Home page
Haber Menüsü


Yazara e-mail atmak için fotoğrafın üzerine tıklayınız
 
Hükümet ABD’ye “hayır” diyemezdi
 
Türkiye’nin Afganistan’a asker gönderme kararı hiç kimse için sürpriz olmadı.
 
 
2 Kasım —  NATO anlaşmasının 5’inci maddesinin açık hükümlerine rağmen, hükümetin, Meclis’e gidip, yurtdışına asker gönderme yetkisi alması bunun ilk ve açık göstergesiydi. Sonuçta beklenen gerçekleşti ve ilk etapta 90 kişilik bir özel birlik Afganistan’a gönderiliyor.

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

  İlk etapta, diyorum, Çünkü, bunun devamının geleceğini tahmin etmek hiç de zor değil.
       Türk askerinin 4 bin kilometre uzakta, kendi topraklarının dışında savaşması hiç kimseye sıcak gelemez. Üstelik bu savaşla ilgili pek çok aydınlığa kavuşmamış noktalar var.
       Ancak gelinen noktada, sebepleri ne olursa olsun, ABD ve destekçisi ülkeler bu savaşı kaybetmeyi göze alamayacak. Hepimizi rahatsız eden gelişmeler (Her dakika sivil halkın üzerine düşen yeni bir bomba ve kaybedilen onlarca masum can, tabii ki) giderek artmasına rağmen bu savaşın sonucu belli. Çünkü, uygar dünya, böyle bir savaşın kaybedilmesinin aşırılığın zaferi olacağı kanısında.
       
APO, ABD’NİN KOZU OLDU
       Terörden canı çok yanmış olan Türkiye de aynı kanıda.
       Bu nedenle savaşın en kısa zamanda sonuçlandırılmasını istiyor. Bunun için de daha aktif tutum alıyor.
       Ben bu savaşın taraftarı değilim.
       Ama Türkiye ve hükümet açısından bakıldığından, tablo zorunluluk taşıyor. Bu zorunluluğu, ABD’nin bombalamasına karşı çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi bile kabul ediyor. Emekli büyükelçi ve AKP Yöneticisi Yaşar Yakış’ın kendi milletvekillerine gönderdiği bilgi notunda bunun işareti var. Yakış, “Karşıyız; ama hükümette biz de olsaydık bu talebe direnemezdik” diyor, bu raporunda.
       Evet, Türkiye direnemezdi.
       Çünkü, ABD’nin elinde çok güçlü kozlar var.
       Türkiye’nin ekonomik çöküntüsü ortada. Koz bu değil.
       Koz, İmralı’da yatan Abdullah Öcalan.
       Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinde ABD’nin payını bilmeyen kalmadı. Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinden sonraki süreçte, ülkede akan kanın durduğu da gün gibi ortada. İşte ABD’nin eli bundan güçlü.
       Eğer Türkiye, böylesi bir operasyonda ABD’ye destek vermese, “Ülkende her yıl binlerce asker sivil ölüyordu, milyarlarca dolar para iç savaş görüntüsündeki bu çatışmalarda gidiyordu. APO’yu size teslim ederek bu kanı ve maliyeti ortadan kaldırdık” sözleri ile karşılaşacaktı.
       Üstelik bunları, APO’nun Türkiye’ye getirilmesinin ardından büyük oy patlaması yapan DSP’nin Genel Başkanı Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu bir dönemde dile getirecekti.
       Bu şartların yanı sıra, her gün, dünyayı terörle mücadeleye davet eden bir Türkiye’nin, hükümetinin başında Ecevit olmasaydı da kararı farklı olmayacaktı.
       
TÜRKİYE İSTEMESİNİ BİLMELİ
       Böylesine bir zorunluluk olduğuna göre, bundan sonra Türkiye aklını kullanmalı. Körfez Savaşı’ndaki yanlışlık yinelenmemeli. Bir Müslüman ülke olarak, savaşın en büyük olumsuz sonuçları yine Türkiye’ye yansıyacak gibi. Sadece olası yeni bir terör dalgası, azalması beklenen turizm gelirleri bile yeterli maliyet yükleyecektir.
       Körfez Savaşı’na bizden daha uzak olan Mısır’ın bile milyarlarca dolar borcunu silen ABD’nin, Türkiye’ye aynı kolaylığı göstermediği ortada.
       Türkiye’nin ABD’den ve Batı’dan isteyeceği mali desteğin, kan pazarlığı gibi görülmesi veya gösterilmesi mantıklı değil. Sorunlarını çözmüş, ekonomisini yeniden dinamizme kavuşturmuş bir Türkiye, dünyada olası bir medeniyetler çatışmasını önleyebilecek ender ülkelerden biri olur.
       Bu nedenle Başbakan Ecevit’in, “Asker gönderiyoruz diye para konusunu konuşmayız” şeklindeki değerlendirmesi bence romantik. Para mutlaka konuşulmalı. Üstelik onları en iyi anlayacağı dil. Asker gönderme ayrı, mali destek ayrı, tamam; ama ikisi de konuşulması gereken konular.
       Türkiye, hiç yüksünmeden ABD’den, ekonomiyi rahatlatacak gerekli yardımı sağlamak için her olanağı kullanmalı. Bunu yapmazsa, Körfez Savaşı’ndaki gibi, sadece derdine yanar.
       
BİR’İN DENEYİMLERİ
       Işin ekonomik yanı böyle. Askeri boyutu konusunda da Türkiye’nin konuşması gereken pek çok şeyi var. Bu çerçevede öncelikle, Somali’de Barış Gücü komutanlığı yapmış olan ve deneyimlerini Afganistan savışı nedeniyle sık sık dile getiren emekli orgeneral Çevik Bir’in dediklerine bakmalı ve müteffiklerle buna uygun görüşme, pazarlık yapmalı. Yoksa, savaşın yükü Türkiye’nin üzerine yığılabilir. Aman; asıl dikkat edilmesi gereken de bu.
       
 
       
    MSNBC News Dünya yeniden şekillenirken
MSNBC News Böyle olmamalıydı
MSNBC News Yine de büyük başarı
MSNBC News Farzedin ki kimse yok
MSNBC News İyi ki Meclis açıldı
MSNBC News Deklarasyonun öbür yüzü
MSNBC News Meclis bunu da yapar
MSNBC News DYP'nin önünden geçerken dikkat!
MSNBC News Uzlaşma
MSNBC News Geçirin bu paketi
MSNBC News MHP'den farklılık gösterisi
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları