|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Türkiye bir değil, iki sırat köprüsünden birden geçiyor. Bir yandan Avrupa Birliği üyeliği için hayati önem taşıyan adımların atıldığı bir dönem. Ya Avrupa Birliği üyeliği süreci takvimiyle başlayacak ya da vuslat belirsiz bir bahara kalacak. Öte yandan da ekonomide çok kritik kararların alınması gereken bir süreç yaşanıyor. Krizin belki akut dönemi bitti ama büyüme mi, enflasyon mu? gibi yarını belirleyecek kararların alınması gerekiyor. Atılacak yanlış bir adım artık hasta için öldürücü olabilecek. Irak müdahalesi gibi etkenleri ise saymıyorum bile... İşte böyle bir süreçte Türkiyenin hem enerjik hem de gerçekten uyumlu bir hükümete ihtiyacı var. Çünkü bu kararlar riskli olduğu kadar pek çok potansiyel tartışma hatta çatışma konusunu da içeriyor. Hızlı, doğru ve uyum içinde karar alamayan bir hükümet ne yazık ki Türkiyeye tüm şanslarını yitirtme riski getiriyor. HÜKÜMET YORULDU Son günlerde yaşanan gelişmeler açık biçimde artık hükümetin yorulduğunu ortaya koyuyor. Yaşanan iki büyük kriz, Avrupa Birliği üyeliği için gerekli temel reformların çıkarılması ve uluslararası konjonktürdeki çalkantılar hükümeti ve hatta Meclisi kelimenin gerçek anlamıyla yordu. Üstelik bu hükümet ortakları bu adımları atarken pek çok temel konuda çatışma yaratan görüş farklılıklarını absorbe etmek ve uyum göstermek zorunda kaldılar. Bir tek parti iktidarını bile yıpratacak bu süreç üç ayrı dünya görüşünü temsil eden partinin ortaklığındaki hükümeti elbette çok daha fazla hırpalayacaktı ve hırpaladı da. Aynı yorgunluğu, üç partinin çoğunlukta olduğu Mecliste de görüyoruz. Meclis de rekor sayılabilecek miktarda yasa çıkarıp Anayasada köklü değişiklikler yaparken enerjisinin büyük bölümünü yitirdi. Şimdi bakıyoruz, pek çok yasa tasarısı ya da kararname taslağı Başbakanlıkta, Bakanlar Kurulunda karara bağlanmayı bekliyor. Çoğunda görüş ayrılığı olduğu için hükümet üyeleri dokunmak bile istemiyorlar, görünen o ki artık tartışmaya bile mecalleri kalmadı. Hükümetin hazırladığı tasarılar Meclise geliyor, bir bakıyorsunuz tasarıdaki her madde için yine hükümet ortaklarının hazırladığı çok sayıda önerge gündemde. İşte 22 maddelik Borçlanma Yasa Tasarısı. Komisyona geldiği gün Dervişin elinde her madde için ayrı ayrı hazırlanmış önergeler vardı. Bu da hükümetin tasarıyı yeterli biçimde hazırlayamadığının en büyük kanıtı değil mi? Kanıta ihtiyaç varsa işte bir tane daha; Şeffaflık ve Etkin Yönetim Kararnamesi aylarca süründükten ve kuşa çevrildikten sonra Bakanlar Kurulunda imzaların tamamlandığı açıklandı. Ancak kararname yaklaşık 20 gündür açıklanmayı ve yürürlüğe konmayı bekliyor. İşte idam cezasının kaldırılmasına dair yasa tasarısı. Aylardır tartışılıyor ama bir türlü tasarı haline getirilip Meclise gönderilemiyor. Çünkü hükümet ortakları artık sorunu çözüp, uzlaşmayı sağlayacak gücü kendilerinde bulamıyorlar. Literatürde bunun adı metal yorgunluğudur. ORTAKLIK GÜVENE DAYANAMIYOR Yorgunluk kadar hükümet icraatlerine sekte vuran bir başka neden de hükümet üyeleri arasındaki güvenin zedelenmiş olması. MHP ile ANAP arasında yaşanan güvensizlik artık gözle görülür, elle tutulur bir hal aldı. Konuştuğunuz hiç bir partili bunu saklama gereği duymuyor. Bahçeli ve Yılmazın grup konuşmaları neredeyse demeç