 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Bu olamıyor. Türkiye bunun bir türlü başaramıyor. Bu yapılan düzenlemenin de yeterli olduğunu söylemek mümkün değli. Ancak, bugün sağlanan uzlaşma/başarı bile, Meclis’in şu anki tablosu içinde oldukça zor. Çünkü, 6 siyasi partinin temsil edildiği bir Meclis’te, anayasa yapma geleneği olmayan sivillerin, bu kadar önemli bir konuda, böylesine bir uzlaşmaya ulaşması son derece önemliydi. Bu uzlaşma, TBMM Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında da son derece olgun bir havada sürdü. Aynı havanın Meclis Genel Kurul’nda bugün başlayacak olan çalışmada da sürmesini bekliyoruz; umudumuz ve öngörümüz bu yönde. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda, Meclis’in son iki yasama dönemindeki çalışmalarını anımsadığımızda, umudumuzun nedeni de ortaya çıkar. Bu noktada bir hakkı teslim etmek gerekiyor. Meclis, üstüne düşeni fazlasıyla yaptı. Gelin, ekonomik kriz sonrasına bir dönüş yapalım. Devlet Bakanı Kemal Derviş, ABD’den “15 günde, 15 yasa çıkarmalıyız” dedi. Sonra Ankara’ya döndü, Meclis’e sevk ettiği tüm yasalar zamanında çıktı. Ama, Derviş ve arkadaşları Meclis’in hızına uyak uyduramadığı için, bazı yasa tasarılarını 15 gün içinde Meclis’e sevk edemediğinden, biraz gecikme oldu. Ama, sonuçta Meclis üstüne düşeni yaptı ve ekonomik kriz için gerekli olduğu ileri sürülen bütün tasarılar yasalaştı. DERVİŞ İTİBAR YİTİRİYOR Daha da ileri gitti bu Meclis. Milletvekillerinin yarıdan fazlası tarım kesimini temsil eden bölgelerden geldiği halde, şeker ve tütün başta olmak üzere, çok geniş kesimlerin canını yakan yasaları da çıkardı. Meclis, bütün bunları yaparken, hükümetin veya Kemal Derviş’in ne kadar başarılı olduğunu, herkesin kendi taktirine bırakmakg erekiyor. Milletvekilleri, kendilerinden istenen tüm yasaları, ekonomide düzlüğe çıkılacağı umudu ile desteklediler. Ama bugün çoğu, “Yaptığımız yasalar neye yaradı, kriz bir türlü neden aşılamıyor?” diye soruyor. Çoğu milletvekilinin ağzından sıkça duymaya başladım: “Kemal Derviş, bu yasaların çıkması halinde iki ayda üretimin yeniden canlanacağını, enflasyonun düşeceğini, faizlerin ineceğini söyledi; ama hala hiçbir söylediği gerçekleşmedi. Derviş bizi kandırıyor mu?” Böyle gitmeye devam ederse, Derviş daha da itibar yitirecek gibi, güven erezyonu uzun süredir başladı bile. DAHA YAPILACAK ÇOK DÜZENLEME VAR Bugünkü Meclis’in, hepimizin taleplerine yanıt vermediği çok ortada. Bu siyasi yapımanın değişmesi gerketiği de. Ancak, bütün eleştirilere rağmen, özellikle kriz sonrasında, Meclis’in üstüne düşeni başarı ile yaptığını söylemeli. Başka konularda, pek çok eleştiri olabilir, ama bu konuda durum, bence, böyle. İşte bu nedenle, 37 maddelik anayasa değişikliğinin de gerçekleşeceğine inanıyorum. Meclis, bu düzenlemeyi geçirerek, kendisine ve siyasete yönelik saygıyı da artıracaktır. Bu paketin yasalaşmasının sonuçları sadece, anayasa değişikliği veya Meclis’in itibarının artması ile de sınırlı olmayacak. Bir kere, sivillerin de bu işi yapabileceği ve çok önemli konularda uzlaşabileceği ortaya çıkacak. Bunun yanısıra, bu morel ile Anayasa’nın diğer maddeleri de elden geçirilecek. Türkiye, daha demokratik, daha özgürlükçü bir anayasaya sahip olabilecek. Dünyanın, savaş üzerinde odaklandığı bir dönemde, Türkiye’nin Anayasa değişikliği üzerinde odaklanmasının zorluğunu biliyorum. Bunu günlerdir, medyanın ve kamuoyunun anayasa paketine ilgisizliğinde de gördük. Gerçi, son gün de olsa, bugün konu biraz öne çıkmaya başladı; ama hala hak ettiği ligili görebilmiş değil. Hemen bu süreçte, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlerinin, gazete ilanları ile pakete verdiği destek de olumlu bir girişim. HERKES İŞBAŞINA Meclis, bugün bu paketi ele almaya başlayacak. Ama sabırlı olmak gerekecek. Çünkü her madde açık oylamaya tabi. Bu nedenle günde 10 saat çalışılsa, belki en çok 6 madde ele alınabilir. 37 maddenin ikişer kez oylanacağı da düşünüldüğünde sürecin ne kadar uzun süreceği anlaşılır. Partilerin süreyi kısaltmak için yeni uzlaşmalar peşinde olacağını tahmin ediyoruz; ama süreç normal işletilse bile, sabırla bu işin sonuna gelinebilir. Bunu sağlayacak kamuoyu baskısını da azaltmamak gerek. Bütün partilerin üzerinde uzlaşma sağladığı bu paketten , hangi parti çark ederse, onun cezalandırılacağı izlenimi güçlü bir şekilde, daha bugünden yaratılmalı. Sivil toplum örgtülerinin ve kamuoynun, görüşmelere ilgisi, bu nedenle de çok önemli. Görev sadece Meclis’in değil yani... Herkes işbaşına. | ||||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
DYP'nin önünden geçerken dikkat!
