| | | | Önce futbol bilginizi ve genel kültürünüzü sınayalım, daha sonra olayın kısa özetine geçeceğiz...
Geçen yıl UEFA Kupası’nı hangi takım kazanmıştı? 2 yıl önce kupayı müzesine götüren ülke hangisiydi? 15 yıl önce bir kupa finalinde 39 kişinin ölmesine yolaçan olaylara hangi ülke taraftarları neden olmuştu?
Galatasaray, Türkiye’nin, hatta Avrupa’nın en başarılı takımlarından biri. Bu konuda herhangi bir tartışma sözkonusu bile olamaz. Ama aynı zamanda Avrupa’nın finansal açıdan en kötü yönetilen takımlarından da biri. Takım uzun zamandır nakit sıkıntısı içinde, borçlarını ödeyemiyor, hatta rivayetlere göre artık kredi alabilecek durumda bile değil. Sarı-kırmızılı takımın UEFA Kupası’nı alması bile, içinde bulunulan nakit sıkıntısını aşmasına yardımcı olamıyor. Bunun üzerine Galatasaray’ın bir Türk takımı olduğu hatırlanıyor. Ve Türkiye’de işlerin nasıl yürüdüğü... “Tabii ki devlet bu işe el atmalı” diyor bir kısım Galatasaraylı yazar, “Galatasaray, Türkiye’nin tanıtımını yapmıştır, bu nedenle devlet tarafından kurtarılmalıdır ve takım için tanıtım bütçesinden bir ödenek ayrılmalıdır”. Belki inanmayacaksınız ama pek çok Galatasaraylı bu fikre sıkıca sarılmış durumda. 25 milyon dolar az, 50 milyon dolar verilsin diyenler bile var. Herkes, her gün yeni bir fikir atıyor ortaya. Bizim de bir önerimiz var bu konuda.
Pek çok Galatasaraylı’ya göre Türkiye’nin dörtte biri sarı-kırmızılı takımın taraftarı, 15 milyon taraftar UEFA Kupası’nın hatırına takımlarına sadece 1 dolar, (biraz gönlü zengin olanlardan 2 dolar kabul edilir) versinler, böylece devletten istenen 15-20 milyon dolar tanıtım bütçesinde kalsın ve harcanması gereken yere, harcanması gerektiği biçimde harcansın.
Yazının başına dönelim tekrar ve soruları yanıtlamaya çalışalım:
Galatasaray’ı biz kurtaramayız, iyi bir kulüp, sahada gösterdiği başarıyı finansal alanda da göstermek zorundadır; gerekirse futbolcularından bir kaçını satıp bu sorunu aşma yoluna gitmelidir; hiç bir takım sonsuza kadar aynı performansı gösteremez (zaten sporun güzel tarafı da budur, belki bizler bunun farkında değiliz ama Avrupa’da şampiyonlar son maçlarda değişiyor, 10 yıl önce Avrupa’yı titreten takımlar ikinci lige düşebiliyor), devlet destekli olarak sportif alanda başarılı olması sağlanamaz, sağlanmamalıdır.
Efes’in, Eczacıbaşı’nın ya da ülkemizi yurtdışında aynı başarıyla temsil edenlerin suçu, tamamen Türkiye’de olmalarıdır, basının futbol dışındaki sporlara bakış açısıdır.
Galatasaray, Türkiye’nin yurtdışındaki tanıtımını yapmıştır, yapmaya da devam edecektir, çünkü bir futbol takımının amacı maç kazanmak, ileriye, daha ileriye gitmektir. Sarı-kırmızılılar UEFA Kupası’nı kazanarak zaten hakettikleri maddi-manevi başarıyı yakaladılar, UEFA’dan ve reklam gelirlerinden yüklü miktarda ödeme aldılar. Madalyonun diğer yüzünde İstanbul’da öldürülen iki kişinin, İngiltere’deki gerilimin, Kopenhag’daki kavgaların Türkiye imajına verdiği yaralar olduğu unutulmamalıdır. Bugünlerde sadece UEFA Kupası’nı görenler, zaman geçtikçe fotoğrafın tümünü kavrayacaklar; Kopenhag ve dünya, sadece Galatasaray bayraklarını değil, İngiliz ve Türk seyircilerin kavgasını izledi canlı yayınlarda.
Diğer sorular mı? Aslına bakarsanız bir futbol sevmeyen olarak geçen yıl UEFA Kupası’nı kimin kazandığını, önceki yıl ise hangi ülkelerin final oynadığını hatırlamıyorum.
15 yıl önceki olay mı? Tabii ki İngiliz seyirciler...
| |
