Home page
Haber Menüsü


Yazara e-mail atmak için fotoğrafın üzerine tıklayınız
 
Ya DSP olmasa
 
Meclis’in 21’inci döneminin yarıdan fazlası, Anayasal süre bakımından geride kaldı. 18 Nisan 1999 günü yapılan seçimlerden bu yana 30 ay geçti.
 
Ankara
NTV-MSNBC
 
23 Kasım—  Bu süre içinde, (Hükümetin değil) TBMM’nin çok verimli ve hızlı çalışma trafiği gerçekleştirdiğini söylemek ve bu hakkı teslim etmek gerek. Bu süre içinde, birçoğu reform niteliği taşıyan 300’ün üzerinde yasa yapıldı.

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

  Yine aynı Meclis, sivillerin ilk kez gerçekleştirmeyi başardığı, geniş çaplı bir Anayasa düzenlemesini de büyük bir uzlaşma ile kabul etti. Bu Meclis dün de önemli bir düzenleme imza attı. Yüz yılın yasası olarak nitelendirilen bu düzenleme ile 76 yıllık Medeni Kanun tarihe karıştı. Dili anlaşılamayan, çağdaş değerlerden uzak Medeni Yasa gitti, yerine çağdaş normlara daha yakın bir yasa geldi.
       Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in imzasını bekleyen yasa, bin 50 madde. Böylesi bir yasa, normal görüşme trafiğiyle ele alınsaydı belki de Meclis’in bir yıllık çalışması bile yetmeyecekti. Ancak, 6 siyasi parti arasında uzlaşma sağladığından, bölümler halinde ele alındı ve 3 haftalık bir maratonla sonuca ulaşıldı. Belirttiğim gibi, bu yasaya tüm partiler destek verdi; ama tasarı Meclis Genel Kurulu’na geldikten sonra Saadet Partisi belli ölçüde engellemede bulundu. Bu nedenle üç hafta sürdü, görüşmeler.
       
DSP’SİZ YASA ÇIKARAMAZLAR
       Bu yasa çıkarken de görüldü ki, hükümetin arkasında DSP grubu olmasa, Meclis’den yasa çıkarmak mümkün değil.
       DSP’li milletvekillerinin katılımı biraz gevşettiği tüm toplantılarda karar yeter sayısı olan 138 milletvekili Genel Kurul salonunda hazır bulundurulamadığından Saadet Partisi’nin engellemeleri sonuç verdi. DSP’liler katılım sağladığında ise engeller hep aşıldı. Koalisyon hükümetinin kurulmasından bu yana milletvekili desteği 351 ile 338 arasında değişti. Ancak, böylesine büyük sayısal üstünlüğe rağmen iktidar, pek çok kez, daha doğrusu DSP’lilerin yoğun katılım göstermediği tüm oylamalarda Meclis’i çalıştırmada başarılı olamadı. Ekonomik kriz gereği olan yasaların çıkarılmasında da aynı tablo yaşandı. Ne zaman ki DSP ağırlığını koydu,işler kolaylaştı. DSP’ye yönelik, şöyle ya da böyle, eleştiriler yapılabilir; DSP’nin iç işleyişi anti demokratik bulunabilir; ama şu gerçek ki, eğer bu parti olmasaydı Meclis böylesine verimli çalışma gerçekleştiremezdi.
       
MHP’DE GEVŞEME
       Koalisyonunu ikinci büyük ortağı MHP, başlangıçta yoğun ilgi gösterdiği Genel Kurul çalışmalarını son bir yılda ihmal etmeye başladı. 127 milletvikili olan MHP grubunda katılım yarı yarıya. Katılımı yükseltmek için grup başkanvekillerinin yoğun çabaları var. Ancak, bu partinin İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Murat Sökmenoğlu’nu da anmadan geçmek mümkün değil. İster Genel Kurulu yönetiyor olsun, ister sade milletvekili olarak yasama görevine katılsın; Sökmenoğlu, hep yasaların bir an önce çıkması için çabaladı, çalıştı. Zaman zaman liderle, zaman zaman grup başkanvekilleriyle görüştü. Zaman zaman oturuma ilgi göstermeleri için milletvekillerine yalvarmaktan bile gocunmadı.
       MHP Şimdiye kadar yarı yarıya firelerle işi götürdü.
       
