|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
BİRAZ GERİYE DÖNELİM Anayasa oylamaları yapılırken birinci turda, bu maddeyle ilgili göstermelik bir önerge verilip, geri çekildi. Böylece ikinci turda önerge verilmesi hakkı korunmuş oldu. İkinci tur oylama geldiğinde, aniden ortaya bir önerge çıktı. Üzerinde konuşma bile yapılmadı ve herkesin parmak kaldırmasıyla, önerge kabul edildi., Sonra madde oylandı ve aynı sonuç alındı. Öyle bir gizli operasyon yapıldı ki, önerge geçtikten sonra bile, önerge sahipleri dahi getirilen düzenlemenin ne olduğunu bilmediklerini söyleyerek, gazetecileri kandıracaklarını sandılar. Birkaç dakika içinde gerçeğin ortaya çıkacağını dahi düşünemez durumdaydılar. Önerge sahiplerinden birinin, oylama sonrası Genel Kurul salonundan kulise, nasıl bir kahraman edasıyla ve sevinçle çıktığını gördüğüm sahneyi hiç unutmayacağım. Çünkü, bu sevinçle Meclisin itibarı tam bir tezatlıkoluşturuyordu. Bu arada aklı selim bazı milletvekilleri partilerin grup başkanvekillerine, Anayasa Komisyonu Başkanına, Devlet Bakanı Nejat Arsevene gitti. Bunu yapmayın, yarın rezil oluruz dediler. Ama nafile. Çok yetkili bir isim, İttir et gitsin yahu, bırak geçsin bile dedi. (Demokrasinin olmazsa olmaz koşulunun siyaset ve siyasetçi olduğunu, her fırsatta dile getiren, yaşanan kriz ortamında görevini en iyi şekilde bir tek Meclisin yaptığını sık sık yazan biri olarak, milletvekillerinin böylesi birharakiriyi nasıl yaptıklarına inanamıyorum. Meclise ve siyasete bu kadar kötülüğü nasıl yaptıklar?) HADİ MAAŞLARI 20 MİLYAR YAPALIM Sonuçta önerge benimsendi ve bir çuval incirin mahvedildiği, ertesin gün ortaya çıktı. Böylesi bir kriz ortamında yapılan bu düzenlemekamuoyunda büyük tepki gördü. Tepkinin dozajı o kadar yüksekti ki, medyanın önüne çıkan, tüm siyasiler bu kararın yanlış olduğunu söyledi. Hatta hemen Meclis Başkanlığına yeni bir Anayasa değişikliği teklifi bile verildi. Herkes savunmaya geçmişti. Ama ortalıkta görünmeyen tek kurum Türk Parlamenterler Birliğiydi. Bugün bile milletvekillerinin çoğu, bu derneğin neden ortaya çıkıp savunma yapmadığına kızıyor. Yani kullanıldıklarını düşünüyorlar. Bu arada bazı milletvekilleri de ha bire dert yanıyor, masraflarının çok olduğunu, sadece telefon giderlerinin aylık 700-800 milyon liraya ulaştığını, gelen seçmenlere verilen yemeğin giderlerinin yüksekliğini dile getiriyor. Neden banka genel müdürlerinden, genelkurmay başkanından daha az maaş aldıklarını anlamadıklarını söylüyorlar. Hadi, kabul edelim, tüm bunların doğru olduğunu Fakat üniversite hocalarının, sağlık görevlilerinin, yargı mensuplarının... birkaç yüz dolar karşılığında çalışmak zorunda kaldıklarını unutuyorlar. Milletvekilliğinin öncelikle gönüllü bir hizmet olduğunu unutuyorlar. Bunları da bir kenara koymak gerek. keşke milletvekillerimiz çok daha iyi maaş alabilse. Ama bütün toplum da iyi kazanabilse. Zaten bu ülkede kişi başına ulusal gelir 10 bin dolar olsa, kimse milletvekili maaşı ile uğraşır mı? Getirin ülke bu duruma, maaşlarınızı 20 milyara çıkarın, helal olsun. Evet, bugün Umilletvekili maaşıyla uğraşılıyor; çünkü herkes zahmetin öncelikle siyasiler tarafından çekilmesini bekliyor. Vekillerimizin bunu anlaması ve anlayış göstermesi gerek. Yoksa, en büyük zararı yine onlar görecek. SEZERİN ÇIKIŞI YOKTU Hani Ben söylemiştim demek hiç sevimli değil. Ancak, oylamadan hemen sonra, hukukçu milletvekillerine, Cumhurbaşkanı istediği bir maddeyi geri çevirir veya referanduma götürür mü? diye sordum ve aldığım yanıt Evet olunca, onlara, Hadi hayıllı olsun, Cumhurbaşkanını halk gözünde bir kez daha kahraman yapacaksınız dedik. Bu olasılığı görmek gerekirdi. Cumhurbaşkanı paketi onaylamadan önce Meclise mesaj gönderdi. Bu madde çok büyük tepki görüyor, düzeltin diye. Meclisin yanıtı, yasal bir düzenleme yapmak biçiminde oldu. Bu arada Meclisin yeni bir Anayasa değişikliği yapacağı sinyali de verildi. Bir hukukçunun, Anayasa yasaların üstündedir, Anayasayı değiştirmek zor, yasaları değiştirmek kolaydır yargısını unutmuş olabileceğini düşündüler. Cumhurbaşkanı da başka bir yol görmedi. Çünkü, açık açık söyleyelim. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, milletvekillerinin gizli bir oylamada , böylesi bir konuda Anayasa değişikliğine gidebileceğine inanmıyor. Haksız denebilir mi? Son saniyede önerge çıkaran, dokunulmazlıklar konusunda en ufak tavize yanaşmayan milletvekillerinin, gizli oylamada eski kararlarını geri almasını beklemek biraz fazla iyimserlik olurdu. Hatta bazıları, Cumhurbaşkanını nasıl kandırdık diye sevinebileceğini bile düşünmek abartı olmaz. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı, referandum silahını kullandı. Ortada 120 günlük bir süre de var. Hükümetin, Köşk ile inatlaşmaya girişmesinin pek yararı yok. Bir kere halkın yüzde 99unun karşı durduğuna, adları gibi emin oldukları böyle bir düzenlemede ısrar ediyorlar görüntüsü hiç hoş değil. Bu durum Meclisi daha da yaralar. Üstelik demokratikleşme, özgürlükler ve insan hakları içni son derece önemli olan paketin diğer maddelerini Resmi Gazeteye göndermeyip bekletmek de son derece yakışısız bir tutum oluyor. Boşuna direnmenin anlamı yok. Milletvekili özlük hakları ile ilgili Anayasanın 86ıncı maddesinde kamuoyunu tatmin edecek bir yeni düzenleme kısa sürede yapılmalı. Bunun dışındaki tüm inatlaşmalar, kim haklı olursa olsun bakılmadan, Meclisi yıpratmaya devam edecek. Meclisi korumak herkesin görevi; ama en öncelikle milletvekillerinin. | ||||
Diyanet İşleri Başkanı'na destek Kolay milletvekili oluyorlar Dünya yeniden şekillenirken Böyle olmamalıydı Yine de büyük başarı Farzedin ki kimse yok İyi ki Meclis açıldı Deklarasyonun öbür yüzü Meclis bunu da yapar DYP'nin önünden geçerken dikkat! Uzlaşma Geçirin bu paketi MHP'den farklılık gösterisi |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||