|
Buna karşılık IMFnin son erteleme kararında gündeme getirdiği çekinceler, eksik kaldığını savunduğu noktalar, ağırlıkla MHPnin etkinlik alanına giren konuları ve kurumları ilgilendirdiği için, MHPde biraz daha tedirginlik olduğu söylenebilir. O nedenle de Türk Telekom ve Emlakbank ile ilgili konulardaki IMF eleştirilerinin siyaset koktuğu, IMFnin bu defa Türkiyeye yönelik tutumunda siyasi bir tavır takındığı, siyasete bulaştığı görüşleri dile getiriliyor. Hatta muhayyel bile olsa bir danışıklı döğüş senaryosu da konuşuluyor. IMFnin erteleme kararını en soğukkanlı karşılayanların, o esnada Cenevrede bulunan Devlet Bakanı Kemal Derviş, Ankarada Başbakan Ecevit ve bir ölçüde de ANAP Genel Başkanı Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz olduğuna dikkat çekilerek, bir planın varlığı savunuluyor. Derviş ve hükümetin iki ortağının (DSP - ANAP) bu plan ile Çankayayı ve MHPyi ıslah etme amacını güttükleri, bunun öncesinde IMFden icra kurulunun en geç bir hafta içerisinde (muhtemelen 10 - 12 Temmuz) yineleneceği sözünün alındığı iddia ediliyor. Yani, deniliyor ki, Tarım reformunda, kamu bankaları reformunda, Telekomda, gündeme gelecek Devlet İhale kanunu hazırlıklarında, ayak sürüyen MHP , bu erteleme kararı ile olası kötü gelişmelerin, ekonomideki kritik denge bozulmaları ve kırılmalarının mesuliyeti ile köşeye sıkışacak ve daha esneyecek. Aynı zamanda da Çankaya, 19 Şubat krizinin soğuması sonrasında sessizliğe bürünürken, köklü yapısal düzenlemeler, Tütün Kanunu, Uluslararası Tahkim, ve benzeri kitlesel itirazların gelebileceği konularda, daha edilgen davranacak. Nitekim, Başbakan Ecevitin Pazar günü Çankayaya yaptığı Emlakbank yasasının geciktirilmemesi ricasının bir şekilde basına da sızması, Çankayayı bu noktada zorlarken, art arda bekleyen yasaların da asgari iki haftalık değerlendirme süresi beklenmeksizin onaylanıp Başbakanlığa gönderilmesi hükümet açısından bir kazanım olarak görülüyor. Ancak örneğin Emlakbank konusunda daha önce Ortak Yönetim Kurulu kararıyla yapılmak istenen kapatma ve tasfiye uygulamasının hukuken mümkün olmadığı anlaşılıp, yasa yoluna gidilmesine karşın, bu defa da yasanın uygulanması konusunda hukuki boşluklar tartışılıyor. Türkbank davasında da, BDDK uygulamasının idari yargıda durdurulması, aceleye getirilen yasa düzenlemelerinin uygulanmasında noksanlıklarla karşılaşılması, mükerrer yasa değişikliklerine gidilmek zorunda kalınması, hükümeti de zorluyor. Bir anlamda her şeyin Bakan Derviş ve bürokrasiye emanet edilmiş olması, boşlukların faturasını hükümete çıkartırkan, IMF baskısı da hukuki noksanlıklara itiraz etme noktasında Çankayayı sınırlıyor. IMFnin son erteleme kararı, her ne kadar bazı gecikmelere, noksanlıklara, yapılamayanlara dayandırılsa da temelde siyasi bir girişim. Başbakan Ecevit de bunun farkında ve o nedenle bazı kaygılar taşıyor. İleride gelebilecek başka siyasi talepler için de bu kaygısını seslendirmekte beis görmüyor. Ancak artık şu gerçeği de Başkent siyaseti görüyor. Üç ortaklı koalisyonun, dışarıdan dördüncü ortağı MHPye göre Kemal Derviş, idi. Şimdi ise artık iç ve dış siyasette, bürokratik atama ve kararlardan, bunların uygulanmasına kadar, olan süreçte, koalisyonun bir ortağı daha var; IMF! | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||