Home page
Haber Menüsü


Yazara e-mail atmak için resmin üzerine tıklayınız
 
Şağar’ın beyin egzersizi
 
Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Şağar, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan’ı en çok seven, ona en yakın bürokrat olma özelliğini kimseye kaptırmadı, bugüne kadar.
 
Ankara
 
1 Eylül —  Bu nedenle zaman zaman Özkan’a iltifat etmekten de çekinmiyor. Bu iltifatlardan biri Şağar’ın beyin ve beden egzersiz kapasitesini gözler önüne serdi.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Mesaisinin büyük bölümünü kendi odasında değil de Özkan’ın odasında geçiren Şağar, bir yasa taslağıyla ilgili çalışma nedeniyle yine Özkan’ın odasında, onunu yanıbaşındaydı. Ancak, bu kez odada başka görevliler de vardı. Biri de Milli Savunma Bakanlığı’nda önemli bir görevi olan bir generaldi.
       Daha konuya girilmeden önce, çaylar yudumlanırken, ‘şurdan burdan’ sohbeti yapıldı.
       Sabah saatleri olduğundan, uyku, spor, okuma gibi konular da gündeme geldi. Özkan, her sabah beden egzersizleri yaptığını, bunu hiç ihmal etmemeye çalıştığını anlattı.
       Hemen devreye Şağar girdi. Generale dönerek, “Sayın Özkan evden çıkmadan önce beden egzersizlerini yapıyor, gördüğünüz gibi buraya gelince de beyin egzersizi yapıyor. Hep böyle, vallahi” dedi.
       Güzel bir espri yaptığını düşünen Şağar, generalin, “Siz ikisini de yapmıyorsunuz herhalde” sözleri üzerine biraz sarsılmadı değil. Şağar, aldığı yanıt üzerine susmayı tercih ederken, odadaki diğer isimler, için için gülmekten kendilerini alamadılar.
       
POLİTİKACI UZUN YAŞAR
       Çin Halk Cumhuriyeti ve Küba’dan sonra dünyanın en yaşlı siyasetçi/yöneticilerine sahip olan Türkiye, bu özelliği ile demokratik ülkeler içinde bir numara. Bunun neden böyle olduğunu, ANAP’ın son kongredeki genel başkan adaylarından Vehbi Dinçerler ile konuştuk.
       Dinçerler, siyasette veya devlet erkinde uzun süre kalmanın sadece günümüz siyasetçilerine özgü bir durum olmadığını, Türk geleneğinde bunun çok sayıda örneği bulunduğunu aktardı. “Herhalde genlerle ilgili bir durum” diye espri de yapan Dinçerler, daha sonra yaşanmış olduğunu söylediği şu tarihi olayı anlattı:
       “Şimdi adını sormayın; hatırlayamıyorum. Padişahlardan birine sadrazam dayanmıyor. Alıyor birini, getiriyor ötekini. Sadrazam olacak niteliktekiler hepsi denendikten sonra, padişah, falanca paşanın sadrazam yapılmasını istiyor. Cesur biri çıkıyor, padişaha, o paşanın çok yaşlandığını, ölüm döşeğinde olduğunu söylüyor. Padişah, bunu dikkate almıyor ve, ‘Siz götürün mühr-ü devlet’i kendisine verin’ diye emrediyor. Bunun üzerine, elçiler paşanın evine gidiyorlar; paşa yatakta, ölümünü bekliyor. Başucuna gidip, mühr-ü devlet’i verip, padişahın kendisini sadrazam yaptığı kulağına fısıldanıyor. Biliyor musunuz, paşa birkaç gün sonra dipdiri bir şekilde ayağa kalkıyor ve tam üç yıl boyunca ülkeyi yönetiyor. Bu iktidar mühürü böyle birşey işte.”
       Bu arada Dinçerler, yaşayan en iyi duayen siyasetçinin Başbakan Bülent Ecevit olduğunu da ısrarla savundu. Dinçerler, “Günümüz Türkiye’sinin en kurt politikacısı hala Ecevit. Bizim Mesut Bey’e de, Bahçeli’ye de, Süleyman Demirel’e de fark atar. Onun için size tavsiyem, Sayın Ecevit’in söylediği her şeyi fazlasıyla dikkate alın. Öyle yaşına falan da bakmayın, daha bu işi uzun süre götürür, öğreneceğiniz çok şey olur” demeyi de ihmal etmedi.
       
BEKAROĞLU’NUN RÜYASI
       Saadet Partililer, sık sık rüyaları ile gündeme geliyor. Erbakan’ın kızı Elif, evlenmeden önce istihareye yatarken, İstanbul Milletvekili Mukadder Başeğmez, rüyasında Erbakan’ı görünce yenilikçiliği de, istifaları da unutup gelenekçiler yanında saf tutmuştu. Çevre Bakanlığı eski Müsteşarı Ali İhsan Kenç de, rüyasında Erbakan’ı bir cami avlusunda tek başına düşünceli görünce safını tutmuş ve Saadet Partisi’ne kurucu olmaya hak kazanmıştı.
       Kendisi psikiyatri dalında profesör titri taşıyan Saadet Partisi’nin önde gelen isimlerinden, Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’na rüya ile Milli Görüşçülerin bağlantısını sorduk.
       550 milletvekili içinde insan hakları konusunda en duyarlı birkaç isimden biri olan Bekaroğlu, öncelikle rüyaların gelecekle değil geçmişle ilgili olduğunu belirterek, “Vallahi benim, rüyaların ideolojik veya partisel yorumlarını yapmam mümkün değil. Ancak isterseniz ben de gördüğüm son rüyamı anlatayım” dedi ve rüyasını bizimle şöyle paylaştı:
       “Bir parkta oturuyorum; ama etrafım tutuklu yakınları ve işkenceye uğramış kişilerin dostlarıyla dolu. Zaten bunlar rüyalarımı sık sık renklendiriyorlar. Bana dertlerini anlatıp duruyorlar. Bir yandan da kendimin uzaktan, uzaktan birileri tarafından izlendiğini görüyorum. Bu rüya ne anlama geliyor kestiremiyorum; ama bizim şansımıza Erbakan Hoca pek düşmüyor, doğrusu. Ya tutuklu yakınları, ya da bizi izlemekle görevli zatlar.”
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları