Home page
Haber Menüsü


Ümit Sezgin
Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.
 
Bankacılık operasyonu: Kim kimi kurtarıyor?
 
Günlerdir kimileri feryat figan; “Yine banka kurtarılıyor”. “Yetim hakkı” edebiyatıyla süslenen bu feryadların ilginç bir ortak özelliği var; hemen hepsi isim vermeden rakip grubun bankasını işaret ediyor.
 
Ankara
 
2 Ocak—  İnsanın “Acaba bunların derdi banka kurtarılması değil de rakip gruba ait bankanın kurtarılması mı?” diyesi geliyor. Oysa onlar da biliyorlar ki, hazırlanan tasarının önceki banka kurtarma operasyonlarıyla hiç bir benzerliği yok.

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

  Sapla saman bazen bilerek, bazen istemeden karıştırıldığı için yeni yıla yine bankacılık tartışmasıyla girdik.
       Bankalara sağlanacak sermaye desteğiyle ilgili olarak kıyamet kopuyor. “Yine banka kurtarılıyor”, “Garibanın parası yine banka patronlarına”, “Paralar yine hortumculara”, “Kimin bankasını kurtarıyorsunuz, açıklayın”
       Eleştiriler öylesine abartılıyor ve öylesine ters noktalara yöneltiliyor ki, haklı olabilecek itirazlar bile arada kaynıyor.
       İşin kötüsü bu maksatlı eleştiriler etkili oluyor ki, Başbakan Ecevit de kendini “Bu konuda içimiz rahat değil” demek zorunda hissediyor.
       Eleştirilere tek tek baktığımızda ortaya aslında şu sonuç çıkıyor; bunları yazanlar ya farklı amaçların peşindeler ya da tasarıyla ilgili hiç bir şey bilmiyorlar.
       Önce bir tasarıyı ortaya koyalım, sonra itirazları inceleyelim.
       Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeyi bekleyen tasarıya göre;
* “30 Eylül 2001 tarihi itibariyle sektörde payı yüzde 1’in altında olmayan, ancak sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 8’e ulaşamayan bankalara, sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 5’in altında olmamak kaydıyla 7 yıl vadeli hazine tahvili verilecek”.
       Ama bitmiyor;
       “Sermaye yeterlilik rasyosu % 5’in altında olanlar, bu oranı yüzde 9’a çıkarmaları durumunda, koydukları kaynak oranında tahvil alabilecekler”, bu biir.
       Daha önemlisi piyasa payı yüzde 1’in altında olan bankalar birleşip yüzde 1’i geçmeleri durumunda bu destekten yararnabilecekler, bu ikiii.
       Bitmedi. Bir bankanın bu destekten yararlanabilmesi için, bankalar yeminli murakıpları ve kendi denetim kuruluşları dışında iki ayrı kuruluş tarafından denetlenmesi gerekiyor. Yani içi boşaltılan, yanlış ve haksız kaynak aktarımı yapılan bankalar bu destekten yararlanamayacaklar, bu üüüç.
       Hepsinden önemlisi, yapılacak sermaye desteği geçicidir, faizlidir ve geri alınacaktır, bu da dööört.
       
BANKALARA NEDEN DESTEK?...
       Şimdi bir de bu desteğin neden verildiğine, neyin amaçlandığına bakalım;
       Temel olarak, artık zor durumdaki bankaları TMSF’ye almanın anlamı kalmadı. Görüldü ki, fona alınan bankalar ne satılabiliyor ne de daha verimli, düzgün çalıştırılabiliyor. Sonunda kapatılarak devlete yeni yük getiriliyor.
       Yani artık fona yeni bankalar alıp daha fazla zarar etmenin anlamı yok. Ayrıca kalan bankalar, daha önce fona alınanlara göre daha iyi koşullarda oldukları için kapatmak da yanlış.
       Bu noktada haklı bir itiraz var gibi görünüyor. Aynı işlem daha önce fona alınan bankalar için de uygulanamaz mıydı? Onlar da fona alınmadan bu tür bir sermaye desteğiyle kurtarılamazlar mıydı?
       Kimileri kurtarılabilirdi gibi görünüyor. Ancak bu itiraza tasarıyı hazırlayanların da cevabı var; “Fona alınan bankaların büyük bölümü bu tür bir destekle kurtulabilecek durumda değildi. Ayrıca önemli bir bölümünde haksız ve yasalara aykırı işlemler vardı, grup içi şirketlere usulsüz kaynak aktarımı nedeniyle içi boşalmıştı, zaten böyle bir destekten yararlanamazlardı.”
       
