| | | | Galatasaray’a UEFA Kupası sonrasında devlet yardımı yapmak, kabul edilemez bir davranıştır. Verilecek olan maddi destek, kesinlikle ödül değil, bir yardım olacaktır; ödül kelimesi sadece ve sadece belli bir karşılaşmadan önce belirlenen tutar için kullanılabilir. Biz de, Türkiye’de yaşayan insanların çoğu gibi Galatasaray’ın başarısından gurur duyduk, hatta (NTVMSNBC yazarı Mehmet Demirkol’un da yazdığı gibi) hayal bile edemediğimiz bir başarıydı kupanın bir Türk futbolcunun elinde olması. Yine de Galatasaray’ın Devlet tarafından kurtarılmasına karşıyız. Burada Galatasaray karşıtı olmak değil sorun, bir fikrin karşısında olmak. Sarı-kırmızılı yöneticilerin yapmış olduğu hataların bedelini neden vergilerimizle ödeyelim. Bir kulübün borçlanması, o kulübün yoneticilerinin sorunudur; çözümünü de o kulübün yöneticileri bulmalıdır. Ve emin olun, bunun çözümü Devlet yardımı olmamalıdır. Efes, Ülker ya da diğer bir basketbol kulübü NBA’den yapacakları -ve bedeli 15 milyon doları geçmeyecek- bir iki transferle Avrupa Şampiyonluğu’nu yakaladıklarında, devletten alacakları ‘yardım’la bunu finanse ettiklerinde, Devletspor’u şampiyon yapmış sayılmaz mıyız?
Sporsuz bir yasam düşünemiyoruz, ama spordan önemli (ya da en azından spor kadar önemli) şeyler olduğunun da bilincindeyiz. Biz de sporu çok seviyoruz ve tabii ki sporun sadece futboldan ibaret olmadığını biliyoruz. Gelen tepkilerden anladığımız kadarıyla, yazımızı okuyanların bir kısmı futbolda kazanılan başarının üstünde bir şey olabileceğine inanmıyor. 30 milyar verilmediği için son 2 yıldır kırılan tüm atletizm rekorlarının geçersiz sayıldığı bir ülkede yaşadığımız gözönüne alınırsa, bunu anlayışla karşılamak zorundayız anlaşılan.
Galatasaray’ı ancak Galatasaray kurtarabilir. Şirketleşme yolunda sağlıklı adımlar atarak (ki bu konuda NTVMSNBC’nin de yazdığı gibi önemli adımlar atmaya hazırlanıyorlar), gelirlerini çeşitlendirerek, maliyetlerini kontrol ederek, isim haklarının değerini artırarak, yeni yatırımlar yaparak. Siyaseti spora bulaştırmak ya da milletvekillerini maça götürmek kimseye bir yarar sağlamaz. (Aslında ‘Fenerbahçe’nin vergi borçları silindi mi’ sorusuna, ‘Zaten bütün futbol kulüpleri vergi kaçırıyor’ cevabını veren Maliye Bakanı Sümer Oral hakkında da bir iki kelime yazmak isterdik ama bu bir sütun değil, bir kitap konusu olması gerektiği için es geçiyoruz).
Galatasaraylılar’ı da anlamakta zorlanıyorum: ‘Galatasaraylı futbolculara ‘ödül’ verilmesi gerekir’ fikrini savunmak yerine, ‘mali sıkıntıdaki Galatasaray’a ‘yardım’ edilsin’ diyorlar. Sanırım bu konuda en sağlıklı düşünen kişi ‘CNN-Türk’te Mehmet Ali Birand’ın sorularını yanıtlarken “Bu kesinlikle Türkiye’nin başarısı değildir, Bu bizim başarımızdır, bizim hakkımızdır, GS’li futbolcuların, yönetimin ve teknik heyetin. Bizim kupayı almamız Türkiye’de bir ilerleme olduğu anlamına gelmez, kimse bundan kendine bir pay çıkarmasın” diyen Galatasaray’ın eski, Fiorentina’nın yeni teknik direktörü Fatih Terim. | |
Farklı, farklı, farklı açı
