmasını sağlar. Nantes, Galatasaraydan daha iyi oynadı, ama kazanan taraf Galatasaray oldu demek, ne Galatasarayın başarısını azaltır, ne de alınan 6 puanı yok saymak olur. 5 Ağustosta kaleme aldığımız yazıda Sonuçta Galatasaray yeni bir oluşum içinde ve bu süre öncelikle takımın ekonomik açıdan düzeltileceği bir süre olacakmış gibi görünüyor. Takımın avantajı (bilinen) yıldızların gitmiş olması... Yani takım içinden yıldız ve lider olmayı aklına koyan bir isim Galatasarayı tahmin edilenden daha iyi bir yere getirebilir... diye yazmıştık. Bakalım takım bir lider çıkarabilecek mi? | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||