|
Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz akıllara seza bir azimle Telekom Yasa Tasarısına itirazlarını sürdürüyor. Tasarıda iki maddeye itirazı var; Altın Hisseye tanınan imtiyazlar yasaya net biçimde yazılsın, Lisans Tahsis yetkisi Telekomünikasyon Kurumuna devredilmesin. ROMA ANLAŞMASINDAN HABERİNİZ VAR MI? Öksüz ve Telekom yöneticilerinin bir diğer itirazı yabancılara satılacak hisse oranlarıyla ilgiliydi. Uzun süre çoğunluk hissesinin satılamayacağını savundular. Ancak Telekom yöneticileriyle hazine uzmanlarının Başbakanlık Kanun ve Kararlar Genel Müdürlüğünde yaptıkları toplantıda önlerine konulan Roma Anlaşması itirazlarının beyhudeliğini ortaya koydu. AB üyesi ülkelerin ticari ilişkilerini düzenleyen ve Türkiyenin de imza koyduğu Roma Anlaşmasına göre Üye ülkelerdeki Telekom özelleştirmelerinde yabancılara sınır konamıyor Roma Anlaşmasındaki bu maddenin gerekçesi incelenip, ruhu anlaşıldığında Öksüzün diğer itirazlarına da yer olmadığı ortaya çıkıyor. MESAJ MHP TABANINA Öksüz, devlete bırakılacak Altın Hissenin oranının belirlenmesini istiyor. Bu oranın yasaya yazılmasının ne gibi bir önemi olduğu ayrı tartışma konusu, ancak oranı bilmek için özelleştirme ya da telekom uzmanı olmaya gerek yok. Dünyadaki bütün uygulamalarında oran yüzde 1 olarak belirleniyor, nitekim THY özelleştirme ihalesinde de Altın Hisse yüzde 1 olarak kararlaştırılmıştı. Öksüzün altın hisse konusunda sık sık milli güvenlik ve milli çıkarlar vurgulamasını yapmasının amacı ise tartışılmayacak kadar açık. MHP tabanı herhalde gerekli mesajı alıyordur ama bizim alacağımız bir mesaj yok. Zaten Altın Hisse ayrılmasının temel amacı Milli Güvenlik değil mi, neyini tartışacağız. ÖKSÜZ GÜÇ KAYBETMEK İSTEMİYOR Bakan Öksüzün diğer itirazı lisans devir yetkisinin Telekomünikasyon Kurumuna devredilmesine. Öksüz istiyor ki, bu yetki kendisinde kalsın. Gerekçe de ilginç, Telekomünikasyon Kurumunun Anayasal kurum olmadığını, yetkilerini Anayasadan almadığını savunuyorlar. Ama kimse de Telekomünikasyon Kurumunun Anayasaya aykırı olduğunu iddia edemeyeceğine göre bu itirazın da çok geçerliliği yok. Aslına bütün bu itirazlar, bir başka gerekçenin kılıfı gibi gözüküyor. Öksüz ve arkadaşlarının asıl dertleri THYden sonra Telekomun da gitmesiyle Ulaştırma Bakanlığının altının boşalacak olması. Ulaştırma Bakanlığında kala kala kara ulaştırmacılığıyla, olmayan demiryolu ulaşımı kalacak. Bu durumda da en akıllıca şey , Ulaştırma Bakanlığının lağvedilmesi ya da başka bir bakanlıkla birleştirilmesi olacak. Zaten bir kabine revizyonuyla birlikte bakanlık sayısının azaltılması tartışmaları sürerken, böyle bir olasılık herhalde çok uzak olmasa gerek. Yoksa Öksüz ve arkadaşlarının asıl korkusu bu mu? DERVİŞ GELECEK DERTLER BİTECEK Şimdi Yiğidi öldür hakkını yeme öğüdüne uymak gerekirse, Öksüz ve arkadaşları ısrarla, itirazlarını saklı tutmak kaydıyla Telekom Yasa tasarısını önlemeyeceklerini söylüyorlar. Olacakları ben size söyleyim. Derviş gelecek, Öksüzle görüşecek. Belki altın hisse konusunda tasarıya bir iki açıklayıcı detay yazılacak. Derviş, lisan devir yetkisi konusunda ısrar edecek Sizde kalamaz kardeşim diyecek. Tasarı imzalanıp Meclise gidecek. Öksüz cephesinden gelen, Mecliste mücadelemizi sürdürürüz laflarının da kıymet-i harbisi yok. Ne komisyonda ne Genel Kurulda Öksüz aksi yönde oy kullanamaz, muhalefetle işbirliğine cesaret edemez zaten etmez de. En fazla alışkanlığı olduğu üzre yine MHP tabanına mesaj niteliğinde bir iki cümle eder. Ama o da biliyor ki Meclis kürsüsünde yaptığı bu tür çıkışlar MHP milletvekillerince bile hoş karşılanmıyor. BAL GİBİ İMZALARLAR Bir diğer önemli tasarı Bankacılık Yasası...Bakanlar Kurulunda imzaya açılan tasarıya MHPli Faruk Bal ve bir iki arkadaşının imza atmadığı söyleniyor. Gerekçeleri Batan bankaların diğer iştiraklerine ve sahiplerinin tüm mal varlıklarına el konulması hükmünün Anayasaya aykırı olduğu şeklinde özetleniyor. Bu gerekçenin hukuk bir yana siyaseten bile geçerliliği yok. Batan, hortumlanan bankaların sahiplerinin mal varlıklarına el konulmasın demek, şu sıralar siyasi intiharla eş değer olsa gerek. Mazallah adama neler demezler?.. Cumhur Ersümeri, bu kadar zayıf bir iddianameye rağmen istifa ettiren kamuoyu baskısı, banka hortumcularını savunmaya kalkan bir siyasiyi ne yapar, iyi hesap etmek lazım. Zaten bu itirazların hiç bir şansı olmadığı IMF ve Dünya Bankasına verdiğimiz niyet mektuplarına bakınca anlaşılıyor. Her iki tasarı için de mektuplarda siz bu tasarıları Meclisten geçmiş bilin deniyor. Aksini savunan adamın cebine 14.3 milyar dolar koyup ortaya çıkması gerekiyor. ÜMİT SEZGİN CNBC-E Ankara Haber Müdürü | ||||
DSP kongresi yoksa "angarya mı?" Beyaz enerji soruları Derviş yoksa Fenerbahçe mi? Hükümete güvenoyu önerisi |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||