Home page
Haber Menüsü


Ümit Sezgin
Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.
 
Hükümet kendini derhal yenilemeli
 
Hükümet artık metal yorgunu. Ortaklar arasındaki güven büyük oranda aşındı. MHP ile ANAP dialog imkanını yitirmek üzereler, artık Ecevit de derman olamıyor, ara bulamıyor.
 
Ankara
NTV-MSNBC
 
26 Mart—  Asıl çözüm Parlamento’nun yenilenmesi ama ekonominin koşulları da buna izin vermiyor. Bu durumda yapılması gereken hükümette büyük bir revizyona giderek umut ve güven tazelemek. Artık Bahçeli ve Ecevit direnmekten vazgeçmeli.

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

  Türkiye bir değil, iki sırat köprüsünden birden geçiyor. Bir yandan Avrupa Birliği üyeliği için hayati önem taşıyan adımların atıldığı bir dönem. Ya Avrupa Birliği üyeliği süreci takvimiyle başlayacak ya da vuslat belirsiz bir bahara kalacak. Öte yandan da ekonomide çok kritik kararların alınması gereken bir süreç yaşanıyor. Krizin belki akut dönemi bitti ama “büyüme mi, enflasyon mu?” gibi yarını belirleyecek kararların alınması gerekiyor. Atılacak yanlış bir adım artık hasta için öldürücü olabilecek. Irak müdahalesi gibi etkenleri ise saymıyorum bile...
       İşte böyle bir süreçte Türkiye’nin hem enerjik hem de gerçekten uyumlu bir hükümete ihtiyacı var. Çünkü bu kararlar riskli olduğu kadar pek çok potansiyel tartışma hatta çatışma konusunu da içeriyor. Hızlı, doğru ve uyum içinde karar alamayan bir hükümet ne yazık ki Türkiye’ye tüm şanslarını yitirtme riski getiriyor.
       
HÜKÜMET YORULDU
       Son günlerde yaşanan gelişmeler açık biçimde artık hükümetin yorulduğunu ortaya koyuyor. Yaşanan iki büyük kriz, Avrupa Birliği üyeliği için gerekli temel reformların çıkarılması ve uluslararası konjonktürdeki çalkantılar hükümeti ve hatta Meclis’i kelimenin gerçek anlamıyla yordu.
       Üstelik bu hükümet ortakları bu adımları atarken pek çok temel konuda çatışma yaratan görüş farklılıklarını absorbe etmek ve uyum göstermek zorunda kaldılar.
       Bir tek parti iktidarını bile yıpratacak bu süreç üç ayrı dünya görüşünü temsil eden partinin ortaklığındaki hükümeti elbette çok daha fazla hırpalayacaktı ve hırpaladı da.
       Aynı yorgunluğu, üç partinin çoğunlukta olduğu Meclis’te de görüyoruz. Meclis de rekor sayılabilecek miktarda yasa çıkarıp Anayasa’da köklü değişiklikler yaparken enerjisinin büyük bölümünü yitirdi.
       Şimdi bakıyoruz, pek çok yasa tasarısı ya da kararname taslağı Başbakanlıkta, Bakanlar Kurulu’nda karara bağlanmayı bekliyor. Çoğunda görüş ayrılığı olduğu için hükümet üyeleri dokunmak bile istemiyorlar, görünen o ki artık tartışmaya bile mecalleri kalmadı.
       Hükümetin hazırladığı tasarılar Meclis’e geliyor, bir bakıyorsunuz tasarıdaki her madde için yine hükümet ortaklarının hazırladığı çok sayıda önerge gündemde. İşte 22 maddelik Borçlanma Yasa Tasarısı. Komisyona geldiği gün Derviş’in elinde her madde için ayrı ayrı hazırlanmış önergeler vardı. Bu da hükümetin tasarıyı yeterli biçimde hazırlayamadığının en büyük kanıtı değil mi?
       Kanıta ihtiyaç varsa işte bir tane daha; Şeffaflık ve Etkin Yönetim Kararnamesi aylarca süründükten ve kuşa çevrildikten sonra Bakanlar Kurulu’nda imzaların tamamlandığı açıklandı. Ancak kararname yaklaşık 20 gündür açıklanmayı ve yürürlüğe konmayı bekliyor.
       İşte idam cezasının kaldırılmasına dair yasa tasarısı. Aylardır tartışılıyor ama bir türlü tasarı haline getirilip Meclis’e gönderilemiyor. Çünkü hükümet ortakları artık sorunu çözüp, uzlaşmayı sağlayacak gücü kendilerinde bulamıyorlar.
       Literatürde bunun adı metal yorgunluğudur.
       