ANAP SADECE KONUŞUYOR
       Koalisyonun küçük ortağının yasama çalışmaları karnesi ise zayıflarla dolu; devamsızlıktan.
       Hükümetin kurulmasından bu yana 88-80 arası milletvekili olan ANAP’ta, gensoru, Anayasa oylaması gibi olağanüstü dönemler dışında Genel Kurul salonunda 20’den fazla milletvekili görmek mümkün olmadı. Yarıdan fazlası başbakanlık, Meclis Başkanlığı, bakanlık veya genel başkan yardımcılığı yapmış olan bu tecrübeli milletvekilleri kadrosu, metal yorgunluğuna uğramış, tüm heveslerini yitirmiş gibi yasama görevine ilgisizler. Oysa, bir milletvekilinin en önemli ve birinci işinin yasama olduğunu en iye bilenler de bu grubun üyeleri olsa gerek.
       Ancak ANAP’lılar, bundan önce pek çok yazımda da dile getirdiğim gibi, konuşmaya gelince iyi de iş fiiliyata gelince pek ortalıkta görünmüyorlar. Meclis’te de böyle.
       
İKİ ÖRNEK
       Gelin ANAP’lı hiç değilse iki ismi örnek verelim. Birincisi Güneş Taner. Kendisi son bakanlık görevinden gensoru ile düşürüldüğünden olsa gerek, Meclis çalışmalarına sadece gensoru oylamalarının yapıldığı günlerde katılıyor. (Hoş bakalım önümüzdeki hafta Kemal Derviş’le ilgili gensoru görüşmelerine katılacak mı?). Sayın Taner, bunun dışında İstanbul’dan Ankara’ya gelmiyor bile. İkinci isim daha ilginç bir örnek. Meclis’in en “Babacı” milletvekili, Anasol D Hükümetinin Baba kontenjanından Turizm Bakanı İbrahim Gürdal.
       Antalya ilimizi temsil etmesi için seçilen milletvekilimiz, 30 aydır Meclis çalışmalarına bir elin parmakları kadar katıldı mı, katılmadı mı bilemiyorum; ama daha fazla olma olasılığı zayıf. Vekilimiz, Meclis çalışmalarına ilgi göstermiyor; ama çoğu zaman Meclis’e geliyor; odasına gidip görüşmelerini, telefon konuşmalarını yapıyor. Zahmet edip yüz adım yürüyerek Genel Kurul çalışmalarına katılmadan Meclis’i yine terk ediyor.
       Ama her iki milletvekilinin de maaşlarını aldığını biliyoruz. Yoksa yanılıyor muyuz? En azından belki bir hayır kurumuna bağışlıyorlardır, çalışmadan kazandıkları için. Ama, eski hizmetlerine(!) mahsuben bunu hakları görebilirler de...
        Yukarıda yazılan tablo Medeni Kanun’la ilgili görüşmelerde de aynıydı.
       ANAP’ın neredeyse yarısı kadar temsilcileri olan Saadet Partisi ile AKP bile katılım bakımından ANAP’ı defalarca katlamıştı Yasanın tümünün kabulü ile ilgili oylamaya DYP Genel Başkanı Tansu Çiller bile katılıp oy verirken, ANAP’tan iki bayan milletvekili Işılay Saygın ile Nesrin Nas dışında sadece 3 vekil vardı. Böylesine tarihi bir oylamada, çağdaş dünyayı en iyi kavradığını, en demokrat, en gelişmeci ve en liberal olduğunu ileri süren ANAP’ın manzarası buydu.
       ANAP, genel başkanının ve grup başkanvekillerinin çabalarına rağmen bu tabloyu değiştiremiyor.


       ANAP’la ilgili bu tabloyu, “Partinin gidişatyıla ilgili kuşkuları olan milletvekilleri istifa yoluna başvururken, diğerleri de yasama çalışmalaryna ilgisiz kalarak memnuniyetsizliğini gösteriyor” gerekçesiyle açıklamak da mümkün değil. Çünkü üç yıldır bu partili milletvekilleri hep böyle davrandı.
       Böyle olunca DSP’nin ağınlıklı katılmadığı oturumlarda Meclis verimli çalışmalar yapamadı.
       İşte bu yüzden, “Ya DSP olmasaydı” deme gereği duyduk. İşin doğrusu ve teslim edilmesi gereken bir hak bu.
       
 
       
    MSNBC News Mumculara destek ya da köstek
MSNBC News ANAP'lı vekil eşlerine toplu imha planı(!)
MSNBC News Ne milleti sevindiryorlar, ne de kendilerini
MSNBC News Önce yorulacak, sonra gezecekler
MSNBC News Ya küçülecek, ya küçülecekler
MSNBC News ANAP artık eyleme geçsin
MSNBC News "Vurun Derviş'e" haftası
MSNBC News Referandumluk maddeye rötar
MSNBC News Top Meclis'te
MSNBC News Medeni kanun ve piyasalara uyarı
MSNBC News Sezer haksız mı?
MSNBC News Diyanet İşleri Başkanı'na destek
MSNBC News Kolay milletvekili oluyorlar
MSNBC News Dünya yeniden şekillenirken
MSNBC News İslam dünyası
MSNBC News Böyle olmamalıydı
MSNBC News Hükümet ABD'ye "hayır" diyemezdi
MSNBC News Seçim 2005'te
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları