|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Geçmişte Şilide yaşanan darbelerin hikayesinin anlatıldığı filmde, ülkenin en zengin kişisi olan Estaban, kahyasının oğlu olmasına rağmen, onun çiftliklerinde köylüleri ayaklandırmaya kalkıştığı için öldürmek istediği, kızının sevgilisi, torunun babası bir devrimci önderin de liderleri arasında yer aldığı sol partinin iktidara gelmesini kabullenemez. Bunun sonucu olarak da askeri darbeye destek ve onay verir. Ama ne acıdır ki, yönetim artık kanlı bir cuntanın elinde olduğundan, senatör olmasına rağmen Estabanın hiçbir gücü kalmamıştır. Sevgilisinin yerini söylemesi için kızını gözaltına alırlar. Kızının gözaltına alınmasının yanlışlık olabileceğini söyleyen Estabana yanıt, eve gelen cuntacının sert tokadı olur. Ne acıdır ki, Estabanın sevgili kızına, gözaltı süresince, Estabanın görüşmek dahi istemediği gayrımeşru oğlu tarafından tecavüz dahil her türlü işkence yapılır. Ama Estabanın, kızına yapılanları dahi önleyecek gücü artık yoktur. Kızını kurtarmak için ziyaretine gittiği, arkadaşı olan bakanla görüşemez bile. Kendisini bakan yerine, alt sıradan bir cuntacı subay karşılar; hakarete uğrar ve arabasına da el konur. Gerekçeyi, ayaklarını masanın üsteni atmış, bir yandan yemeğini yiyen, diğer yandan Estabana hakaret yağdıran cuntacı yalın çıplaklığı ile ortaya koyar: Ülkenin zengini sizsizinz; ama yönetin artık biziz. İşte Estaban orada patlar: Siz biliyor musunuz, generallere bu darbeyi yapması için kim yardım etti? Silah alımı için parayı kim verdi? ABD ile bağlantıyı kim kurdu? Bütün bu düzeni kim yarattı? Ben yaptım bunları. Ama şimdi kendimden utanıyorum, kendimden nefret ediyorum. Ülke sokakları kan gölüne dönmüştür, kızı dahil yüzbinlerce insan en acımasız işkenceye uğramış, binlercesi bunu hayatı ile ödemiştir. Ve hayatın acı bir dersi; kızını kurtarmak için Estabanın başvuracağı tek kişi geçmişte yardımı dokunduğu bir genelev işleticisi olan Transitodur. Transitonun cunta yönetimi ile de çok iyi ilişkileri vardır. Kızı bir gecede kurtarır. Ve de ikinci bir ders: Estaban bir zamanlar öldürmek için can attığı, arkasından kurşun yağdırdığı kızının devrimci sevgilisini evinde saklar ve bununla da yetinmez, onun Kanada elçiliğine sığınması için kendi yaşamını riske atar. ABD BU DÜNYAYA ÇOK ÇEKTİRDİ Çok geniş bir özet olduğunun farkındayım. Ama, bugün yaşadıklarımızı anımsatmıyor mu? İkiz kulelerin vurulması ve Afganistan operasyonundan sonar bazı yazılarımda, ABDye yönelik eleştirilerimi saklı tutarak değerlendirmede bulunmuştum. İslam dünyasına yönelik eleştiri ve kaygılarımı dile getirmiştim. Bugün Afganistan operasyonunda sona gelinmek üzere. Ama geriye dönüp bakacak olursak ABD ile Estaban arasında ne kadar büyük benzerlikler var, değil mi? En büyük darbeyi de kendi eliyle büyüttüğü güçlerden yedi; Talibanı ile, Bin Ladini ile... Ancak bu acımasız darbeyi yedikten sonra, dünyanın başına nasıl bir bela sardığını fark etti ve bu beladan kurtulmak için de ölmek üzere olan krala sığındı. Yine de kuşkuluyum; hiç değilse Estaban gibi, şimdi kendinden utanç duyuyor, nefret ediyor mu? ABD, dünyanın pek çok ülkesinde, sırf daha çok silah satmak için milyonların acımasızca işkence görmesine, yüzbinlerin katledilmesine destek verdi, göz yumdu, silah aktardı. CIA elemanlarının bu katliamlarda ve işkencelerde aktif rol aldığını artık bilmeyen kalmadı. Şimdi sonsuz kin ve nefretin toprağa gömülmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. Bunu da biliyoruz. MÜSLÜMAN DÜNYA DEMOKRATİKLEŞMELİ Sonsuz kin ve nefretin yerini huzur ve barışa bırakması için, herkesden önce ABDye görev düşüyor. Dünyaya artık bir başka gözle bakmak gerek. Diktatörler, cuntalar, monarşik yönetimler devri bitmeli. Bunda en büyük fayda da ABDnin olacaktır. Çünkü, en batı ifadesi ile, artık bilgisayar silahtan daha fazla getirmeye başlamışsa, bilgisayar satışını artırmak için, demokrasiye ve ülkelerinde mutlu yaşayan insanlara, o insanların refahının yükseltilmesine gereksinim var. Gelinen noktada bunu yaratmak da artık daha kolay. Soğuk savaş döneminin bitmesi ile birlikte demokratik ülkeler cephesi büyük genişleme sağlamıştır. 11 Eylül sonrasında buna Müslüman ülkeleri de katarak dünyaya büyük bir huzur getirmek mümkün. ABD, Suudi Arabistan başta olmak üzere, anti demokratik tüm Müslüman ülkelerin yönetimlerine verdiği desteği çekmeli. Dine dayalı devlet modelinde aşırılığın sınırlanamadığı, İrandan Sudana, Pakistandan Afganistana, Suudi Arabistandan Kuveyte kadar pek çok ülkede görüldü. Çünkü, tüm bu ülkelerin ortak yanı, demokrasiden nasibini almamış olmaları. TÜRKİYEYE DESTEK İşte bu noktada Türkiye gerçekten önemli bir ülke. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğanın geçen hafta basın mensuplarına verdiği iftar yemeğine ben de katıldım. Bu konuyu sorularla Erdoğanın gündemine getiren de ben oldum. Kendilerinin dine dayalı bir devlet modeline taraftar olmadıklarının altını çizen Erdoğan da, Müslüman ülkelerin ana sorununun demokrasi eksikliği olduğunu vurguladı. Bunu Türkiye adına sevindirici buldum. Erdoğan Türkiyenin Müslüman ülkeler için model olabileceğine inandığını da söyledi. Pekçoğumuzun katılacağı noktada bir temennisi de oldu: Türkiye demokrasinin önündeki bazı engelleri kaldırmalı. Kesinlikle doğru. | |||||||||
Bu noktada demokratik dünya Türkiyeye destek vermeli. Ama en az bunun kadar önemli olan, Türkiyenin ekonomik sorunlarının giderilmesidir. Asıl destek burada lazım. Tabi ki, öncelikle Türkiyenin daha iyi yönetilmesi şart. Bunu gözardı etmek mümkün değil, ancak destek de en az o kadar önemli. Herşey Türkiye için tam kıvamında görünüyor. Yeter ki, hata yapılmasın. Klasik bir söylem değil, Türkiye gerçekten dünya barışında çok önemli rol oynayabilecek bir konumda ve noktada. Yeter ki içerde çatışmaya girilmesin, iyi yönetilsin. Yoksa yarın hepimiz yeni bir Ruhlar Evini yaşayabiliriz. Allah korusun. | |||||||||
MHP'liler 'kuzu kuzu' Gerçekleri gizlemeleri zor Sorunlar da çözümler de aynı Baba ocağına dönüş Ya DSP olmasa Mumculara destek ya da köstek ANAP'lı vekil eşlerine toplu imha planı(!) Ne milleti sevindiryorlar, ne de kendilerini Önce yorulacak, sonra gezecekler Ya küçülecek, ya küçülecekler ANAP artık eyleme geçsin "Vurun Derviş'e" haftası Referandumluk maddeye rötar Top Meclis'te Medeni kanun ve piyasalara uyarı Sezer haksız mı? Diyanet İşleri Başkanı'na destek Kolay milletvekili oluyorlar Dünya yeniden şekillenirken İslam dünyası Böyle olmamalıydı Hükümet ABD'ye "hayır" diyemezdi Seçim 2005'te |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||