KÜÇÜKLER MECBUREN BİRLEŞECEK...
       Bu tasarının en temel amaçlarından biri de küçük bankaları birleşmeye zorlamak. Bugüne kadar yapılan tüm çağrılara, hatta zorlamalara rağmen küçük bankalar birleşmeye yanaşmadı.
       Şimdi eğer böyle bir sermaye desteğinden yararlanmak istiyorlarsa birleşmekten başka çareleri kalmıyor. Sanıyorum, buna kimsenin söyleyecek bir sözü, itirazı olmasa gerek.
       Bu noktada çokça dile getirilen bir itiraz şöyle; “İlgili bankaların sektördeki payı önceleri yüzde 2 olarak düşünülüyordu, sonra yüzde 1’e düşürüldü. Çünkü amaç belli bankaları kurtarmak”.
       Bu itirazı dile getirenler genel olarak rakip grubun bir bankasını işaret ederek, “İşte o bankayı kurtarmak için yüzde 2, yüzde 1’e düşürüldü” diyorlar.
       Ancak edindiğimiz bilgilere göre oranın yüzde 2’den yüzde 1’e düşürülmesinden sonra bu destekten yararlanabilecek bankaların sayısı 20 civarında. Yani öyle tek bir banka falan yok ortada. Bu da ithamların doğruluğu konusunda şüphe yaratıyor.
       
AMAÇ REEL SEKTÖRÜ DESTEKLEYEBİLMEK
       Bütün bunların ötesinde çok temel bir hedef daha var; bankaları yeniden kredi verebilir duruma getirmek.
       Tasarıyı hazırlayanlar özellikle reel sektörün acilen ihtiyaç duyduğu kredileri bankaların verebilmesi için böyle bir desteğe ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekiyorlar.


       Yani reel sektörün yeniden hareketlenmesini, yatırımlar yapıp, büyümesini istiyorsak ve reel sektör bunun için bankaların desteğine ihtiyaç duyuyorsa, işte bu imkanı yaratacak bir tasarıya “hayır” dememek gerekiyor.
       Yolsuzlukla savaşalım, namussuzluğa pirim vermeyelim, banka boşaltanlara gözaçtırmayalım ama bunları yapıyoruz diye de hayırlı adımlara da set çekmeyelim.
       Unutmayalım, hastalıklı ağacı kurtarmanın yolu kesmek değildir.
       Bu arada Sayın Derviş ve arkadaşlarına düşen de çıkıp bu tasarıyı kamuoyuna bir kaç defa tüm detaylarıyla net biçimde anlatmaktır.
       Unutmasınlar ki sütten ağzı yanan vatandaş yoğurdu üfleyerek bile olsa yemek istemiyor.
       

Ümit SEZGİN CNBC-E / Ankara Haber Müdürü
       
       
 
       
    MSNBC News 2001 müsibetti, bin nasihatten evlaydı
MSNBC News MHP uyum yasalarına uyum gösterecek
MSNBC News Boş bakkal Salkım Hanım'ın tanelerini tartar
MSNBC News Ya çözüm bulun ya bırakın çözsünler
MSNBC News Hadi Erkan Mumcu'yu dövelim
MSNBC News Kıbrıs'ta son şans-2 Çözüm siyasidir
MSNBC News Kıbrıs'ta son şans-1
MSNBC News ANAP'ın raporu korkuttu
MSNBC News Adını koyalım; Türkiye savaşa girdi
MSNBC News Ankara neden tereddüt ediyor
MSNBC News İki yanlış bir doğru etmez!
MSNBC News ANAP'ta istifalar nereye kadar?
MSNBC News Milletvekili zammı niye geri alınıyor?
MSNBC News Ankara neden heyecanlı ve tedirgin?
MSNBC News Deklarasyon ölü doğdu
MSNBC News Ankara'da "birileri" varmış
MSNBC News Demirel'e uluslararası görev
MSNBC News Teröre cevapta Türkiye'nin rolü
MSNBC News ABD'ye saldırının Türkiye'ye faturası
MSNBC News Okuyan çocuklar, çalışamayan babalar ve Kaddafi'nin muzu
MSNBC News Ecevit, sirenler ve tanrıça Kirke
MSNBC News "Yakın tehlike" Anayasa'da
MSNBC News Krizseverler ve Eylül beklentileri
MSNBC News Ampul muhabbetleri
MSNBC News "Mebus mu oldun muhtar emmi?"
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları