|
Kimilerince koalisyondaki yeni kriz potansiyeli olarak kabul edilen Koray Aydın sorunu, yine MHP ve lideri Devlet bahçeli tarafından çözüldü. Koray Aydının mağdur söylemi ve kahramanlık tiradı kimseyi kandırmasın. Aydının istifasının arkasındaki imza Devlet Bahçelidir. Vurgun Operasyonundaki gelişmeler değilse bile Aydının aktif ticaret içinde olduğunun ortaya çıkması, üstelik deprem bölgesinde icrai sanat eylemesi Bahçeli için kabul edilebilir değildi. Ya ticaret ya siyaset tercihine uymayan en yakın adama olsa bile, ki Aydın öyleydi, Bahçeli tarafından affedilemezdi ve affetmedi. Bahçeli böylece partisine hakim, sözünü geçirebilir lider olduğunu bir kez daha ortaya koyarken, koalisyon için de uyumun ve istikrarın teminatı olduğunu da tekrar gösterdi. DÜŞÜNCE SUÇUNDA YAKIN TEHLİKE Uyum ve istikrarı bozmayan hükümetin önündeki yeni problem Anayasa Değişiklik Paketi. MHP, uzlaşma komisyonu tarafından hazırlanan 37 maddelik paketi sahipleniyor, ancak kimi konularda daha derin tartışılmasını ve kimi hassasiyetlerinin gözönüne alınmasını istiyor. MHPnin temel hassasiyetlerinden biri düşünce suçları konusunda. MHP sözcüleri düşünce suçunun tamamen kaldırılması yerine, yeniden tanımlanmasını tercih ettiklerini söylüyorlar. Ve böylece tehlikeli sulara yelken açıyorlar. MHP Grupbaşkanvekili Mehmet Şandıra göre, Düşünce değil eylem suçtur. Ancak yakın tehlike oluşturacak düşünce de eylemdir, dolayısıyla suçtur. Belki Şandır iyi niyetli yaklaşıyor ama düşünceyi, yakın tehlike oluşturabileceği kanısıyla eylem, dolayısıyla da suç saymaya başlarsanız, ne yazık ki bunun sonunu alamazsınız. Yakın tehlike nedir? Hangi düşünce yakın tehlikeyi oluşturur? Bunlar enaz yakın tehlike kadar tehlikeli sorular... Yazılacak herhangi bir makaleyi, yapılacak herhangi bir konuşmayı, dozu ne olursa olsun, niyete göre tehlike diye tanımlamak, dolayısıyla da eylem ve suç saymak mümkün. MHPliler yakın tehlikenin muğlak bırakılmayacağını, yakın tehlikenin ne olduğunu yasaların belirleyeceğini söylüyor. Demek ki yeni pek çok yasak tanımlayıcı yasa gerekecek. Herhalde bu da, özgürlük hedefleyen bir girişimin ruhuna uygun düşmese gerek. KÜRTÇE KULLANIMI SÖMÜRGECİLİK TAKTİĞİ Mİ? MHPnin bir diğer hassasiyeti Türkçe dışındaki dillerin kullanımına yönelik. Türkçe dışındaki dillerin, daha doğrusu Kürtçenin günlük kullanımına karşı olmadıklarını açıklıyorlar. Ama iş Günlük kullanımın tanımına gelince çatallaşıyor. MHP sözcülerine göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Kürtçe veya herhangi bir dilde rahatça, özgürce konuşabilecek, hatta şarkı söyleyebilecek ama yazamayacak, eğitim veremeyecek, gazete ve televizyon yayıncılığı yapamayacak. Çünkü yine Şandıra göre Bir grup oluşturmak amacıyla dilin kullanımı temel hak ve özgürlük değildir. Tabii bu düşüncenin temel çıkış noktası mutlaka o dilin özel amaçlı bir grup oluşturmak maksadıyla kullanılacağı. Şandır, görüşünü açıklarken sömürgecilik tarihine uzanıyor ve dilin en önemli sömürgecilik taktiklerinden biri olduğunu anlatıyor. Kürtçe eğitimin, yazılı ve sözlü yayıncılığın zamanla Kürtçeyi kuvvetlendirip, geliştireceğini ve bu güçlenmenin zaman içinde bağımsızlığa kadar giden yeni talepler