|
|
Spordaki olasılık hesapları 5 yıldızlı otellerden, Olimpiyat Köyü'ne Okumuş, okumuş, anlamamış... GS zirveye, FB nereye? |
|||
Önce Naimle başlayalım: Naim Süleymanoğlu, Türkiye formasıyla yarışan gelmiş geçmiş en büyük sporculardan biri. Ne Sydneyde sıfır çekmiş olması, ne de Sydneyde sıfır çekmiş olmasının söylenmesi bunu değiştiremez. Yanlış anlamayın, 1988de, Türkiyeye 20 yıl aradan sonra ilk altın madalyayı kazandırdığı için değil, 2000 yılında Sydneyde podyuma çıkabildiği için büyüktür Naim. Bizlere sporda kazanan ya da kaybeden olmadığını, kazananlar ve mücadele edenlerin olduğunu hatırlattığı için. Harun Doğan işte bu nedenle mindere çıkmama kararı alırken hatalıdır. Çünkü Dünya Şampiyonu ünvanlı bir güreşçinin Sonuç hiçbir şeyi değiştirmeyecek diye düşünmeye hakkı yoktur (tabii ki bu nedenle mindere çıkmama hakkı hiç yoktur). Sporda önemli olan gerekli mücadeleyi göstermektir; mücadele edersiniz, kaybedersiniz; mücadele edersiniz, kazanırsınız; mindere çıkmadan kaybetmek Dünya Şampiyonu bir sporcuya yakışmaz. Ekvatoryal Gine adına yüzme yarışlarına katılan ve rakiplerinin 1,5 dakika gerisinde yarışı tamamlayan Moussambaninin bizlere gösterdiği da budur aslında. Kısaca Harun Doğan sporun ilkelerine ihanet ettiği için hatalıdır. Beşiktaşta Leeds yenilgisi sonrası yaşananlar da yine kaybetmeyi bilmemekle ilgili. Beklemediği ağır bir yenilgi alan siyah-beyazlı ekip panik olduğu için olaya, aşırı iyimser bir bakışla yaklaştı. Tabii ki takıma, alınan tek bir yenilgiden sonra ceza vermek doğru değil; ama takıma sahip çıkmak demek, formaların, tekmelerin ve yumrukların havada uçuşmasına göz yummak demek değil ki. Sahada alınacak sonuçlar futbolun olasılıkları içindedir, ama profesyonel sporcular, formalarını çıkartıp atacak kadar kendilerini kaybettiklerinde, ceza alacaklarını bilmeleri gerekir. Kaybeden takıma sahip çıkmakla, formasını atan oyuncuya gerekli uyarıyı yapmak farklı şeylerdir. Aynı şekilde agresif futbol oynatma hakkına sahip olmakla, sahada maç yöneten hakeme küfür etme hakkına sahip olmak da farklı şeylerdir. Görünen o ki Fatih Terimin Fiorentinası, yavaş yavaş Terimin istediği kıvama geliyor. Takım agresif futbol oynuyor, futbolcuların çoğu her kararda hakeme itiraz ediyor, yaptıkları el kol hareketleriyle hakemin kart göstermemesini eleştiriyor, kazanmayı en az teknik direktörleri kadar istediklerini gösteriyor; -Terimin futboldaki en önemli unsurlardan birinin koşmak, mücadele etmek olduğunu bildiği ve bunu futbolcularına iyi aşıladığı gözönüne alınırsa ve eğer zaman tanınırsa- yakında kazanmasını da öğreneceklerdir. Tabii ki önce Terimin kaybetmeyi ve bir ülkede yabancı antrenör olmanın ne demek olduğunu öğrenmesi gerekecek. | ||||
Biraz ondan, biraz bundan Euro 2000'den arda kalanlar Hayallerim, Milli Takım ve Medya Farklı, farklı, farklı soru (2) Farklı, farklı, farklı açı |
|||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||