|
Ümit Sezgin: ABD'ye saldırının Türkiye'ye faturası |
|||
Bu terör olaylarında 1970li yıllardan itibaren geriye dönüp bakıldığında, Türkiyenin dost ve müttefik saydığı kimi ülkelerin de destekçi, organizatör, silah temini, eğitim, maddi yardım, uluslar arası siyasi destek gibi alanlarda rollerini üstlendikleri görüldü. Özellikle, Avrupadaki kimi dostlarımız! bu örgütlerin lider kadrolarına, elemanlarına, organizasyonlarına, ev sahipliği yaptılar. Onları bağırlarına basıp, ağırladılar. Türkiyeye ise sert çıktılar. Terörü, dehşeti, vahşeti kınamakta bile tereddütler geçirdiler. Destek açıklamaları yaptılar. Türkiyeye terörle mücadelede kullandığı kimi silahlar için ambargo koydular. Uluslararası alanda, her fırsatta Türkiyeyi kınamayı, aşağılamayı, vazife bildiler. Öcalan yakalandığında İtalyanın villa tahsis ettiğini, Yunanistanın bizzat Dışişleri Bakanı tarafından karşılanıp, uçak tahsis edildiğini, bunun gibi diğer olayları hatırlayalım. Özdemir Sabancı suikastçısını yargılamamak için binbir dereden su getiren Belçikayı hatırlayalım. Yıllar önce Türk diplomatları teker teker öldürülürken, Büyükelçilikler, Havaalanları basılırken, ASALA terörünü ve terör örgütünü bırakın kınamayı, destek açıklamalarıyla teşvik eden Fransayı, ABDyi hatırlayalım. Yıllarca Türkiyedeki teröre, gerek sağda, gerek soldaki örgütlere, gerek İslami teröre, gerekse etnik teröre destek veren komşularımızı, uluslar arası örgütlerde birlikte üye olup, birlikte anlaşmalara imza attığımız, dost ve müttefik ülkeleri unutmayalım. Şimdi sanırız, Türkiyenin yaşadıkları, yitirdikleri, dertleri ve anlatmak istedikleri daha iyi anlaşılacaktır. Ancak, sonuçta terör terördür ve böylesi pahalı, kanlı ve vahşi bir dersi hiçbir şekilde haklı gösteremez. ABD NERELERE BAKMALI? Şimdi, ABDdeki olağanüstü terör organizasyonunu, istihbarat birimlerini ve her türlü sınırı aşarak gerçekleştirenlerin kimler olduğu, ya da olabileceği tartışılıyor. Öne çıkan isim Usame Bin Ladin, ya da terörist ülkeler listesinde bulunan Afganistan, İran, Irak veya çeşitli Filistin kökenli, Arap kökenli örgütler. Ancak, ABD Türkiye örneğini de göz önünde bulundursun bizce. PKKnın Türkiyenin en yakın dost ve müttefiklerinden maddi, manevi, siyasi, ekonomik, silah desteği gördüğü hatırlansın. Böyle olaylarda, sadece düşman bellediklerinize değil, en yakınınızdaki dostlarınıza, dost bildiklerinize de bakacaksınız. ABDnin böylesi bir olayla acze düşürülmesinden, iflas etmiş görüntüsünden, ekonomik ve uluslar arası siyasi prestij kaybından kimler menfaat sağlayabilir? ABD Başkanının gündemde sıcak biçimde tuttuğu, Füze Kalkanı projesi gerçekleştiğinde, dünya üzerindeki tek askeri, siyasi ve ekonomik egemen güç olmasının tartışılmazlığından kimler etkilenecekti? Üstelik bu kadar kapsamlı bir eylemde, ABD istihbaratını hiçbir bilgi sızdırmaksızın atlatabilmek için de içeride, yakında, dostlar arasında olmak gerekmez mi? ABDnin terörist diye listelediği ülkelerin, ya da örgütlerin ABDnin göbeğinde böylesi bir eylemi gerçekleştirebilecek gücü, arkalarında güçlü bir devlet desteği olmadan bulmaları bizce zayıf bir olasılık. O nedenle, ABD öncelikle örgüt yerine, devlet organizasyonu üzerinde daha ağırlıkla durmalı, bunu yaparken de bilinenlerin yerine, yakınındakilerin, friendship olduklarının da hal ve gidişlerini, niyetlerini yoklamalı deriz. Bir de, içerideki destekçiler, içerideki organizasyonlara da bir nazar atılmalı. Oklahoma Bombacısı yakalanmadan önce de, ilk hedef İslami terör örgütleri, ya da ülkeleri idi, fos çıktı. TÜRKİYENİN KARA BAHTI, KEM TALİHİ Türkiye yıllarca çektiklerini dostlarına bile anlatamadığı için, şimdi onların başına gelenlere sevinmek zor. Fakat, bu olayın ardından dünyada çok şeyin değişeceği de kesin. Bu değişiklikler, Türkiyenin konumunu yeniden gözden geçirmesini, diğer ülkeler tarafından da gözden geçirilmesini gerektirecek. Muhtemel hedef ülkelerin Türkiyenin sınırdaşı olması yanında, ABDnin muhtemel yanıt operasyonlarının da Türkiyenin yakın çevresini ateş altına alması, bir yönüyle Türkiyedeki üslerin kullanılmasından ötürü mesul tutulması da mevzubahis olabilir. Füze Kalkanı projesinde de Türkiye yine kilit konumdaki ülkelerden birisi olarak projede yer alıyordu. Her koşulda, Türkiyenin bahtı ABDdeki bu yaşananlardan etkilenecek. Ekonomik olarak, zaten olumsuz gidiş bir darbe daha yiyecek. Geçen yıl program uygulamaya girdikten sonra, dünya petrol piyasalarındaki olağanüstü fiyat artışı, Euronun dolar karşısındaki aşırı değer yitirişi, nasıl menfi etkilerin artmasında rol oynadıysa, bu defada benzer gelişmeler ekonomik krizi daha da ağırlaştırabilir. Programın çıkış ayaklarından birisi olarak görülen İhracat, uluslar arası ekonomik krizin yayılması, daralmanın artması ile, umut olmaktan çıkacak gibi. Uluslar arası piyasaların ahvali, Türkiyenin fazla umutlanmasına da olanak bırakmıyor. Hatta daha da kötü olabilir. Fakat, kara bahtı, kem talihi aşma noktasında da bir musibet, bin nasihatten hayırlıdır deyişinden yola çıkarak, başta ABD ve Batı dünyasının bu yaşananlardan sonra Türkiyeyi daha iyi anlamalarını, özellikle bulunduğu coğrafyadaki riskleri iyi analiz ederek, güçlü ve ekonomik açıdan yeterli, istikrarlı bir Türkiyenin dünyaya sağlayacağı katkıyı daha iyi görmelerine vesile olabilir. | ||||
Kuzey'den memlekete bir "nazar", Dünya Bankası'ndan "azar" Bu program Türkiye'yi batırıyor, oyuna gelmeyelim! Kızılay üzerinden MHP, enerji üzerinden ANAP Reel sektörün realitesi, enerjinin garantisi Dövize esaret, dolara mahkumiyet kader mi? Küçük abdest 350, domatesin kilosu 250 bin! Ekonomide ve siyasette 'hazan' randevusu Hedeflemede "zımni ve zaruri" mutabakat Siyasette ve ekonomide "yeni yönelişler" başlıyor Programın "toplumsal tabanı" genişletiliyor... ESK nihayet! Tek, yek, bir, yegan... Çare, biçare, naçar... "Akılda" bir yıllık gecikme! "Dandik" liraya cazibe, "tepelenen" sanayiye rehabilite! Hypo vereins, çok keyifli! Teknokratlar mı, bürokratlar mı, seçim mi, bu hükümet mi? Arjantin korkusu, Türkiye'ye siner mi? Banka operasyonu, diplomasi - siyaset - ekonomi birlikte Dalgalı kura devam, banka önlemlerine sürat IMF, Türkiye'de siyasete bulaştı! Necasetten taharet vakti geldi geçiyor, gafletten uyanalım! |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||