|
Sivillerin, ilk kez, büyük bir Anayasa devrimi yapmasına tanık olduğumuz sırada ani, gizlenerek, halktan kaçırılarak verilen bir önergeyle çok şey berbat edildi. Bu konuda uzun laf etmeme bile gerek yok. Bakın, oylamaya katılmamış bir milletvekili nasıl dert yanıyor: Bütün yasama şevkim kırıldı. Çünkü, böyle bir önerge verileceğini duyunca, bunun yapılan bütün güzel çalışmayı silip süpüreceğini, zaten büyük sıkıntı için olan halkın, bize çok daha kötü bakmaya başlayacağını, komisyon başkanına da, bakana da, grup başkanvekillerine de söyledim. Ama doğrusu, hiçbiri de gereken ilgiyi göstermedi. Sonuç benim dediğim gibi oldu. Bütün heyecanım, şevkim kırıldı. Böyle olmamalıydı. Bunu nasıl yaptılar anlayamıyorum. SALİH BEY BÖYLE ÖPER Biz yine şekerlemelerimize devam edelim. Bir önceki Şekerlemelerde yazdığım gibi, ilk olarak da, DYP Diyarbakır Milletvekili Salih Sümerin, Başbakan olduğu dönemde ABDye giden Tansu Çillere, Devlet Bakanı olarak refakat ettiği sırada yaşadığı hikayelerden birini daha aktaracağım. Tansu Çiller, ABDyi çok iyi bildiği için, üst düzey heyeti çok lüks bir restorana götürdü. Burada görev yapan bütün garsonlar, her biri en az mankenler kadar güzel, genç kızdan oluşuyordu. Yemekte gazeteci Ertuğrul Akbayla bir işadamı da vardı. Akbayla işadamı garson kızlardan birini yanlarına çağırıp, birşeyler konuştular; cebine de 100 dolar koydular. Kız onların yanından uzaklaşıp Salih Sümerin arkasına geçti ve aniden boynuna sarılıp iki yanağından öptü. Ruj izleri bile Sümerin yanaklarında kaldı. Çiller dahil masadaki herke kahkahalarla güldü. Durumu büyük bir sessizlikle karşılayan tek isim Salih Sümer oldu. Uzatmayalım, yemek bitti. Kalkıldı gidiliyor. Herkes çıkarken Salih Sümerin biraz geride kaldığı görüldü. İngilizce bilmeyen Sümerin geri kaldığını fark edenler, dikkatlerini ona yöneltti. Sümer, bu dikkatli bakışlar altında, biraz önce kendisini öpmüş olan kızın yanına gitti, beline bir sarıldı; kız neredeyse nefes alamayacak. Sonra bir güzel öptü; öyle garson kız gibi yanaktan falan değil... Kızı bıraktığında da, öcünü almış bir kahraman gibi, Bak kızım, Salih Sümer öperse böyle öper dedi ve restorandan ayrıldı. Akbaya da, Paranızın hakkı buydu dedi. DSP GENEL SEKRETERİ Geçen hafta bir istifa da DSPde yaşandı. Bu partiden istifa değildi. Ecevit ailesine yakınlığı ile bilinen Hayri Diri, DSP Genel Sekreterliğinden istifa etti. İstifa sürpriz oldu. DSP muhabiri bir arkadaşımız konuyla ilgili değerlendirme almak için bir DSP milletvekilini aradı. Bu milletvekili hiç de öyle kıyıda köşede kalmış isimlerden değildi. Aralarında şöyle bir diyalog geçti: Muhabir: Genel sekreteriniz istifa etmiş. Nasıl karşılıyorsunuz? Milletvekili: Bizim genel sekreter kimdi ki? Muhabir: Anladım dediğinizi, peki teşekkür ederim, daha fazla konuşmanın yararı yok. Milletvekili: Yahu alınmayın, samimi konuşuyorum. Bizim partinin genel sekreteri kim ki? Gerçekten bilmiyorum da... AŞIKIN KAFASI KARIŞTI Geçen haftanın en sıkıntılı milletvekili bir süre önce ANAPtan istifa eden, hemen ardından da DYPye geçen Trabzon Milletvekili Eyüp Aşıkdı. Katılım törenini ben de izledim. Uzun yıllardır yakından tanıdığım ve hem DYP, hem de Çiller ailesi ile ilgili görüşlerini çok iyi bildiğim Aşıkın, sıkıntısı hiç de gizlenir gibi değildi. Gözlerini nasıl kaçırdığını bile kolaylıkla görmek mümkündü. Katılım töreni sonrasında, espriyi patlatan yine ANAPlı Cavit Kavak oldu. DYPye katılım töreninde Aşıkın, Yeminle söylüyorum, Allah şahidimdir ki DYPye ülkeye yararlı olmak geldim demesine karşın bu şaşırtan transferin gerçek nedeni Kavak açıkladı(!). Aşık, bu yılın ilk aylarında ABDye gitmiş, dönüşte de saç ektirdiği ortaya çıkmıştı. İşte Kavaka göre, transferin altında da bu basit olay yatıyordu: Saç ektirdiği için Aşıkın kafası karışmıştı. DİNLESENE LAN OKUYAN Son günlerde istifalarla çalkalanan ANAPın son MKYK toplantısında, istifalar değil belediye başkan adaylarının, seçimden ne kadar süre önce ilan edileceğini de tartıştı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı, adayların bir yıl önceden açıklanmasını destekledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, buna karşı çıktı ve uzun eleştiri yaptı. Sonra Akarcalı, söz alıp yeni açıklamalar yapmaya başladı. Ama Okuyan, dinlemek yerine yanındaki arkadaşı ile konuşmaya başladı. Akarcalı, bir süre bekledi, Okuyan susmayınca, gülerek, Yaşar, dinlesene lan dedi. Okuyan da gülerek yanıt verdi: Dinlemiyorum lan Bülent. Toplantıyı yöneten ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz devreye girme gereği duydu: Toplantıyı ben mi, siz mi yönetiyorsunuz? Bırakın da ben yöneteyim. | ||||
Yine de büyük başarı Farzedin ki kimse yok İyi ki Meclis açıldı Deklarasyonun öbür yüzü Meclis bunu da yapar DYP'nin önünden geçerken dikkat! Uzlaşma Geçirin bu paketi MHP'den farklılık gösterisi |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||