|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Kleridesin Denktaşın yüzyüze görüşme çağrısını kabul etmesinin bir kaç nedeni olabilir. Öncelikle Kıbrıs Rumları da, Yunanlılar da biliyorlar ki Türkiye ve KKTCnin rızası olmadan uygulanacak her çözüm sonuç itibariyle uluslararası yeni bir kriz demektir. İyi niyetli yaklaşırsak krizsiz çözüme son bir şans vermek istemiş olabilirler. Bir başka ihtimal 11 Eylül saldırısından sonra Amerikanın Türkiyeye verdiği desteğin artmasından etkilenmiş olabilirler. Ve tabii son olarak Türkiye ve KKTCnin çözüme karşı olduğu yönündeki savlarını bir kez daha ispatlamak amacı güdüyor olabilirler. Kleridesin başarısız ve çözümsüz bitecek bir görüşmeden sonra BMye dönüp Bakın biz elimizden geleni bir kere daha yaptık, tekrar masaya oturduk ama Denktaş ve Ankara çözüme yanaşmıyor diyebilmesini hedefliyor olabilirler. Böyle bir hedefleri olmasa bile böyle bir tehlikenin varolduğu açık. Denktaş ve Türkiye, varsa böyle bir tuzağı bozmak, bu tehlikeyi bertaraf etmek zorundadır. GÖRÜŞME KATILIMCILARINA DİKKAT Bu tuzağın bozulabilmesinin en kolay yollarından biri görüşmelere BM, AB, ABD, Türkiye ve Yunanistandan birer temsilcinin katılması olabilir. Gözlemci sıfatıyla katılacak bu temsilciler kurulacak tuzakları, çözümsüzlük dayatan kötü niyetli yaklaşımları birinci elden görebilme imkanına kavuşurlar. Tabii böyle bir öneriyi götürebilmemiz için öncelikle Türkiye ve KKTCnin gerçekten iyi niyetle çözümü arzuluyor olması, her iki tarafca kabul edilebilir formüllerini hazırlamış olması gerekiyor. GERÇEKCİ ÇÖZÜM BULDUK MU? Gelinen noktada belki de en önemli soru bu. Türkiye ve KKTCnin kafasında makul bir çözüm planı var mı, önerilerimiz hazır mı? Bugün varolan durumun çözüm niteliği taşımadığı, her geçen gün taraflar açısından yaşama şansını biraz daha kaybettiği ortadadır. Tamamen Türkiyenin desteğine muhtaç hale gelen KKTCde bugün kaç kişi durumdan memnundur acaba? Kaç kişi bu gidişin KKTCye pembe ufuklar getireceğine inanmaktadır? Kaç kişi KKTCnin ekonomik, sosyal ve siyasal yapısıyla gurur duymaktadır. Ancak, Bugün Adada Türkiye mi AB mi diye referandum yapılsa kaç kişi Türkiyeden yana oy kullanır? sorusuna iltifat etmiyorum. Bu sorunun yanlış ve tehlikeli bir soru olduğunu kabul ediyorum. Kıbrısta son şans-2 Elbette kitlelerin böyle bir soru karşısında kişisel çıkarlarını ön planda tutarak yanlış cevap vermeleri ihtimali büyüktür. Geçmişi çabuk unutup, güvenlik mülahazasını bir kenara çok rahat bırakabilirler. Daha vahimi böyle bir referandumu Türkiyede uygulasanız alacağınız sonucu kestirmek bile hayli güçtür. Ama bu soruyu kabul etmemek, kimi gerçeklerin de gözardı edilmesini gerektirmez. Acaba KKTC kuruluşundan bu yana geçen 18 yılda iyiye mi gitmiştir kötüye mi? Türkiyenin bu olumsuz gidişatta payı yok mudur? Bu soruların ne yazık ki, yüzümüzü güldürecek cevapları yok. Kısaca varolan statüko hem Türkiye hem KKTC açısından içacıcı ve sürdürülebilir değildir. RUMLAR VE AB DE SIKINTILI Varolan durum Rumlar, Yunanlılar ve Avrupa için de sıkıntılıdır. Türklerin direnişi Rum kesiminin ABye girişini geciktirme riski taşımaktadır. Bu risk Rumlar ve Yunanlılar için kabul edilemez konumdadır. Rum kesiminin tüm adayı temsilen üyeliğe alınması için baskı yapmak Yunanistanın AB ile ilişkilerini de zedeleme potansiyeli taşımaktadır. Yunanistanın, Rum kesiminin üyeliği sağlanmadıkça diğer aday orta Avrupa ülkelerinin üyeliğine veto hakkı vardır ancak böyle bir veto uygulaması komşumuzu AB üyeleri arasında son derece sevimsiz bir konuma sokacağı gibi, diğer aday ülkelerin de tepkisini çekecektir. AB için de Kıbrıs sorununun çözülmemesi gelecek adına büyük riskler taşımaktadır. Türkiyeye rağmen Rumların üyeliğini kabul etmek büyük çatışmalara yol açacaktır. Çünkü Kıbrısın tümü adına Rumları üyeliğe aldıklarında Adadaki Türk askeri kendileri açısından AB topraklarındaki işgalci askerler konumuna düşecektir. Rum ve Yunanlıların sürekli kaşıyacağı kesin olan böyle bir sorun, Türkiye ile AB arasında sonu nereye varacağı kestirilemez çakışmalara neden olabilecektir. AB GÜVENCESİ ÇÖZÜM OLUR MU? Tüm bu değerlendirmelerden sonra taraflar adına Kıbrıs sorununa çözüm bulmak hayati önem kazanıyor. Artık tartışıla tartışıla anlam kaybeden, federasyon-konfederasyon, eşit taraflar, azınlık kavramlarına fazla iltifat etmeden yeni çözüm önerileri bulunmak zorundadır. Çözüm adına Türkiye ve Kıbrıslı Türkler için en önemli husus güvenliktir. Adadaki Türklerin güvenliğini garantiye almayan hiç bir çözümün kabul edilebilirliği yoktur ve olamayacaktır. Pekiyi, yeni yeni dile getirilmeye başlanan ABnin garantörlüğü güvence için yeterli midir? Türkiye ABye tam üye olmadıkça, AB karar süreçlerinde Yunanistan kadar söz sahibi olmadıkça, hayır. Ancak Türkiyenin de tam üye olduğu bir AB garantör, güvence olabilir. Elbette, bugünkü koşullar itibariyle Türkiye ile Rum kesiminin eş zamanlı üyeliğini istemek hayalden öte birşey olmaz.O nedenle ABnin garantörlüğü de çözüm değildir. Çözüm önerilerini bir sonraki yazıya bırakarak, bir küçük hususu hatırlatarak son noktayı koyalım; Lafla Kıbrıs davası savunulamaz. Ekonominizi düzeltip krizden çıkacaksınız... Demokratikleşmenizi kağıt üzerinde bırakmayıp gerekli yasaları çıkaracaksınız... ABye üyelik için kaçak güreşmekten vazgeçip, söz vermekle yetinmeyecek gerekli uyum yasalarını çıkaracaksınız.... Ancak bunları yaparsanız Kıbrısı kurtarabilirsiniz. Aksi halde Ya Taksim Ya Ölüm palavraları atarak Türke Türk propagandası yapmaktan öteye gidemezsiniz. ÜMİT SEZGİN / CNBC-E ANKARA HABER MÜDÜRÜ | ||||
ANAP'ın raporu korkuttu Adını koyalım; Türkiye savaşa girdi Ankara neden tereddüt ediyor İki yanlış bir doğru etmez! ANAP'ta istifalar nereye kadar? Milletvekili zammı niye geri alınıyor? Ankara neden heyecanlı ve tedirgin? Deklarasyon ölü doğdu Ankara'da "birileri" varmış Demirel'e uluslararası görev Teröre cevapta Türkiye'nin rolü ABD'ye saldırının Türkiye'ye faturası Okuyan çocuklar, çalışamayan babalar ve Kaddafi'nin muzu Ecevit, sirenler ve tanrıça Kirke "Yakın tehlike" Anayasa'da Krizseverler ve Eylül beklentileri Ampul muhabbetleri "Mebus mu oldun muhtar emmi?" |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||