|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Böylesi şakaları çok seven Bilicinin son kurbanlarından biri de eşi Pırıl Hanım oldu. ANAP Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Güneş, ANAPlı 30 milletvekilinin eşini memleketine davet etti. Onları birer turist gibi Şanlıurfayı gezdirdi; seçim çevresinin tarihi ve kültürel güzellikleriyle tanıştırdı. Vekil hanımları bu geziden çok memnun kaldılar. Bizim hikayemiz ise geziden öncesine ait. Bilici, bu daveti eşine iletirken, Sizi Kuzey Iraka da götürecekler; oraları da gezeceksiniz dedi. Eşi bunun bir şaka olduğunu anlamadı. Geziye katılan bazı arkadaşlarını da durumdan haberdar etti. Bunu duyan ANAPlı bir milletvekili Biliciyi aradı: Hayırdır Bilici, bu Kuzey Irak nereden çıktı? Senim hanım bizim hanıma böyle bir şey söylemiş. Kuzey Iraka nasıl giderler? Bu yine senin şakalarından biri mi? Bilici, arkadaşının sözlerine çok güldü. Sonra da şakayı itiraf etti: Ağabey toplu bir imha planı hazırlamıştım(!); çatışmanın ortasında kalırlar diye düşünmüştüm. Ama planım erken ortaya çıktı. Tabi Bilicinin bu planının ortaya çıkmasından sonra, Bilicinin güzel ve zarif eşi Pırıl Hanımdan nasıl bir fırça yediğini yazmak da, karı koca arasına girilmez ilkesi gereği, bizim işimiz değil. TÜRKÜ KESIN DÖVECEKLER! Geçen hafta TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Emin Karaanın bir gün Adalet Bakanı Hikmet Sami Türkü dövmek(!) durumunda kalabileceğini yazmıştım. Bu dövme işi, geçen hafta DSPli Emin Karaaya değil de, komisyonunu DSPli bir başka üyesi İstanbul Milletvekili Erol Al, az daha, gerçekleştirecekti. Türk, DGM Yasasında değişiklik öngören yasa tasarısını sunarken tam 40 dakika konuştu. Milletvekilleri ve Komisyon Başkanı Karaa sabırla dinlediler. Ama maddelere geçildiğinde sinirler gerilmeye başladı. Türk, bir hafta önce komisyona gönderdiği tasarının iki maddesinde değişiklik öngören önergeler verdi. Ancak, milletvekillerinin verdiği ve DSPlilerin bile doğru bulduğu tüm önergelere Hayır dedi. Komisyonda verilen bazı önergeler nedeniyle daha önce birkaç kez istifa edeceğini de açıklamış olan Türke, Erol Al patladı. Al, sinirli bir şekilde Türkün komisyonu dikkate almadığını, milletvekillerini üzdüğünü söyledi. Kendisinin tüm önergelerine destek verildiğini; ama kendisinden aynı anlayışın görülemediğini söyledi. Al, öylesine sinirlendi ki, neredeyse kalkıp bakanın üzerine yürüyecekti. Allahtan yanında oturanlar sakin olması için işaret ettiler de tartışma büyümeden önlendi. Ama, Al daha sonra arkadaşlarına dert yandı: Vallahi bir DSPli olarak komisyonunun elektriğini alıyorum. Yoksa bu bakanla iş yapmak çok zor. Yani anlayacağınız, Adalet Komisyonunda bir gün kavga çıkabilir ve bunun taraflarından biri de Bakan Türk olabilir. Ama içeriye korumalar alınmadığı için, zararlı tarafın da kendisi olabileceğini söyleyelim. Ben şimdi, Bakanı biri dövmek(!) zorunda kalabilir; ama bu Komisyon Başkanı Karaa mı, yoksa DSPli bir başka milletvekili mi olur bilemiyorum diye haber vermek durumundayım. VARSA YOKSA ARAŞTIRMA HASTANESİ Geçen hafta DYP Erzurum Milletvekili Ayvaz Gökdemirin bir hikayesine yer vermiş, bu hafta da devam edeceğimizi söylemiştik. Yine Gökdemirin anlatımı ile aynen aktaralım: Erzincan Depreminden sonra kurulan hükümette Devlet Bakanı olarak görev yaptım.Kenti, hem de çok güzel bir şekilde, yeniden kurduk. Bazı açılışlar için kalktık gittik. İki hastane açılışı yaptım, Erzincana da. İki hastanenin açılması önemli, tabi. Birincisini açtık; aradan bir vatandaş itiraz etti: Araştırma hastanesi var mı, araştırma hastanesi? Neyse, pek üzerinde durmadık; yürüdük diğer hastaneye gittik. Oranın da açılışını yapıyoruz. Bir baktım yine aynı Erzincanlı, Araştırma hastanesi var mı, araştırma hastanesi? diye bağırıp duruyor. Dayanamadım, yanına gittim, Yahu arkadaş iki hastane açtık ya, sen niye araştırma hastanesi diye bağırıp duruyorsun? Söyle bakalım araştırma hastanesi nedir?dedim. Tabi, adamcağız sustu, soruma cevap veremedi. Soruşturdum, meğerse muhalefet partilerinden birinin elemanıymış. Onun üzerine çağırdım partinin yöneticisini, niye böyle siyaset yaptıklarını sordum.Benden özür diledi; ama Türkiyede siyaset maalesef böyle yapılıyor. Eminim o adamcağızı da parti yöneticileri bağırttırıyordur. Gariban da ne dediğini bilmeden bağırıp duruyor. BU ARADA GİTTİ TULUMLAR Gökdemir, Erzincanla ilgili başka anılarını da anlattıktan sonra, birden susarak, Yahu bu arad agitti bizim tulum peynirleri dedi. Hepimiz,Hayırdır ne tulum peyniri? diye sorduk. | |||||||||
Gökdemir, her yeni milletvekiline şakalar yaptıklarını belirterek, DYP Erzincan Milletvekili Sabbahattin Karakellenin de aynı akıbete uğradığını söyledi. Karakellenin Meclise gelmesinden sonra, Bak Sabahattin, yeni milletvekilleri eskilerine kendi ilinin önemli ürünlerini, belli aralıklarla, getirir hediye eder. Artık sen de Erzincan tulumunu unutmazsın dediklerini belirterek, Karakellenin baş üstüne dediğini ve kendilerinin bu şekilde uzun süre gerçek Erzincan tulum peyniri yediklerini aktardı. Gökdemir, Erzincan hikayelerini anlatırken, artık tulum peynirlerinin gelmediğini hatırladığını vurgulayarak, Demek ki artık bizim Sabahattin eskidiğini düşünüyor. Bir hatırlatalım, üç yılda eski olunmaz diye dedi. Eee Erzincan tulumunun tadını unutmak zor galiba... | |||||||||
Ne milleti sevindiryorlar, ne de kendilerini Önce yorulacak, sonra gezecekler Ya küçülecek, ya küçülecekler ANAP artık eyleme geçsin "Vurun Derviş'e" haftası Referandumluk maddeye rötar Top Meclis'te Medeni kanun ve piyasalara uyarı Sezer haksız mı? Diyanet İşleri Başkanı'na destek Kolay milletvekili oluyorlar Dünya yeniden şekillenirken İslam dünyası Böyle olmamalıydı Hükümet ABD'ye "hayır" diyemezdi Seçim 2005'te |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||