doğuracağını savunuyor. Örneğin Uzlaşma Komisyonundan çıkan metnin gerekçesinde yeralan Türkçe dışındaki dillerin kullanımının sosyal gereklilik olduğu yolundaki görüşler de MHPliler tarafından tehlikeli bulunuyor. KORKULAR MI KUŞATACAK REALİTE Mİ? Tabii MHPlilerin tüm bu görüşlerinin temelinde şüphecilik yatıyor. Verilen her özgürlüğün kötüye kullanılacağına yönelik inanç yeralıyor. Doğrudur. Verilen her özgürlüğü kötüye kullanmak isteyen kişiler, gruplar mutlak olacaktır. Ama bu özgürlüğü yasaklamayı gerektirir mi, işte asıl cevap bulunması gereken soru bu. Yani daha özgürlükçü bir Anayasa için yola çıkanlar korkunun kuşatmasından ne kadar kurtulabilecek? Tamam bizi korkular kuşatmasın ama realiteyi unutmayalım. Biz Türkiye için Anayasa yapıyoruz savunması da geçerli değil. Çünkü biz realiteyi, Türkiye gerçeğini değiştirmek için Anayasa değişikliği istiyoruz ve yapıyoruz. Verili düzeni, realiteyi pekiştirecek Anayasa değişiklikleri ancak Tayyip Erdoğanın partisi kadar yenidir, yenilikçidir, özgürlükçüdür. MHP NE KADAR DİRENECEK? MHPnin bu itirazları yeni ve sürpriz değil. Parti ideolojisinin birebir dile getirilmiş, somut soruna uyarlanmış hali. Bu nedenle, Eyvah MHP kriz çıkarıyor, Anayasa Değişikliklerini engelleyecek diye paniğe kapılmanın gereği yok. Bir kere tüm MHP yöneticileri Anayasada köklü değişiklikler yapılması gereğine tereddütsüz inanıyorlar. Bu önemli. Dahası MHP farklı görüşleri olduğu pek çok konuda, Aponun idamı da buna dahildir, Türkiyenin çıkarları için uzlaşmayı bildi. Bu konuda da uzlaşma sağlayacağına şüphe yok. Üstelik MHP ikna edilemese bile, muhalefet özellikle Ak ve Saadet Partileri destek sözlerini tutarlarsa değişiklikler yine gerçekleşebilir. Bu durum da MHPnin elini zayıflatıyor. Ama tabii yakışanı MHPnin de oylarıyla bu değişikliğin gerçekleşmesidir. Keşke Türkiye bu değişikleri daha uzun tartışabilseydi. Siviliyle askeriyle, marksistiyle dincisiyle her kesim görüşlerini daha net ortaya koyabilseydi. Tam bir mutabakata ulaşmak gerekmiyordu, önemli olan herkesin karşısındakinin görüşlerini net biçimde öğrenmesi, bu çerçevede kendi görüşlerini yeniden gözden geçirebilmesiydi. Böyle yapabilseydik, uzlaşma daha kolaydı. Ama olmadı. Bütün bir yaz yattık, şimdi kısa zamanda uzlaşacağız. Yine kim ne düşünüyor bilmeden. Allah kabul etsin. Ümit SEZGİN / CNBC-E Ankara Haber Müdürü | ||||
Krizseverler ve Eylül beklentileri "Mebus mu oldun muhtar emmi?" Ulusal güvenlik tartışılmalı mı? Yılmaz ilerici Bahçeli tutucu mu? Amerikan süttozu ve yoksulluk yardımı Balıkçılar ve politikacılar Öksüz hükümete ihanet ediyor Yenilikçiler yanlış başladı MHP-Derviş çekişmesi ne kadar sürecek? Derviş'in seçenekleri: Ya hiçbiri, ya hiçbir şey Yalova kimin kurbanı? Derviş mezalıkta ıslık çalıyor Ankara'da yaz kabusları Ve Derviş yollara düşer... 'Derviş zehir olsa içerim' Ahlaksız siyasete hukuksuz tasfiye olmaz MHP tribünlere oynuyor Bu kavganın galibi yok Kabine değişecek ama Tantan gidecek mi? FP, Anayasa Mahkemesi'ne "illallah" dedirtti Derviş'i beklerken DSP kongresi yoksa "angarya mı?" Beyaz enerji soruları Derviş yoksa Fenerbahçe mi? Hükümete güvenoyu önerisi |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||