ORTAKLIK GÜVENE DAYANAMIYOR
       Yorgunluk kadar hükümet icraatlerine sekte vuran bir başka neden de hükümet üyeleri arasındaki güvenin zedelenmiş olması.
       MHP ile ANAP arasında yaşanan güvensizlik artık gözle görülür, elle tutulur bir hal aldı. Konuştuğunuz hiç bir partili bunu saklama gereği duymuyor. Bahçeli ve Yılmaz’ın grup konuşmaları neredeyse “demeç savaşlarına” döndü. Önceden isim vermeden ve yıpratıcı olmadan yapılmaya çalışılan açıklamalar artık aleni biçimde, isim vererek ve saldırarak yapılıyor.
       Hükümet kurulduğu günden beri iki ortak arasındaki çekişmelerde arabulucu rolü üstlenen ve gerekli yerlerde gerekli tavrı koyarak sorunu çözen Başbakan Ecevit’in de son dönemde performansının düştüğünü görüyoruz.
       Artık ya tavır koymuyor ya da son ana kadar bekliyor. Kimileri bunu Ecevit’in “Bırakın iki parti birbirini yıpratsın” hesabına bağlıyorsa da, biz buna pek ihtimal vermek istemiyoruz. Olsa olsa Başbakan’ın da sorun çözmekten yorulduğunu düşünüyoruz.
       Hangi nedenle yapıyor olursa olsun, sonuç itibariyle artık Başbakan Ecevit de hükümetteki uyumu ve partiler arasındaki güveni sağlamakta çok zorlanıyor.
       
ÇARE SEÇİM DEĞİL
       Normal koşullarda olsa, böyle bir ortamda ilk akla gelecek formül seçim ve parlamentonun yenilenmesi olurdu. Ancak Türkiye iki sırat köprüsünden birden geçerken bir seçim yükünü kaldıramaz.
       Bir seçim atmosferinde ne ekonomi için gerekli kararlı adımlar atılabilir ne de Avrupa Birliği’ne yönelik hayati önem taşıyan kararlar alınabilir.
       Parlamento’dan yeni bir hükümet çıkarılması da bir alternatif olarak görünmüyor. Meclis aritmetiği gereği MHP ve DSP’siz hükümet düşünmek çok zor. Elbette çeşitli matematiksel formüller var ama bunların siyaseten hayata geçmesi neredeyse imkansız. Geriye MHP ve DSP’nin koalisyona ANAP’ın yerine bir başka partiyi almaları formülü kalıyor ki, hangi partiyi seçerlerse seçsinler bu hükümetten daha başarılı olunabileceğinin garantisi yok.
       Bu durumda geriye tek bir seçenek kalıyor; bu partilerle, bu hükümetle normal seçim dönemine kadar gitmek.
       
HÜKÜMETE ENERJİ VE MORAL TAKVİYESİ ŞART
       Ancak hükümetin bu yapısıyla iki sene daha gitmesi ise yukarda saydığımız nedenlerle çok zor görünüyor.
       Yapılması gereken hükümete enerji ve moral takviyesi... Bunun da tek yolu hükümette geniş çaplı bir revizyona gitmek...
       Meclis’e baktığımız zaman hükümette görev almaya hazır, çalışmak için can atan çok sayıda isme rastlıyoruz. Kabine’ye baktığımız zaman da neredeyse “Bitse de gitsek” havasındaki çok sayıda bakan görüyoruz.


       Bu moral takviyesinin bir başka ayağı da, Meclis’te güven tazelemek olabilir. Geniş çaplı revizyon yaptıktan sonra hükümet Meclis’ten güvenoyu alarak taze bir başlangıç yapabilir. Böylesi yeniden yapılanmış ve güven tazelemiş bir hükümet de Türkiye’yi 2004 seçimlerine kadar götürebilir.
       Aksi halde ortakların artık uzlaşamaz bir noktaya gelmeleri hiç de sürpriz olmayacaktır. Ve belki de hükümet bu değişiklikleri mecbur kalarak yapacaktır.
       Bu noktada özellikle Ecevit ve Bahçeli’nin direnmekten, inat etmekten vazgeçip, mecbur kalmadan hükümeti yenilemeleri gerekiyor.
       Yoksa Avrupa Birliği’ne ve ekonomiye yönelik bu kaos ağırlaşarak sürecek, Türkiye de sırat köprülerinden geçemeyecek.
       

Ümit Sezgin / CNBC-e Ankara Haber Müdürü
       
 
       
    MSNBC News Yasayı "kahramanca" çiğnemek
MSNBC News Ecevit idam tartışmasını bitirmeli
MSNBC News Keçeciler, son soruyu önce sordu
MSNBC News MHP kendi ikna olmalı
MSNBC News İdam için uyum formülü
MSNBC News Uyum yasalarını MHP değiştirmeli
MSNBC News Bahçeli'yi "anlamak" zorundayız
MSNBC News Bahçeli ve Sezer de ABD'ye gitmeli
MSNBC News Kime, ne verilecek, nasıl geri alınacak?
MSNBC News Bankacılık operasyonu: Kim kimi kurtarıyor?
MSNBC News 2001 müsibetti, bin nasihatten evlaydı
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları