|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Liderler zirvesi, son dönemin en önemli toplantılarından biri olacak. Önemi, liderler arasındaki görüş ayrılıklarının yarattığı gerginlikten değil, ele alınacak konuların hayatiyetinden geliyor. Evet, zirvenin en önemli gündem maddesi uyum yasalarının yer aldığı demokrasi paketi. Ancak bu konuda ileri sürüldüğü gibi uzlaşmaz çelişkiler, çatışmaya dönüşecek görüş ayrılıkları yok. MHPliler, çok detaylarına girmeden söylersek, Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Yasası ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yapılacak değişikliklerin bir zaafiyet yaratmasından, terörle ve organize suçlarla mücadeleye zarar vermesinden kaygı duyuyorlar. Elbette en hassas oldukları bölücü akımlarla mücadelenin de zarar görmesinden çekiniyorlar. Devlet Bahçelinin talimatıyla Devlet Bakanı Faruk Balın hukukçulara hazırlattığı bir raporda bu endişelerini, kaygılarını detaylı biçimde kaleme aldılar. Zirvede Bahçelinin raporla birlikte bu kaygıları ortaklarına aktarması bekleniyor. Bahçeli ortaklarını, ortakları da Bahçeliyi ikna etmeye çalışacaklar. MHP UYUM GÖSTERECEK ÇÜNKÜ... Şimdiden gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz, MHP sonuç itibariyle uyum yasalarına uyum gösterecek. MHP uyum gösterecek, çünkü uyum yasalarının Avrupa Birliğine üyelik yolunda yeniden adımlar atabilmek için şart olduğuna onlar da samimiyetle inanıyor, bu biiir. MHP uyum gösterecek, çünkü ilgili Anayasa Değişikliklerine evet diyerek zaten çoktan uyum gösterdiler, bu ikiii. MHP uyum gösterecek, çünkü daha önce de görüş ayrılıkları olan pek çok konuda, tam ikna olmasalar bile, gerek koalisyondaki uyum açısından gerekse ülkenin çıkarları açısından evet diyebilme olgunluğunu gösterebildiler, bu üüüç. MHP HAKLI OLAMAZ MI? Bu konuda üzerinde hassasiyetle durulması gereken ince ve kritik bir nokta daha var; Uyum Yasalarının gereğine, hukuk mevzuatımızdaki anti-demokratik maddelerin ayıklanması gereğine hepimiz inanıyoruz ama, acaba Adalet Bakanı Türkün imzasını taşıyan bu tasarı her yönüyle doğru mu? Adalet Bakanının demokrasi karnesindeki kırıkları hatırlayınca, açıkcası insan huylanıyor. Açlık grevleri, cezaevi operasyonları, işkenceyle mücadele gibi konularda Adalet Bakanının çok övünülecek bir karnesi olmadığını unutmamak lazım. Türkiyenin en kıvrak kalemlerinden, üstadımız Bekir Coşkunun deyimiyle Ne Hikmetse Sami Türkün bir demokrasi kahramanı olduğunu söylemek pek mümkün değil. Zaten kimi sivil toplum örgütleri bu değişikliklerin demokratikleşme için yetmeyeceğini savunuyorlar. Ayrıca, madalyonun diğer yüzünde, MHP sözcülerini dinlediğinizde kimi kaygılarının yabana atılamayacağını da görüyorsunuz. Özellikle tasarıyla AİHMsinin Türk Adaletinin Temyiz Mercii durumuna getirilmesi endişesi, üzerinde uzun uzun tartışmayı hak ediyor. Tüm bu gerekçelerle ortaklarının MHPyi zorlamak değil, ikna etmek yolunu tutmasında fayda var. Bu nedenle bugün zirveden nihai karar yerine, oluşturulacak bir komisyonun tasarı üzerinde biraz daha çalışması kararı çıkabilir. Çıkarsa da doğru olur. KABİNE DARALTILMAZ, DARALTILAMAZ... Zirveden beklenen ikinci karar kabinenin yeniden yapılanması ve bakan sayısının azaltılması. Şimdiden söylemek lazım, bu da boş bir beklenti. Liderler böyle bir karar almaz, alamaz. Bir kere altını çizerek söylemek lazım, iddia edildiği gibi IMFnin bu yönde bir dayatması olmadığı gibi teklifi bile yok. IMF ile görüşen hiç bir yetkili böyle bir şey duymadı. IMFnin sözünü ettiği Kamuda Yeniden Yapılanma Reformu içinde de böyle bir dayatma yok. Ancak şurası net: Kamuoyunun böyle bir beklentisi ve hatta dayatması var. Ama sonuç vermeyecek. Ne MHP ne DSP şu aşamada bakan sayısının azaltılmasına sıcak bakıyor. ANAP hemen azaltalım diyor ama, MHP ve DSP yöneticileri bu adımın koalisyon protokolünü bozacağını, dengeleri alt üst edeceğini dolayısıyla da hükümetin geleceğini tehlikeye atacağını belirtiyorlar. Onların önerisi ise, kabinedeki yeniden yapılanmanın yasal alt yapısının hazırlanması, ancak değişikliğin seçim sonrasında yeni hükümetin kuuluşuna bırakılması... EKONOMİDE ÇATI BAKANLIK Asıl olarak bugün zirvede ele alınabilirse IMFnin de istediği kamuda ekonomi yönetimini oluşturan birimlerin tek çatı altında toplanması önerisi önem taşıyor. DPT, Hazine, Dış Ticaret gibi çok sayıda kurumun tek bir bakanlığa bağlanması önerisi cazip görünüyor, ama bu bakanlığın kime bağlanacağı sorunu cevap bulamıyor. | |||||||||
ANAP ve MHPde bu güçlendirilmiş yapının bir başbakan yardımcısına bağlanması görüşü var. Tabii ANAPlılar Mesut Yılmazı, MHPliler de Devlet Bahçeliyi işaret ediyorlar. DSPlilerse Hüsamettin Özkanla Kemal Derviş arasında müteredditler. Bu bile aşılabilir bir sorun gibi görünmüyor. Bu nedenle ben ekonomideki tek çatı altında yapılanma projesinin de hayata geçebileceğine inanmakta zorlanıyorum. Eh, bunu yapamayan hükümet kabinedeki koltuk sayısını hiç bir şekilde azaltamaz. ÜMİT SEZGİN / CNBC-e ANKARA HABER MÜDÜRÜ | |||||||||
Boş bakkal Salkım Hanım'ın tanelerini tartar Ya çözüm bulun ya bırakın çözsünler Hadi Erkan Mumcu'yu dövelim Kıbrıs'ta son şans-2 Çözüm siyasidir Kıbrıs'ta son şans-1 ANAP'ın raporu korkuttu Adını koyalım; Türkiye savaşa girdi Ankara neden tereddüt ediyor İki yanlış bir doğru etmez! ANAP'ta istifalar nereye kadar? Milletvekili zammı niye geri alınıyor? Ankara neden heyecanlı ve tedirgin? Deklarasyon ölü doğdu Ankara'da "birileri" varmış Demirel'e uluslararası görev Teröre cevapta Türkiye'nin rolü ABD'ye saldırının Türkiye'ye faturası Okuyan çocuklar, çalışamayan babalar ve Kaddafi'nin muzu Ecevit, sirenler ve tanrıça Kirke "Yakın tehlike" Anayasa'da Krizseverler ve Eylül beklentileri Ampul muhabbetleri "Mebus mu oldun muhtar emmi?" |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||