|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
ANKARA Ankaranın son bir haftayı Liste ve küskünler hareketi depremiyle geçireceği beklenirken, Mesut Yılmaz bombası patladı. MHPnin uyum yasaları için Anayasa Mahkemesine başvurması ve daha da önemlisi çıkarılacak yönetmelik ve tüzükler konusunda MHPli bakanların engelleyici bir tavra gireceklerinin görülmesi Yılmazı harekete geçirdi. YILMAZ ÇOK MU HAKSIZDI? Yılmaz, MHP Avrupa Birliği yolunu tıkıyor çıkışını yaptığında ilgili-ilgisiz , bilgili-bilgisiz herkesten çok sert tepkiler aldı. Çünkü, Yılmazın sabıkalarından dolayı herkes ANAP liderinin çıkışının asıl amacının seçimi erteletmek olduğunu düşündü. Yılmaz da Bu hükümet bozulmalı, Başbakan çekilmeli, aksi halde biz çekiliriz diyerek bu tür algılamaya kelimenin tam anlamıyla çanak tuttu. Eğer Yılmaz MHP çekilmeli çıkışını başlangıçta yapsaydı, yani yöntemini doğru kurgulasaydı ve yeni hükümet arayışını hiç dillendirmeseydi, belki bu kadar yanlış anlaşılmazdı. Tabii seçimlerin 3 Kasımda yapılmasını istediğini de ilk açıklamasında dile getirmek zorundaydı.Bu nedenle hem Ecevitin algılama sorunu! yüzünden yaptığı açıklama, hem Yılmazın iki gün içinde seçimle ilgili yaptığı çelişkili açıklamalar, ANAP liderinin inandırıcılığına büyük darbe vurdu. Peki Yılmaz seçimin ertelenmesini gerçekten istemiyor mu? Aksi yönde defalarca yaptığı açıklamalara rağmen halen kendisine inanan neredeyse yok gibi. Yılmazın seçimin ertelenmesini istediği açık. Ancak bu durum üç gerçeği değiştirmiyor; Bir, Yılmaz seçimin ertelenmesi için açıktan girişim yapamaz, iki, AB yolunun tıkanabileceği doğrudur, üç, mutlaka yeni hükümet kurulmalıdır. AB YOLUNU MHP TIKAYABİLİR Mİ? Uyum paketinde yeralan yasalara ilişkin yönetmelik çalışmaları hızla sürüyor. Çıkarılacak yönetmeliklerin bir bölümü bakanların imzasıyla yayınlanıp yürürlüğe girecek ama bir kısmı da bakanlar kurulunun onayından geçmek zorunda. İşte bu noktada MHPli bakanların tavrı önemli. Bir süredir Ankara kulislerine MHPli bakanların Hayır oyu verdiğimiz yasaların uygulamasına yardımcı olmamız beklenemez dedikleri yansımış durumda. Örneğin azınlık vakıflarının mal edinmesiyle ilgili düzenlemeye başta Faruk Bal olmak üzere kimi MHPli bakanların karşı çıktığı biliniyor. Bir başka örnek, Türkçe dışında dillerde yayın konusunda RTÜK tarafından yayınlanacak yönetmelik. MHP kontenjanından RTÜKe giren üyelerin bu konuda direneceklerine de inanılıyor. İşte bu nedenler Yılmazın çıkışındaki haklılık noktaları. Bu açıdan bakıldığında gerçekten AB uyum yasalarının uygulanmasını kolaylaştıracak yeni bir hükümete ihtiyaç ortaya çıkıyor. İPLER TAMAMEN KOPMUŞKEN Bu hükümetin seçime kadar devam etmesi gerektiğini savunanlar hiç de küçümsenmeyecek boyutta. Ancak hem yukarda detayıyla anlatılan gerekçeyle hem de Yılmazın çıkışından sonra yaşanan süreçte dile getirilen karşılıklı suçlamalar nedeniyle artık bu hükümetin ayakta durması bir yana, bakanlar kurulunun toplanabilmesi bile mucize gibi görülüyor. Şevket Bülent Yahnici gibi öfkesine hakim olamayan MHPlilerin Yılmaza yönelik sırtlan dişini gösterdi türü hakaret dolu açıklamalarını bir kenara bıraksak bile, daha önemlisi Yılmazla Ecevit arasındaki ilişki de büyük darbe yedi. Hükümet artık üç parçadır. Bu durumda yapılması gereken 3 Kasım seçimlerine kadar işbaşında kalacak, temel görevi AB uyum yasalarını hayata geçirmek ve ekonomiye sahip çıkmak olan yeni bir hükümet kurulması gerekmektedir. LİDERLERİN KÜSKÜN SINAVI Böyle bir hükümet kimlerden oluşmalıdır? Bu sorunun cevabının aslında çok önemi yok. MHP dışında herhangi bir partinin azınlık hükümeti bile düşünülebilir. Ya da gerçek AB isteklilerinin koalisyonu bile düşünülebilir. Peki uyumlu bir hükümet kurulursa seçimler 2003 baharına ertelenemez mi, bunun ne zararı olur? Aslında uyumlu bir hükümetin 2003 baharına kadar görevde kalmasında sakınca olmazdı, eğer iş buralara varmasaydı. Yani seçimi ertelemek için artık çok geç kalınmıştır. | |||||||||
Çünkü seçimin 3 Kasımda yapılması artık parlamento ve özellikle de liderler açısından bir haysiyet ve samimiyet sınavı haline gelmiştir. Yılmazın çıkışından sonra Çiller, Erdoğan, Kutan dahil aslında seçimin ertelenmesini isteyebilecek liderler bile altını çizerek 3 Kasımı işaret ettiler. Aksi yönde davranışları yalnız kendilerine ve partilerine değil parlamentoya yönelik güvensizliği yıkıcı boyutlara taşıyabilir. Küskünler hareketinin başlayacağı çok açık. Destek verecek milletvekili sayısının rekor kırabilecek düzeye çıkabileceği de görülüyor. Ancak liderler, hem kendi ağırlıklarını, hem parti tabanlarının ve genel kamuoyunun desteğini alarak küskünler üzerinde baskı kurmak zorundadırlar. İşlerinin kolay olmadığını kabul etmek gerek. Hele kendileri bile Meclise veda etme kaygısı taşırken, küskün ve kızgın vekillere söz geçirebilmeleri çok zor. Ama liderlik böyle günlerde bille olur. | |||||||||
"Örtün" bu tartışmayı!... Derviş "Süper CHP'li" mi olacak? Erken seçim en son ihtimal Artık DSP'nin de muhalefeti var İyi tatiller sayın milletvekilleri!... Bahçeli, Ecevit'le acilen görüşmeli Peki, şimdi n'olacak? On soru, on cevap İdama yeni formül ve MHP'nin yalnızlaşması Ecevit'in hastalığından mı yoksa kendimizden mi korkuyoruz? Hazırlıklı olun, Ankara sert tartışacak! Terim "gerçekten imparator" olmak istiyorsa Derviş senaryoları; "Nereye payidar nereye?" Bayar, biraz "ithal" kalmalı!!! Bahçeli "1 Nisan şakası" yapmadıysa Hükümet kendini derhal yenilemeli Yasayı "kahramanca" çiğnemek Ecevit idam tartışmasını bitirmeli Keçeciler, son soruyu önce sordu MHP kendi ikna olmalı İdam için uyum formülü Uyum yasalarını MHP değiştirmeli Bahçeli'yi "anlamak" zorundayız Bahçeli ve Sezer de ABD'ye gitmeli Kime, ne verilecek, nasıl geri alınacak? Bankacılık operasyonu: Kim kimi kurtarıyor? 2001 müsibetti, bin nasihatten evlaydı |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||