|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Daha sonra ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcunun Başbakan Bülent Eceviti, eleştirilen bir üslupla hedef yapınca, konu bir kez daha gündeme geldi. Tartışma bu kez ANAPla DSP arasında olmaya başladı. DSP tarafında tartışma daha çok Mumcunun Ecevite yönelik sözleri etrafında yürüdü gibi; ama DSPnin bir ekonomi kurmayı ile konuştuğumda, sorunun, MHP ile paralellik gösterdiğini sezdim. Zaman zaman Ecevite ekonomi ile ilgili dosya sunan ekibin içinde de yer alan bu DSPli, ANAPın açıkladıklarının çoğu bizim Sayın Başbakana verdiğimiz dosyalarda vardı. Yazdıklarımızı oraya da taşımışlar dedi. PROGRAM ÇALINTI(!) ANAPın açıkladığı program iktidar tarafında böyle karşılanırken, muhalefette de tutum pek farklı değildi. AKP Grup Başkanı Bülent Arınç açıklamaları olumlu bulduğunu belirtirken, ana muhalefet DYP, işi daha da ileri götürdü. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu, milletvekillerine konuyla ilgili bir bildiri bile dağttı. ANAPın açıklamalarının, kendilerinin daha önce hazırladığı pek çok programdan çalıntı(!) olduğunu, böylece kanıtladı. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller de son grup konuşmasında, Alıntı yapıyorsunuz; buna bir şey demiyoruz da, bari iktidardasınız gereğini yapın dedi. Aslında programın çalıntı olup olmadığı o kadar önemli değil. Ancak, ANAPın açıkladıkları gösterdi ki, Türkiyenin hem sorunları, hem de bu sorunların çözümleri herkes tarafından biliniyor. Başka bir ifade ile çözümler üzerinde herkesin uzlaşması bile var. Sıkıntı bu söylenenlerin hayata geçirilememesi. İşte benim gibi pek çoğumuzun anlayamadığı da bu. TOPLU İMHA(!) SADECE 20 MİLYONCUĞA PATLADI Son dönemde ünlem işareti de kullandığım birçok şekerleme yazdım. Bunlardan biri de ANAP Adana Milletvekili Mehmet Ali Bilicinin, 30 ANAP milletvekilinin eşlerinin Şanlıurfaya yaptığı geziyi, hanımları Kuzey Iraka göndererek toplu imha(!) planına çevirmesiyle ilgiliydi. Biz de bu imha planını ve Bilicinin eşi Pırıl Hanımın bunun hesabını(!) soracağını tahmin ettiğimizi yazmıştık. Neyse ki Bilici bu işten 20 milyon lira gibi küçük bir bedelle kurtulmuş durumda. Bilicinin güzel kızı Hatice, sayfamıza girip yazdıklarımızı okuyunca, babasını aramış. Bilici yazılanların şaka olduğunu söylemiş (şaka olduğu doğru tabi). Ama Hatice, Baba yine de ben bunları anneme bir okuyayım demiş. Bilicinin paçası işte o zaman tutuşuyor... Aman kızım, boş ver anneni haberdar etmeyi, ne gerek var? Hatice yakalamış babasını ısrara devam eder. Bunun üzerine, Bilici kızını Tamamen duygusal gerekçelerle ikna etmeye çalışıyor. Annene söyleme, yeşil bir banknot vereyim. Hatice bu Tamamen duygusal öneri üzerine yumuşamış. Bilici, bunları bana anlattı. Ben de kendisine, O zaman Haticeyi bu kez uyarmalıyım dedim ve gereğini de yapacağım. Bak Hatice, sen daha küçüksün. Bu iş öyle 20 milyonluk bir yeşil banknotla kapatılacak bir konu değil. Bence sen, bu şekerlememizi de kullanarak işi büyüt. Böylesine Tamamen duygusal olan konularda babana hiç acıma. Baban, onlarca yeşil banknot koparylabilecek kadar duygusal biri. Hadi bakalım, kolay gelsin.. EN TEHLİKELİ GENEL MÜDÜR Tütün Yasası ikinci kez Meclis gündeminde ya TEKEL Genel Müdürü Mehmet Akbay da sık sık Mecliste.. Bence Akbayın Tekel Genel Müdürü olması büyük bir yanlış! Adamcağız genel müdür olmasa da TEKELi en fazla kara geçirebilecek Türklerden biri. Aralıksız sigara içen Akbay, belki de en fazla sigara tüketen Türk. Benim gibi anti-sigaracı biri ile sohbet edince, bu konunun gündeme gelmemesi mümkün mü? Tekel Genel Müdürüsünüz diye bu kadar da sigara içilir mi? diye takıldım. Akbay bunun üzerine bir savunma yaptı ki, hiç sormayyn. Örneğin, meğer Samsun sigarası dünyanın en iyi ve en zararsız sigarasıymış. Kendisi de bu nedenle onu kullanıyormuş. Siz böyle konuşun, bu Türkler bir gün bilinçlenip art arda davalar açmaya başlayınca, sizin genel müdürlük nasıl batar görürsünüz diye yine espri yaptım. Akbay, yine savunmaya geçti: Vallahi ?Şükrü Bey, biz dünyanın en fazla tazminat ödeyen şirketiyiz. Bu haksızlık. Şaşırdım tabi; bunun nasıl olduğunu sordum. Aldığım yanıt da pes yani dedirtecek cinstendi. | |||||||||
Türkiyenin milli gelirinin yüzde 7sini bizim genel müdürlüğümüz devlete tek başına kazandırıyor. Ödediğim para o kadar çok ki, hastaneler bizim ödediklerimizle yapılıyor, halk da oradan hizmet alıyor. Yani anlayacağınız biz tazminatı daha başından ödüyoruz. Bu da yetmiyor, okullar da bizim ödediklerimizle yapılıyor. Halkın bilinçlenmesi için de üstümüze düşeni önceden yapıyoruz anlayacağın. Sohbeti daha fazla sürdürmenin anlamı yoktu ki, Akbayın da gitmesi gerekti. Ama tam bu sırada, sigarasından, (sigarakoliklerin genel yaptığı bir şey var ya) koca bir kül yere düştü, fark etmedi bile. Arkadaşlar takıldı: Şükrü, bak yerleri de kirletiyor. Biz de yanıtladık: Canım, Tekel Genel Müdürlüğü Meclisin temizliği için de, ödemeyi önceden yapmış durumda. Genel Müdür bu hakkını kullanıyor. | |||||||||
Baba ocağına dönüş Ya DSP olmasa Mumculara destek ya da köstek ANAP'lı vekil eşlerine toplu imha planı(!) Ne milleti sevindiryorlar, ne de kendilerini Önce yorulacak, sonra gezecekler Ya küçülecek, ya küçülecekler ANAP artık eyleme geçsin "Vurun Derviş'e" haftası Referandumluk maddeye rötar Top Meclis'te Medeni kanun ve piyasalara uyarı Sezer haksız mı? Diyanet İşleri Başkanı'na destek Kolay milletvekili oluyorlar Dünya yeniden şekillenirken İslam dünyası Böyle olmamalıydı Hükümet ABD'ye "hayır" diyemezdi Seçim 2005'te |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||