| | | | Dikkat edin, burada Fatih Terim’in iyi bir teknik direktör olup olmadığını tartışmıyoruz... Burada sorun Terim’in teknik direktörlük ya da liderlik konusundaki başarısı değil. Ne elindeki isimleri yıldızlaştırma konusundaki ustalığını, ne yönettiği takıma kazandırdığı karakteri, ne de oynattığı agresif, gole dönük futbolu eleştiriyoruz. Bulunduğu yerde tek adam olma isteğine de karşı değiliz; bizim karşı olduğumuz başarılı olduğu ortamlarda çalıştığı kulübün üzerine çıkma isteğini dizginleyememesi. Bize göre Galatasaray’dan ayrılma nedeni de buydu Terim’in. Galatasaray’da da kulüp yönetimiyle görüşme yapmış, kulüp, Fatih Terim’in kalacağını açıkladıktan sonra yaptığı basın toplantısıyla İtalya’da Fiorentina’nın başına geçeceğini söylemişti. Hatta belki de Galatasaray’la pazarlıkları sürdürürken Fiorentina’yla anlaşmıştı (şu anda da Fiorentina’nın başında ama pek de inandırıcı olmayan İtalyan basının söylediğine göre Milan’la anlaşmış olabilir).
Bize göre Terim’in sorunu Fiorentina’da istediklerinin yapılmayacak olması değil, başarılı olduğu ortamlarda çalıştığı kulübün üzerine çıkma isteğini dizginleyememe alışkanlığının depreşmesi. Bu nedenle yine Galatasaray’da yarattığı ortamı yaratıyor başarılı teknik adam. Ayrılırken diğer teknik adamlar gibi yapmıyor, Galatasaray örneğinde olduğu gibi ardında pek çok sorun ve tartışma bırakarak gidiyor. Ve teknik direktörlük konusunda da yeni bir çığır açarak: Hayır yanlış anlamayın, oynattığı futbolla değil, “Ben bu takımın her şeyiyim, başarılıyım ve benim istediğimi yapmak zorundasınız, çünkü bu benim takımım” diyerek. Belki de bu nedenle Terim dışındaki teknik direktörlere nasip olmayan efsaneler yaratılıyor futbol kamuoyunda... Ne efsanesi demeyin, siz hiç Cruyff’un Barcelonası, Ferguson’un Manchester’ı ya da Huber’in Valencia’sı dendiğini duydunuz mu?
SİZE DE ÇIKABİLİR
Yazımızın başında taraftarlara ‘Sizin teknik direktörünüz böyle bir davranışta bulunsa, kulüp yönetimini hatalı bile bulsanız ne yapardınız? diye sormuştuk. Büyük ihtimalle tepkiniz ilk başka kulübe kızgınlık duymak, bir süre sonra ‘Kişiler, kulüplerin ardından gelir’ şeklinde düşünmek olacaktır. Bana göre Fatih Terim’in de geçeceği evre bu olacak. Taraftarın büyük desteğini alan Terim, alacağı ilk başarısız sonuçta ilk tepkileri duymaya başlayacaktır (hatta şimdiden başladı bile). Daha sonra futbolcunun tepkisi gelecektir. Gelecek sezon takımın başında olmayacağını açıklayan Terim’le kulüp yönetimi arasında seçim yapmak zorunda kalacak olan futbolcular, bunun tepkisini, Terim’e göstereceklerdir. Bana göre bu durum Terim’in takım üzerindeki etkisini de azaltacaktır.
Yazının başında da söylediğimiz gibi, Fatih Terim’in başarılı olduğunu hepimiz kabul ediyoruz, ama başarı kişilere her istediklerini yapma hakkı vermez. “Fatih Terim her istediğini yapar, o takımı o yarattı” diye düşünenlerdenseniz, unutmayın, Rui Costa’nın sezon ortasında takımı bırakmasına, Hagi’nin teknik direktörüyle kapışmasına, Bergkamp’ın kulüp başkanıyla polemiğe girmesine de razı olmak zorundasınız... | |
'Yeni yeni isabet etmeye başladı da...'
