|
Avrupa Birliği üyeliğini, dahası modern ve gelişmiş bir ülke olmayı hedefleyen Türkiye, yapısal bir değişim geçirme zorunluluğunu inkar edemez. Ekonomide başlayan yeniden yapılanma siyasal alanda da kısa zamanda gerçekleştirilmek zorunda.Bu yeniden yapılanma sürecinde Türkiye cumhuriyetin temel ilkeleri dışında, pek çok kavramı tartışmak ve bir kısmını değiştirmek durumunda. Mesut Yılmaz, ANAP kongresinde Ulusal Güvenlik kavramının içeriğinin de yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Elbette kimse Ulusal güvenliğin önemi yoktur diyemez. Elbette kimse Ulusal güvenlik risklerine rağmen değişim öneremez. Elbette ulusal güvenliğin varlığı tartışılmazdır, ama neyin ulusal güvenliğe aykırı olduğu, neyin risk taşıdığı tartışılabilir ve tartışılmalıdır. Zaten Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesi de yıllardır gerek kendi arasında, gerek MGK toplantılarında hükümet üyeleriyle birlikte Ulusal Güvenlik önceliklerini tartışarak, yeniden belirliyor. Şimdi bu tartışmanın daha geniş kesimlere, özellikle de hükümetin, siyasetin etkin olabileceği platformlara taşınması isteniyor. Askerin reaksiyonunu anlayabilmek mümkün. Böyle hassas bir konunun siyaset malzemesi yapılmasından endişe ediyorlar. Toplumun hemen tüm kesimlerinde olduğu gibi askerlerde de siyaset kurumuna ve siyasetçiye karşı bir güvensizlik var. ASKERİN TEPKİSİ DEMOKRATİK AMA Askerin güvensizliği haksız değil tabii ama son tepkileri genel olarak sert ve dozu yüksek bulundu. Enteresan olan kimi yazarların ve politikacıların askerin tepki vermesini anti-demokratik bulmaları. Oysa aynı kişiler askerin Türkiyede demokrasinin en büyük güvencesi olduğu görüşünü savunuyorlardı. İş irticayla mücadele olunca, askeri ,demokrasinin en büyük güvencesi olarak göreceksiniz, ulusal güvenlik kavramıyla ilgili tartışmada tepki vermesini ise anti-demokratik bulacaksınız. Bu çifte standarttır. Ulusal güvenlik stratejileri gündeme geldiğinde tartışmasız en öncelikli söz sahiplerinden birisi Türk Silahlı Kuvvetleridir. Tepkinin dozunun ayarlanamaması bu tepkiyi anti-demokratik kılmaz. Bu nedenle ANAP MKYK bildirisi her ne kadar makul ve soğukkanlı olsa da, bu bildiride yeralan Muhatabımız siyasi partilerdir cümlesi kabul edilemez. Eğer ulusal güvenlik kavramının içeriği tartışılacaksa, Türkiye bunu askeriyle siviliyle, devlet kurumlarıyla sivil toplum örgütleriyle birlikte tartışacaktır ve herkes söz sahibidir, herkes muhatabdır. Çünkü bu ne yalnız ANAPın ne de yalnız Türk Silahlı Kuvvetlerinin meselesidir. Bu hepimizin meselesidir. YILMAZ NE İSTEDİĞİNİ AÇIKLAMALI Hayli tatsız başlasa da tartışmanın kriz boyutuna taşınmaması çok önemli.Bu konuda en büyük görev de tartışmayı açan Mesut Yılmaza ve ANAPa düşüyor. Ulusal Güvenlik kavramının niteliğinin yeniden belirlenmemiş olması Türkiyenin en büyük ayakbağıdır diyen Mesut Yılmaz, Ecevitin de dikkati çektiği gibi, bu cümlenin içini doldurmalıdır. Ulusal Güvenlik kavramı hangi konuda hangi yönüyle ayakbağıdır, ne gibi değişiklikler yapılmasını istemektedir, Yılmaz bunları açık, net ve somut örnekleriyle koymalıdır. Bu açıklamayı vakit geçirmeden kamuoyuna da yapmalıdır, MGKda da askerlere anlatmalıdır. Yılmaz, tüm bunları yaparken de tansiyonu yükseltmekten özenle kaçınmalıdır. Çünkü ulusal güvenlik kavga konusu, kişisel hesaplaşma meselesi olamayacak kadar hassastır. Muhalefet de bu konuda cesur olmak durumundadır. Çiller, Kutan, Baykal yeri ve zamanı değil gibi sözlerle kaçak oynamaktan vazgeçip, varsa bu konudaki görüşlerini net biçimde açıklamalıdırlar. Çünkü önümüzde bizi bekleyen 30 küsur maddelik dev bir Anayasa Değişikliği paketi var. Türkiye bu konuda bir görüş birliğine varmadan bu değişikliği yapmakta fena halde zorlanacaktır. ÜMİT SEZGİN / CNBC-E Ankara Haber Müdürü | ||||
Yılmaz ilerici Bahçeli tutucu mu? Amerikan süttozu ve yoksulluk yardımı Balıkçılar ve politikacılar Öksüz hükümete ihanet ediyor Yenilikçiler yanlış başladı MHP-Derviş çekişmesi ne kadar sürecek? Derviş'in seçenekleri: Ya hiçbiri, ya hiçbir şey Yalova kimin kurbanı? Derviş mezalıkta ıslık çalıyor Ankara'da yaz kabusları Ve Derviş yollara düşer... 'Derviş zehir olsa içerim' Ahlaksız siyasete hukuksuz tasfiye olmaz MHP tribünlere oynuyor Bu kavganın galibi yok Kabine değişecek ama Tantan gidecek mi? FP, Anayasa Mahkemesi'ne "illallah" dedirtti Derviş'i beklerken DSP kongresi yoksa "angarya mı?" Beyaz enerji soruları Derviş yoksa Fenerbahçe mi? Hükümete güvenoyu önerisi |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||