savaşlarına döndü. Önceden isim vermeden ve yıpratıcı olmadan yapılmaya çalışılan açıklamalar artık aleni biçimde, isim vererek ve saldırarak yapılıyor. Hükümet kurulduğu günden beri iki ortak arasındaki çekişmelerde arabulucu rolü üstlenen ve gerekli yerlerde gerekli tavrı koyarak sorunu çözen Başbakan Ecevitin de son dönemde performansının düştüğünü görüyoruz. Artık ya tavır koymuyor ya da son ana kadar bekliyor. Kimileri bunu Ecevitin Bırakın iki parti birbirini yıpratsın hesabına bağlıyorsa da, biz buna pek ihtimal vermek istemiyoruz. Olsa olsa Başbakanın da sorun çözmekten yorulduğunu düşünüyoruz. Hangi nedenle yapıyor olursa olsun, sonuç itibariyle artık Başbakan Ecevit de hükümetteki uyumu ve partiler arasındaki güveni sağlamakta çok zorlanıyor. ÇARE SEÇİM DEĞİL Normal koşullarda olsa, böyle bir ortamda ilk akla gelecek formül seçim ve parlamentonun yenilenmesi olurdu. Ancak Türkiye iki sırat köprüsünden birden geçerken bir seçim yükünü kaldıramaz. Bir seçim atmosferinde ne ekonomi için gerekli kararlı adımlar atılabilir ne de Avrupa Birliğine yönelik hayati önem taşıyan kararlar alınabilir. Parlamentodan yeni bir hükümet çıkarılması da bir alternatif olarak görünmüyor. Meclis aritmetiği gereği MHP ve DSPsiz hükümet düşünmek çok zor. Elbette çeşitli matematiksel formüller var ama bunların siyaseten hayata geçmesi neredeyse imkansız. Geriye MHP ve DSPnin koalisyona ANAPın yerine bir başka partiyi almaları formülü kalıyor ki, hangi partiyi seçerlerse seçsinler bu hükümetten daha başarılı olunabileceğinin garantisi yok. Bu durumda geriye tek bir seçenek kalıyor; bu partilerle, bu hükümetle normal seçim dönemine kadar gitmek. HÜKÜMETE ENERJİ VE MORAL TAKVİYESİ ŞART Ancak hükümetin bu yapısıyla iki sene daha gitmesi ise yukarda saydığımız nedenlerle çok zor görünüyor. Yapılması gereken hükümete enerji ve moral takviyesi... Bunun da tek yolu hükümette geniş çaplı bir revizyona gitmek... Meclise baktığımız zaman hükümette görev almaya hazır, çalışmak için can atan çok sayıda isme rastlıyoruz. Kabineye baktığımız zaman da neredeyse Bitse de gitsek havasındaki çok sayıda bakan görüyoruz. | |||||||||
Bu moral takviyesinin bir başka ayağı da, Mecliste güven tazelemek olabilir. Geniş çaplı revizyon yaptıktan sonra hükümet Meclisten güvenoyu alarak taze bir başlangıç yapabilir. Böylesi yeniden yapılanmış ve güven tazelemiş bir hükümet de Türkiyeyi 2004 seçimlerine kadar götürebilir. Aksi halde ortakların artık uzlaşamaz bir noktaya gelmeleri hiç de sürpriz olmayacaktır. Ve belki de hükümet bu değişiklikleri mecbur kalarak yapacaktır. Bu noktada özellikle Ecevit ve Bahçelinin direnmekten, inat etmekten vazgeçip, mecbur kalmadan hükümeti yenilemeleri gerekiyor. Yoksa Avrupa Birliğine ve ekonomiye yönelik bu kaos ağırlaşarak sürecek, Türkiye de sırat köprülerinden geçemeyecek. Ümit Sezgin / CNBC-e Ankara Haber Müdürü | |||||||||
Yasayı "kahramanca" çiğnemek Ecevit idam tartışmasını bitirmeli Keçeciler, son soruyu önce sordu MHP kendi ikna olmalı İdam için uyum formülü Uyum yasalarını MHP değiştirmeli Bahçeli'yi "anlamak" zorundayız Bahçeli ve Sezer de ABD'ye gitmeli Kime, ne verilecek, nasıl geri alınacak? Bankacılık operasyonu: Kim kimi kurtarıyor? 2001 müsibetti, bin nasihatten evlaydı |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||