|
Live Vote is temporarily unavailable.
|
|
Önce ligin kısa değerlendirmesini yapalım, daha sonra geçen yılki sıralamasıyla devam edelim kısa değerlendirmemize:
SÜPER LİGE MERHABA... MI ACABA?
Türkiye Futbol Federasyonu, uzun süredir ligin adını değiştirmek istiyordu, bu yıl amacına ulaştı: Artık Türkiye 1. Ligi yok; mücadele Süper Ligde yapılacak. Süper Lig futbolumuza ne getirecek, en önemlisi futbol kalitesini yükseltecek mi? Bu konuda kimsenin somut bir fikri yok. Yine de ilginç uygulamalarla ilginç ve bana göre başarılı sonuçlara ulaşan Federasyonun Süper Ligini kısaca değerlendirmek gerekirse, geçen yıldan bu yana değişen tek şeyin ligdeki yıldız sayısı olduğu söylenebilir. Yani Süper ama yıldızı az bir lig izleyeceğiz.
Bu da medyanın işine yarayacaktır. İlk haftadan itibaren sadece tek bir maçta bile iyi oynayan her futbolcuyu yıldızlaştırma işi sayesinde, satırlar, sütunlar ve yayın saatleri daha rahat dolacaktır. Basının önündeki en önemli sıkıntı, Türk takımlarının bu yıl Avrupa macerasının daha kısa sürecek olması olabilir....
FENERBAHÇE: İYİKİ STAT VAR
Fenerbahçe seyircisi herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Geçen yıl takıma büyük katkı yapan sarı-lacivertliler, bu yıl da aynı katkıyı sağlamaya kararlı görünüyor. Hangi Fenerliyle konuşsak, bize Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadından hiç bir rakibin çıkamayacağını söylüyor. Tek bir sarı-lacivertli taraftar bile yönetimin iyi bir transfer politikası izlediğini söylemedi bize. Zorlu bir Şampiyonlar Ligi maçına çıkacak olan sarı-lacivertliler, bu maçta Glasgowu stattaki baskıyla alaşağı edeceklerini düşünüyor olsa gerek.
Şaka bir yana Fenerbahçe transfer döneminin en başarılı takımı olarak göze batıyor. Geçen yılki kadroyu korumanın yanı sıra, Oktay, Ümit Özat ve Hakan Bayraktar gibi yerli yıldızları da kadrosuna katmayı başardı. Mustafa Denizlinin kazanan sistem adını verdiği geçen yılki oyun düzenini koruyacak gibi görünüyor. Ben Fenerbahçenin geçen yıl kendi sahası dışında iyi bir futbol oynamadığını düşünenlerdenim. Ve geçen yılki performansın, bu yıl artık Avrupada başarı (ve tabii şampiyonluk, ve tabii Kupada zafer) bekleyen taraftarı ve yönetimi tatmin etmeyeceğini düşünüyorum.
Geçen yıl haftada sadece bir maç oynayan takımın maç kazanan ama yeterli performansı gösteremeyen bir takım olduğu düşünülürse, Mustafa Denizlinin işi zor olacak.
Sonuç? Sonuçta Şampiyonlar Liginden elenmezse haftada 2 maç oynamak zorunda kalacak bir Fenerbahçenin işi Ligde zor olacaktır. Şampiyonlar Liginden elenen bir Fenerbahçenin işi daha zor olacaktır...
GALATASARAY: ARTIK LUCESCUNUN TAKIMI
Takımın ana şablonunu kuran kişinin Lucescu olmadığını biliyorum ama bu yıl Galatasaray, Lucescunun takımı olabilir. Geçen yıl başlayan kan kayıpları bu yıl da sürdü ve artık sarı-kırmızılılar yıldızlarından arınmış (ya da belki sadece yaşlı yıldızları bulunan) bir takım görünümünde. Yani Lucescunun söz geçirmekte zorlanacağı değil, zorlanmayacağı bir takım artık Galatasaray. Geçen yılki Hagi-Emre-Okan üçlüsünün yerinde bu yıl Sergen-Ayhan-Bülent üçlüsünü görecek olan sarı-kırmızılı taraftarların işi bir hayli zor. Galatasaraylılar, bir de hala UEFA şampiyonluğunu kazanan takımı hatırlamaya ve aramaya devam ederse, şampiyonluk bile gelse, hayal kırıklığı yaşayacaklar.
Lucescunun takımının yine de ligde şampiyonluk mücadelesi vereceği düşünülebilir; Avrupada ise geçen yılki yerlere ulaşmayı bir kenara bırakın 2. gruba çıkmak bile bence başarı olacaktır.
Sonuç? Sonuçta Galatasaray yeni bir oluşum içinde ve bu süre öncelikle takımın ekonomik açıdan düzeltileceği bir süre olacakmış gibi görünüyor. Takımın avantajı (bilinen) yıldızların gitmiş olması... Yani takım içinden yıldız ve lider olmayı aklına koyan bir isim Galatasarayı tahmin edilenden daha iyi bir yere getirebilir...
GAZİANTEPSPOR: YENİ AYNI HEDEF Mİ?
Gazientepspor son yılların flaş ekibi. Bu yıl da zirveye oynamak için değil, zirveyi rahatsız etmek için oynarsalar, ligi zevkli hale getirirler ama kendilerine UEFA Kupasına katılmak dışında bir yararları olmaz. İşleri bu yıl daha zor olacak, geçen yıl Anadolunun sevimli takımı görünümündeydiler ve her kesimden büyük destek alıyorlardı. Artık 2 yıl üstüste UEFAya giden ve rakiplerinin gözünde yenilmesi gereken bir ekip konumundalar.
Sonuç? Sonuçta Celal Doğanın yıllardır sürdürdüğü istikrar, Gaziantepsporu belli bir seviyeye getirdi. Daha ileri gidip gitmemek konusunda karar vermek ve ileri adım atacaklarsa, iddialarını ligin başından ortaya koymak zorundalar. Yine de bu yıl ilk beşe girecek takımın Gaziantepspor olması zor görünüyor...
BEŞİKTAŞ: DAUM DOPİNGİ YETER Mİ?
Beşiktaş, Daumu takımın başına getirerek spor adına olumsuz, Beşiktaş adına olumlu bir davranış içine girdi. (Spor adına olumsuz olan, Beşiktaş adına da olumsuz olmalı, ama genelde Türkiyede bu böyle olmuyor). Daum kendini kanıtlamak için Beşiktaşı şampiyon yapmak zorunda. Aksi takdirde ne kendini, ne de yönetimi kurtarabilir. Taktik anlamda ve takımı motive etme konusunda büyük bir yeteneğe sahip olan Daum, teknik direktör olarak tartışmasız iyi bir isim. Avrupa macerasının da olmaması nedeniyle, takımının haftada sadece bir maç oynayacağı düşünülürse, rakiplerine oranla da daha şanslı.
Sonuç? Sonuçta Beşiktaş da, diğerleri kadar şampiyonluk şansına sahip bir takım. Daumun olması, takımın en önemli avantajı. Bakalım siyah-beyazlılara bu yetecek mi?
TRABZONSPOR: NEREDE O ESKİ GÜNLER?
Trabzonspor eski günlere dönüşün özlemi içinde ve yeni bir yapılanmayla bunu başarmaya çalışacak. Bunu başarıp başaramayacaklarını kendileri de bilmiyor. Yabancı oyuncular iyi çıkarsa, 3 büyüklerin sıralamadaki yerlerinin değişmesine neden olabilir, hatta Avrupaya gitme şansı bile yakalarlar.
Sonuç? Sonuçta ilk hedef Avrupaya gitmek olmalı, buna da Kupayı kazanarak değil, ligde ilk iki sırayı alarak ulaşmayı hedeflemeliler. Ne de olsa ikinci sırayla ilk sıra arasında büyük bir puan farkı olmayacaktır ve ikincilik için savaşan bir takımın şampiyonluk şansı da olabilir. Tabii tüm bunlar, daha iyi bir teknik kadro ve daha iddialı, daha motive olmuş bir Trabzon taraftarıyla mümkün...
DİĞERLERİ: İLK BEŞE BİR ARANIYOR
Gaziantepsporun ilk beşe giremeyeceğini tahmin ettiğimize göre, ilk beşin diğer adayı kim olabilir. Burada Ankaragücü, Yimpaş Yozgatspor, Çaykur Rizespor ve Kocaelispor arasında bir seçim yapmamız gerekiyor bana göre. Ama beşincilik için bile bu kadar aday saydığımıza göre, ligin ortalarındaki mücadelenin bu yıl biraz daha heyecanlı geçeceğini söyleyebiliriz. Bana göre en şanslı aday Ankaragücü ama onların da önünde geçen yıl yakaladıkları çıkışı hazırlık maçlarında da sürdürmek gibi bir sorun var. Ne de olsa bir takım sürekli formda olamaz... Yoksa olabilir mi?
İPİ KİM GÖGÜSLER?
Galatasarayın geçen yıl şampiyonluğu son anda kaçırdığı ve Şampiyonlar Liginde çeyrek final oynadığı düşünülürse, bu yıl hayal kırıklığı yaşayacağına kesin gözüyle bakabiliriz. Sarı-kırmızılılar şampiyon olsalar, çeyrek finale çıkamayacaklar.
Fenerbahçenin bu yıl Avrupa Kupalarında mutlaka bir iki maç kazanması gerek. Aksi takdirde şampiyonluk da taraftarı çok fazla mutlu etmeyecektir.
Beşiktaş bunların içinde en şanslı takım konumunda. Avrupaya gitme hakkını yakalamak ve ilk üçe girmek, Daumun üzerindeki baskıyı azaltmaya yetecektir. Haftada sadece bir maç oynayacak olmaları, siyah-beyazlıların daha iyi şeyler yapmasına neden olabilir.
Gaziantepsporun işi zor. Çünkü bu yıl da en az UEFA Kupasını kovalamak zorundalar. Ve bana göre belirlemediğiniz bir hedefe ulaşmak, belirlediğiniz bir hedefe ulaşmaktan daha zordur.
Trabzonspor, bu yıl sadece iyi futbol oynasa, derbilerde başarılı olsa ve Avrupayı yakalasa bile başarılı olacaktır. | |