|
|
Haberde Kirch medya şirketler grubunun, ARD ve ZDF ile yayın hakları konusunda anlaşmaya varamadığı, ARD ve ZDFnin, 2002 Dünya Futbol Şampiyonası yayın haklarını da elde edemediği için Almanyada gelecek yıl, 1954 yılından bu yana ilk kez bir Dünya Futbol Şampiyonasını yayın hakkı, resmi televizyon kanallarına verilmemiş olacağı da belirtiliyordu. Olayın nedeni ise kısaca 2006 Dünya Futbol Şampiyonası yayın hakları için talep edilen 500 milyon markın fazla bulunması olarak açıklandı. FUTBOLUN DEĞİŞEN ÇEHRESİ Futbolun değişen yüzü ne demek? Bir süredir milyonlarca dolarlık transfer rakamlarının altından kalkmak için tek çareyi milyar dolarlarla ifade edilen TV yayın haklarıyla karşılamayı kafasına koymuş olan futbol, artık tribünleri dolduranları eğlendirmek, televizyon başındakileri heyecanlandırmak için oynanan bir oyun değil. Mücadele tabii ki kazanmak için yapılıyor, ama hem puan, hem maç, hem de para kazanmak için. Ve futbolun en yetkili birimleri, çok kısa bir süre sonra, Formula 1 benzeri yeni organizasyonlarla, futbolun cirosunu daha büyük rakamlara ulaştırmaya, TV gelirlerinden -TVlere de kazandırarak- daha büyük paylar elde etmeye çalışacaklar. FİFA tarafından Kirch grubuna satılan Dünya Kupası yayın haklarını ve gelecekteki olası gelişmeleri yazının sonunda dönmek üzere bir kenara bırakarak, TV yayın hakları ve profesyonel kulüp yönetimi konusunda sadece Türkiyede değil, tüm dünyada gıpta edilerek izlenen İngiltereye dönelim isterseniz. TV YAYINLARI IÇIN ASTRONOMİK RAKAMLAR Rakamları ve olaylar ardarda sıralandığında ortaya ilginç bir tablo çıkıyor: İngilterenin güçlü televizyonlarından Sky TV, 1992 yılında Premier League maçlarının yayın hakkını 5 yıllığına kazanıyor. 1996da ise BSkyB, 2000-2001 sezonuna kadar sürecek 4 yıllık kontrat ve 60 canlı yayın için 670 milyon sterlin ödemeyi taahhüt ediyor (ve ödüyor). Kablolu yayın ile izle ve öde sistemini en iyi işleten kurumlardan biri olan Sky TVnin şu andaki kablolu TV abone sayısı 4,2 milyon. BSkyBnin, İngiltere Premier Liginin 66 karşılaşmasını canlı yayınlamak için önerdiği yeni anlaşmanın tutarının ise 1.1 milyar sterlin olabileceği söyleniyor. ITVnin benzer bir anlaşması için 1988 yılında ödediği ücret 44 milyon sterlindi. Kısaca BSkyBnin liderliğinde sürdürülen futbol yayın haklarındaki savaş, astronomik rakamlara ulaşma yolunda hızla ilerliyordu. KULUBÜ ALIRSAN, YAYINI DA ALIRSIN Rakamların her geçen gün artması, pek çok medya kuruluşu futbol kulüplerinden pay almaya itti. İzle ve öde sistemini geliştirebilmek için çalışan ve bu nedenle futbol yayın haklarına 328 milyon sterlin ödemeye hazır olan NTL, Leicester City ve Glasgow Rangersa yatırım yapma kararı aldı. NTLnin bunda başarılı olması diğer TV şirketlerinin de aynı yolu izlemek için girişimlerde bulunmasına neden oldu. Kısaca TV kuruluşları, havuz ihaleleriyle kulüplerin TV yayınlarını almak yerine, kulüplerin hisselerini almanın daha kolay olacağını düşünmeye başlamışlardı. GIPTA EDİLEN KULÜP MANCHESTER Futbolun değişen çehresinin en güzel örneği ve tüm kulüpler tarafından kıskançlıkla izlenen ama bir türlü anlaşılamayan Manchester United, Martin Edwardsın yönetiminde dünyanın en karlı kulüplerinden biri haline geldi. Kulübün vergi öncesi karı, 1993 yılında 4 milyon sterlinden, 1999 yılında 30.5 milyon sterline yükseldi. Avrupada ve İngilterede kazandığı sayısız kupa ve lig şampiyonluğu sayesinde milyarlarca dolarlık sponsorluk anlaşması yapıyor. Kulübün en önemli özelliği, promosyon gelirlerinin, bilet gelirlerinden daha çok olması. Old Trafforddaki müze ve restorantla da gelirlerini arttırmayı başaran kulübün TV yayın gelirlerinden beklentisi ise sadece yüzde 11. Kulübün bir de uzun vadeli amacı var: Deniz aşırı pazarlamaya girmek ve Orta Doğuda gelirleri arttırmak. Ama Manchesterin futbol dünyasındaki özel yeri bu kadarla kalmıyor. Kırmızı şeytanlar, Manchester United TV adı altında bir televizyon kanalı kurmak ve TV sahibi futbol kulübü olarak adını tarihe altın harflerle yazdırmak istiyor. Kısaca bir futbol kulübü, kendi TVsi sayesinde TV gelirlerini arttırabileceğini düşünmeye başlıyordu. BSKYB VE MANCHESTER BSkyBnin Manchester Uniteda olan ilgisinin artması da bu dönemlere rastlıyor. BSkyBnin Manchester Unitedı ele geçirmeye, devralmaya çalışıyor ama İngiltere rekabet kurulu buna izin vermiyor. BSkyB, Bağımsız bir Manchester Unitedın, futbol konusundaki dominasyonuna engel olabileceğini düşünerek, kulübe sağlayacağı maddiyatın çok büyük olacağını söylüyor ve gelirlerin de her geçen yıl artacağını belirtiyor ama kendi özel televizyonunu kuran Manchesteri kandıramıyor. Kırmızı Şeytanlar, büyük ihtimalle 2001de kendi maçlarını kendi yayınlayacak ve böyle bir şey olursa BSkyBnin futboldaki monopolünü de kırmış olacak. GELECEK HAFTA: BİZ ONLARDAN İLERDEYİZ | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||