|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Kriz nedeniyle zor durumda kalan bankalar için düşünülen sermaye desteği konusunda itirazlar sürmesine rağmen, genel olarak mutabakat sağlandığını söyleyebiliriz. Derviş, Akçakoca ve arkadaşlarının gecikmeli olarak başladıkları bilgilendirme çalışmaları sonuç vermişe benziyor. Ekonominin gerçeklerini bilenler, bankacılık sisteminin yeniden temel sorun kaynağı olmaması için böyle bir desteğe gerek olduğu konusunda ikna oldular. Hükümet ortakları arasında da sorun kalmamışa benziyor. DSPden sonra MHP ve ANAP liderleri de tasarıya destek verilmesi, sahip çıkılması gerektiğini beyan ettiler. Ama sorunların tümüyle aşıldığını, kuşkuların tamamen giderildiğini söylemek hala zor. KİMSE KAYRILMAYACAK MI? Daha önce bankacılık sisteminde yaşanan tatsız gelişmeler, vatandaş nezdinde bu sektörün yönetimine yönelik ciddi bir güvensizlik yarattı. Son sermaye desteği operasyonuyla ilgili kuşkular da bu güvensizlikten kaynaklanıyor. Vatandaştaki en temel kuşkuyu Yine birilerini kayıracaklar mı? sorusuyla özetleyebiliriz. Kimi grupların ve bunlara ait bankaların kayırılacağı, haketmeseler dahi destekten yararlandırılacakları ve özel avantajlar sağlanacağı endişeleri var. Bu endişe bankacılık sistemindeki gruplar arasında da mevcut. Böyle bir haksızlığın yapılacağına dair işaretler olmasa bile geçmiş tecrübeler bu kuşkuların doğmasına neden oluyor. İkinci büyük kuşku yine ilkiyle bağlantılı olarak, sürece siyasilerin müdahale edeceği yolunda. Kimi siyasetçilerin, kendilerine yakın gruplara ve onlara ait bankaların kayırılması için devreye girecekleri yönünde şüpheler olduğu da bir gerçek. Bu da geçmişte yaşananların doğurduğu bir kaygı. Bu iki temel kaygıya tümüyle haksız demek zor. Derviş, Akçakoca ve arkadaşlarının bu kaygıları gidermek için yapacakları aslında basit; Şimdiden kamuoyuna tüm operasyonun en şeffaf biçimde yapılacağı sözünü vermek zorundalar. Yani hangi bankalar hangi kıstaslarla destek kapsamına alınacak, hangi miktarda kredi hangi gerekçelerle verilecek, bunu operasyon sürerken her aşamada çok açık ve net biçimde açıklayacakları sözü vermeliler ve açıklamalılar. Destek kapsamına alınacak bankalarda yapılacak ön denetimlerin sonuçlarının de açıklanacağı sözü verilmeli. Bankacılık yasasından kaynaklanan kimi gizlilik ilkelerinin bahane edilmeyeceği şimdiden ortaya konmalı. Elbette gizlilik ilkeleri ihlal edilmemeli ama bu ilkeler şeffaflığın bertaraf edilmesi için de bahane olarak kullanılmamalı. REEL SEKTÖRE NASIL YANSIYACAK? Tasarıya yönelik bir başka kuşku da bu işe ayırılacak 4 milyar dolarlık paranın reel sektörün canlandırılmasına yönelik girişimlere sekte vuracağı yönünde. Kabaca reel sektör yöneticilerinde Bu işe 4 milyar harcanırsa bize para kalmaz kaygısı var. Oysa Derviş ve arkadaşları tam tersine bu operasyonun sonuç itibariyle reel sektöre yarayacağını ve bankaların şirketlere yeniden kredi verebilir duruma geleceğini savunuyorlar. Ancak görünen o ki, bu konuda yeteri kadar ikna edici olamadılar. Bu yöndeki işleyişi ve beklentileri daha net biçimde açıklamalılar. Hatta gerekiyorsa bunu tasarıda bir hüküm haline getirebilirler. Bu konuda MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandırın bir hazırlığı olduğunu da biliyoruz. Şandıra kulak vermekte fayda olabilir GERİ ÖDEME KOŞULLARI AÇIKLANMALI | |||||||||
Eleştiriler karşısında Derviş ve arkadaşları ısrarla bunun bir hibe olmadığını, faiz işletilecek bir kredi olduğu görüşünü savundular. Haklı da gözüküyorlar, ancak hala muallakta kalan çok önemli noktalar var; 7 yıl vadeli olacağı açıklanan bu kredilerin geri ödeme koşulları ne olacak? Yani kaç yıl ödemesiz geçecek? Hangi faiz oranları uygulanacak? Bu noktaların mutlaka açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Ayrıca krediyi geri ödemeyen bankalara ne gibi yaptırımlar uygulanacağının da yeteri kadar vurgulandığını sanmıyorum. Detayıyla tekrarlamakta fayda var. Karanlıkta hiç bir nokta kalmazsa bankalara sermaye desteği operasyonunun kamuoyu tarafından daha kolay ve çabuk kabul edilebileceğini görmek için fazla öngörülü olmaya gerek yok. Ümit SEZGİN / CNBC-E Ankara Haber Müdürü | |||||||||
Bankacılık operasyonu: Kim kimi kurtarıyor? ANAP'ta istifalar nereye kadar? Milletvekili zammı niye geri alınıyor? Ankara neden heyecanlı ve tedirgin? Deklarasyon ölü doğdu Ankara'da "birileri" varmış Demirel'e uluslararası görev Teröre cevapta Türkiye'nin rolü ABD'ye saldırının Türkiye'ye faturası Okuyan çocuklar, çalışamayan babalar ve Kaddafi'nin muzu Ecevit, sirenler ve tanrıça Kirke "Yakın tehlike" Anayasa'da Krizseverler ve Eylül beklentileri Ampul muhabbetleri "Mebus mu oldun muhtar emmi?" |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||