|
IMF, Türkiye'de siyasete bulaştı! |
|||
Telekom sorununun böylesine ülke geleceğini ve tüm ekonomiyi etkiler bir duruma gelmesi, ve bıkkınlık derecesinde yinelenmeyi başlaması, DSP ve ANAP zaten bezdirmişti. Şimdi, MHP içinden de benzer sesler gelmeye başladı. Yönetim Kurulu üyeliklerinde sayının artırılması, bazı yasal prosedürleri gerektirdiğinden, ilk aşamada ilan edilecek olan karar, Genel müdürlük ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinin ayrıştırılması, Yönetim Kurulu Başkanlığına da, daha önce de adı gündemde olan ve Başbakan Ecevitin kontenjanından yönetime giren, Nihat Özdemirin getirilmesi. Diğer taraftan ise, zirvenin üreteceği kararların hemen akabinde, Hazinenin yeni bir olağanüstü genel kurul kararı bekleniyor. Bu konuda da liderler zirvesinden çıkacak uzlaşma kararlarının genel kurulda yaşama geçirilmesi süratlendirilecek. Telekom Genel Müdür Yardımcılıkları için de yeni atamalar, bir - iki gün içerisinde yapılacak. Kısaca, bugün öğleden sonraki saatler içerisinde, artık Telekom meselesi çözülecek. IMF Mektubunda dile getirilen diğer konu, faizlerin yüksekliği ve sürdürülemezliği noktasında, Başbakan Ecevitin Cumartesi günü yaptığı açıklamalar ve dalgalı kur sistemini itham eden, IMFnin Türkiyeye bu programı dikte ettiğini içeren ithamları ekonomi yönetiminde biraz sıkıntı, biraz da şaşkınlık yarattı denilebilir. Gerek dün gece Hazine Müsteşarı Faik Öztrakın evinde yapılan toplantıda, gerekse bunun bir gün öncesinde Başbakanlıkta gerçekleşen Ecevit - Süreyya Serdengeçti buluşmasında bu konu irdelendi. Bir bürokrat olarak devlet terbiyesi gereği Başbakandan randevu talep eden Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Cumartesi akşamı randevu talebiyle Başbakanlığa geldi. O günkü basın toplantısının ardından mesaisini bitirip, Başbakanlıktan ayrılan Ecevit de, bu talep üzerine aynı nezaketle, Cumartesi akşamüzeri tekrar Başbakanlığa geldi. Görüşmede, Serdengeçtinin Başbakana, faizlerin ve kurların yükselmesinde birincil planda güven ortamının etken olduğunu, Telekom meselesinin çözülmesi, ya da siyasi iradenin net bir biçimde programın arkasında olduğu açıklamalarının, uygulamalarla da teyidi halinde düşüşün sağlanacağını aktardığını öğrendik. Yine Merkez Bankası Başkanının, hem hazine borçlanmalarında, hem de Merkez Bankası uygulamalarında Mayıs ayında yüzde 60lar seviyesine kadar gerileyen faizleri başbakana anımsattığını, ancak Hububat fiyatları tartışmasıyla yeni psikolojik gerilim ortamının, tekrar yükselişi tahrik ettiğini Başbakana aktardığını öğrendik. Başbakan Ecevit de, yine sözlerinin yanlış anlaşıldığını, yanlış algılandığını, dalgalı kur rejimini, programı eleştirmesinin, ya da asgarisinden programdan dönüş imasının dahi sözkonusu olmadığını ilettiği, Başbakanlık kulislerinden sızan bilgiler. Merkez Bankasının tavrı para ve kur programının aynen sürdürülmesi, faizlerin yükselişinin nedeninin dalgalı kur rejiminde değil, güven unsurunun erozyona uğraması ve buna koşut olarak, risk unsurunun yükselmesinde aranması yönünde. Hatta Merkez Bankası şu son birkaç mini krizde, yine de olağanüstü kur ve faiz patlamalarının yaşanmamasında dalgalı kur rejimini uyguluyor olmanın şans olarak görüşmesi gerektiği görüşünde. Merkez Bankası kurmayları, sabit kur politikasının, ya da çıpa uygulamasının halen sürmekte olması durumunda, Şubattan bu yana Merkez Bankasının kurları tutmakta çok zorlanacağı kanasını da dile getiriyorlar. Bu görüş hükümete de iletilmiş bulunuyor. Cumartesi günü yapılan Serdengeçti - Ecevit, Hüsamettin Özkan - Faik Öztrak görüşmelerinde de bu değerlendirmelerin, bir kez daha aktarıldığı, Hazinenin borçlanma stratejisi ve projeksiyonları ile, Merkez Bankasının kur ve para programlarında bir değişikliğin olmaması, olmayacağı, siyasi güven ortamının tesisinin, normalleşme için yeterli olacağı tespitinin iletildiği kulislere sızan bilgiler. Yine bu hafta içerisinde, hatta bir - iki gün içerisinde, yeni açıklama ve değerlendirmeler beklenen kuruluşlardan bir tanesi, BDDK. IMFnin gerek fon bankalarıyla ilgili uygulamalar ve ihale süreçleri, gerekse, bankacılık sektöründe faal durumdaki bankalardan alınan taahhütlerin yaşama geçirilmesiyle ilgili eleştiri ve çekinceleri var. IMF, BDDKdan daha hızlı ve kararlı olmasını istiyor. Mayıs ayında bankalardan alınan taahhütlerin sonuçlarını soruyor ve yakından izliyor. Bu çerçevede de BDDK bankalarla teması, taahhütlerin neticesine dönük olarak gündemine alıyor. Dolayısıyla, bu hafta içerisinde, sektörde yeni gelişmeler, BDDKdan yeni bazı karar ve uygulamaların gelmesi bekleniyor. Demirbank, Sümerbank, İktisat ihalelerinde de gaza basılıyor, bu hafta içerisinde, ya da engeç gelecek hafta ortasında, netice alacak noktaya gelineceği güvencesinin IMFye iletilmesi bekleniyor. Programda hedef, Mayıs sonuna kadar kritik dönemi atlatmak, yaz dönemini onarım ve rötuş dönemi olarak geçirip, sonbahardan itibaren de yeniden yapılanmanın somut sonuçlarını, olağanüstü boyutlarda olmasa da, ufak, ufak almaya başlamaktı. Telekom kangreni, yaz onarımının ilk ayını tüketti denilebilir. Ancak bugün açıklanacak kararlar, yine bu hafta içerisinde atılacak somut adımlarla, Ağustos - Eylül kurtarılabilir ki, çabalar bu yönde. Hükümet de bunun farkında. O nedenle, öğleden sonra liderler toplantısından, somut sonuçlar çıkacak. Hatta bu somut sonuçlar ilan edildiğinde, akşam saatlerinde IMFden yeni icra kurulu toplantısının tarihi ve IMF heyetinin 9uncu gözetim müzakereleri için Ankaraya ne zaman hareket edeceğine ilişkin beyanlar da gelebilir. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||