Home page
Haber Menüsü


Yazara e-mail göndermek için resme tıklayınız.
 
Teknokratlar mı, bürokratlar mı, seçim mi, bu hükümet mi?
 
Başbakan Bülent Ecevit ‘saçmalık!’ diyor. Saçma olan şey yeniden tartışma gündemimize oturan ‘teknokratlar hükümeti’ seçeneği ve IMF’nin bu hükümet modelini zorladığı’ tezleri.
 
 
 Kemal Derviş, ABD’den çağrıldığında da, benzer görüşler ortaya atılmıştı. Şu an itibariyle bakacak olursak, Derviş’in son Amerika dönüşünün ardından, sesinin, sedasının kesildiğini, eskisi kadar ayak üstü konuşmaya istekli olmadığını, ‘merdiven başı - otel veya ev çıkışı’ beyanat alışkanlığını terk ettiğini görürüz.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Sanırız, bazı uyarılar oldu. Daha önce yinelediği ‘IMF şunu istiyor, bu böyle olursa, IMF kabul etmez’ tarzındaki çıkışları da terk etti. Anlaşılan, kendisine IMF ‘nin adamı, ya da Amerikanın memuru tarzında yakıştırmalara yol açan bu tür söylemlerin aksik etki yarattığı görüldü.
       Bu defa Kemal Bey, Türk Telekom konusunda hemen hiç konuşmadı. Ama hükümet, IMF’nin tüm isteklerini karşıladı. Biraz satır aralarına sıkıştırılmış ‘bu yapılan bize haksızlıktır, her dediğinizi yapmıştık zaten’ türünden serzenişler, sonucu değiştirmedi.
       Hükümet ’ hem ağladı, hem gitti’ denilebilir.
       Fakat geride şöyle bir izlenim kaldı; Hükümet baştan o kadar diklendiği, bir şeyi sonra kuzu kuzu yaparak da güven bunalımını aşamadı. Ya baştan son yaptığını yapacaktı ve 15 - 20 gün öncesinden ülke sükuna erecekti, ya da diğer tavrının doğru olduğuna inanıyorsa, sonuna kadar o tavırda ısrarlı olacaktı.
       Zig - zag’lar çizerek, güven sağlanamıyor.
       O zaman da işte böyle ‘teknokrat hükümeti’ gibi tartışmalar, istek ve hevesler başlıyor.
       Bu model hükümeti arzu edenlerin varlığı yadsınamaz. Ancak gerçekleşme olasılığı nedir derseniz, hiç mertebesinde bir zayıflık olarak, ölçülebilir. Zaten şu andaki hükümet teknokrat olmasa da, bürokrat hükümeti olarak nitelendirilebilir.
       TBMM Reform rekoru kırarken, çıkartılan yasaların hemen tümü, bürokrasi tarafından hazırlandı. Bunun doğal olduğu söylenebilir.
       Fakat doğal değil. Böylesi ülke istikbalini ilgilendiren, yasaların geniş bir şekilde tartışılması, en azından hükümet içinde, kabine toplantısında, hem de ‘kıran kırana’ tartışılması gerekirken, bakanların dahi çoğu, kendi görev alanları ile ilgili hazırlanan reformlardan, yasalardan, tasarılardan, bihaber!
       Hal böyle olunca da, yasalar siyasi iradeyi tam yansıtmayabiliyor, geri dönebiliyor, meclisten geçtikten üç gün sonra, noksanlıklarının olduğu fark edilebiliyor.
       Çünkü, tartışma, müzakere, münazara ve münakaşa önemsenmiyor. Hele kollektif akıla hiç değer verilmiyor. En doğruyu bilenler, bildiklerinin doğruluğuna doğrudan inanıyor. Yanlışlık iddiaları, noksanlık tezleri, hıyanetle eş değer nitelendiriliyor.
       Hükümetin de bu gidişten, memnun olduğu söylenemez. Ancak seçeneksizlik onların da elini kolunu bağlıyor. Süleyman Bey ‘bunlar ülkeyi yönetemiyor, demokrasinin tükenmeyen çaresi seçimdir!’ diyerek iktidardakileri ufak ,ufak, silkeliyor.
       MHP’nin de aklının bir köşesinde hep seçim var. Parti kurmayları ile sürekli olarak hazırlıkları gözden geçiriyor Devlet Bey.
       Ya DSP’nin sürprizine ne demeli? ‘Seçimin bu aşamada ülke için iyilik olmayacağını, düşünülmemesi gerektiğini’ söyleyen Genel Başkanlarına nazire yaparcasına, DSP’li milletvekilleri, seçimlerde ülke barajının yüzde 5’e düşürülmesi teklifini meclis başkanlığına verdiler.
       Siz bu tekliften, Bülent Bey’in ve diğer hükümet ortaklarının bihaber mi olduklarını sanıyorsunuz?
       DSP, CHP’nin, MHP ise HADEP’in meclise girmesi manasına gelen bu değişikliğe onay veriyorlarsa, kendi durumlarının vehametini, oy kayıplarının şiddetini yakinen hissediyorlar demektir.
       Eylül’de Anayasa Paketi için TBMM ‘fevkalade’ toplantıya davet edilecek. Ancak, idam cezasından, ana dilde eğitim ve yayına kadar MHP açısından çok kritik maddeler var. Hem Ulusal Programda yer alan, hem AB’ye söz verilen, hem de hükümetin programında bulunan.
       MHP hükümetten bu aşamada kaçamayacağı için, anlaşılan o ki, hükümetin kafasındaki bir düşünce, olabilirse, bu işten seçimle kaçmak. Bütçeyi çıkartıp, 2002 baharında, 1999 seçimlerinin üçüncü seneyi devriyesinde, seçime gitmek!
       AB ülkelerinin sefirleri, Tayyip Erdoğan Beyefendi ve muhiti ile görüşmek, anlayıp, dinlemek üzere, kuyruk olmuş vaziyetteler. Tayyip Bey’in ‘batılılar’ nezdinde reytingi yüksek.
       AB Büyükelçisi Karen Fogg’un da, Erdoğan’dan sitayişle bahsettiği, methü senalar düzdüğü ‘mutlaka tanıyın, mutlaka dinleyin’ diye telkin ve tavsiyelerde bulunduğu anlatılıyor, diplomatik kulislerde.
       Hatta, AİHM’nin Erbakan ve muhiti davasında, karar açıklamasını, 31 Temmuz’a bırakması da, Erbakan’ın önünü kesmek, Tayyip Bey’in yolunu açmak gayesine dönük olarak değerlendiriliyor.
       Tabii Anayasa Mahkemesinin Hasan Celal Güzel davasında vereceği karar da mühim. Zaten Erdoğan ve arkadaşlarının bu sebeple, partinin kuruluş tarihini ‘Temmuz sonu’ olarak tespit ettikleri söyleniyor.
       Yani yurt içi ve yurt dışındaki iki yargı kararı bekleniyor.
       Siyasi tablo böyle iken, bir teknokratlar hükümeti hayat bulabilir mi? Sanmıyoruz.
       Ama ekonominin istikrarı için, siyasette güçlü irade ve istikrar da şart!
       Mevcut hükümetin devamı noktasında IMF’nin yaklaşımı ‘hiç yoktan iyidir, ya da ehveni şer’ şeklinde nitelendirilebilir. Ayrıca 2002 baharında bir seçime IMF’de rıza gösterebilir.
       Bugün IMF heyeti ile başlayacak, dokuzuncu gözetim müzakerelerinde, bu nedenle bir pürüz beklenmiyor. Zaten, yapısal düzenlemelerin çoğu ‘ön yükleme’ yöntemiyle gerçekleştirildi.
       Şimdi, icraata, makro büyüklüklere, uygulamadaki istek ve hevese bakılacak. Muhtemelen de 25 Temmuz haftasında yapılacak icra kuruluna rapor yetişecek ve 1.5 milyar dolarlık üçüncü dilim, devreye girecek. Gecikmeli Haziran taksiti ile birlikte, bu ay IMF’den 3 milyar dolar gelmiş olacak.
       Bu, faizlerin rahatlaması, kurun gevşemesini bir nebze de olsa sağlayabilir. Hükümet de soluk alabilir.
       
 
       
    MSNBC News Arjantin korkusu, Türkiye'ye siner mi?
MSNBC News Banka operasyonu, diplomasi - siyaset - ekonomi birlikte
MSNBC News Dalgalı kura devam, banka önlemlerine sürat
MSNBC News IMF, Türkiye'de siyasete bulaştı!
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları