|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Ekonomik bölümü Nesrin Nas, siyasi bölümü Erkan Mumcu imzasını taşıyan rapor, açıkça görünen o ki, asıl olarak ANAP Lideri Mesut Yılmazı ürküttü. Yılmaz, karşı çıkamayacağını gördüğü raporun daha fazla büyümemesi için MKYK kararı haline gelmesine rıza gösterdikten sonra hayata geçmesini ortaklarının insafına bıraktı. Normalde Yılmaz, koalisyon ortaklarını rahatsız edeceğini bildiği bu raporun yayınlanmasına karşı çıkar, parti içi bir çalışma olarak kalmasını isterdi. Ancak gördü ki, bu raporun MKYK kararı haline gelmesine karşı çıkarsa, parti içinde yeni bir muhalif dalganın doğmasına yol açacak. Üstelik bu kez karşısına alacağı isimler Eyüp Aşık, Agah Oktay Güner gibi tabanda desteğini yitirmiş müzmin muhalifler olmayacak. Yeni bir muhalif hareketi göze almak yerine Yılmaz, raporla ilgili gelişmeleri kendisi yönlendirme yolunu seçti. Önce MKYK kararı haline getirilmesine izin verdi. Ama çıkıp raporu kendisi açıklamadı. Çok benimsese rapordaki önerileri kendisi açıklar, Bunların hayata geçmesini istiyoruz derdi. Ayrıca raporun temel hedefinin ANAP ekonomi yönetiminin tamamen Yılmaza bağlanmasını istiyor gibi bir çarpık yorumla lanse edilmesini sağlayarak herhalükarda karlı çıkma planı yaptı. Gerçekleşirse ne ala, gerçekleşmezse de Yılmaz ilerde, Zamanınıda bizim sözümüz dinlense ekonomi bizde toplansa sorunları çözebilirdik deme şansı elde edecek. Yılmazın bundan sonraki hattı harekatı şimdiden belli; Önerilerden bir kısmını liderler zirvesine götürecek, koalisyon ortaklarına Bizim çocukların böyle önerileri var, ne dersiniz? diyecek. Elbette Ecevit ve Bahçeliden Olmaz efendim öyle şey. Döviz ve faizler iniyor, borsa çıkıyor, IMF ile görüşmeler yolunda, Sayın Yılmaz ortalığı karıştırmayalım cevabını alacak. Dönecek ANAPa ve Mumcuya Kusura bakmayın arkadaşlar, koalisyon ortaklarımız bu işe sıcak bakmıyorlar diyecek. Haa, bu arada IMF ve AABDnin isteği üzerine zaten hükümet ortaklarının gündeminde bulunan kamu personelinin azaltılması gibi bir-iki ufak adım atılırsa, onu da sanki kendi talebi üzerine yapılmış gibi gösterecek. MHP NİYE TEDİRGİN OLDU? MHPnin ürküp tedirgin olmasının temel nedenlerinden biri de bu olasılık zaten. Zaten atılması planlanan kimi adımlar için ANAP söyledi de yapıldı denmesinden rahatsız oluyorlar. Ama asıl rahatsızlık nedeni bu değil. ANAPın siyasi önerileri dikkatli ve iyi niyetli okunursa, görülecektir ki, bugünkü siyasi sistem, özellikle de siyasi parti yapılanmaları allak bullak olacak. Varolan hiyerarşik yapılanmalar tarihe karışacak. Parti içinde pek çok rahatsız ismin bulunduğunu bilen Bahçeli ve yakın adamları böyle bir değişim rüzgarının nereye kadar gideceğini kestirememekten ürküyor olabilir. Aynı şeyler hem de katmerli olarak DSP için de geçerli. Ecevitin böyle bir değişim rüzgarı esmeye başladığında, partisine bugünkü kadar hakim olabileceğinin hiç bir garantisi yok. PİYASALAR NEDEN KORKUYOR Piyasaların korkusu ise yeni bir siyasi bunalım ve yaratacağı ekonomik kriz, kargaşa... Benzer kaygıların işaretleri iş dünyasından da geliyor. Bu bir çelişki değil mi? Hem iş dünyası hem piyasalar hükümetten şikayetçi değil mi? Daha aktif daha enerjik bir hükümet isteyenler kendileri değil mi? KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK Ancak korkunun ecele faydası yok. Siyasi yapılanmanın yeniden inşa edilmesi kaçınılmaz. Devlet, bürokratik yapı mutlaka küçülecek... Siyasi partiler kanunu, seçim kanunu hiç kurtuluş yok değişecek. Dikkat edelim bu değişiklikler istesek de olacak istemesek de... Çünkü bu sistemin tıkandığını sağır sultan da duydu, kör köstebekler de görüyor. Ya bu değişiklikleri kendimiz yapacağız ya bize dayatılacak. Dayatılana kadar bekleyip, ondan sonra Kimse bize dikte ettiremez diye milliyetçi çığlıklar atmanın anlamı yok. ANAPın raporu elle tutulur, büyük bölümü tutarlı önerilerle dolu. Pekala yol gösterici olabilir. Ama diyebilirsiniz ki, ANAPa ve Mesut Yılmaza güvenilmez. Onların böyle bir şeye hakkı yok. Kim böyle düşünüyorsa kendi önerilerini ortaya koymak zorunda. Yeniden yapılanma, devletin küçültülmesi, siyasi partiler ve seçim yasası tartışılıp yeniden yazılmak zorunda. Ya biz yaparız, ya bize yaptırırlar. Kompleksleri, kişisel çıkarları, siyasi ayak oyunlarını bir kenara koyup bu adımları derhal atmamız gerekiyor. Akıllı siyasetçi bu değişimlere karşı çıkmak yerine, nasıl ayak uydurabileceğini hesaplayabilen siyasetçidir. Direnen kaybeder ve yokolur gider. Ümit SEZGİN / CNBC-E Ankara Haber Müdürü | ||||
Adını koyalım; Türkiye savaşa girdi Ankara neden tereddüt ediyor İki yanlış bir doğru etmez! ANAP'ta istifalar nereye kadar? Milletvekili zammı niye geri alınıyor? Ankara neden heyecanlı ve tedirgin? Deklarasyon ölü doğdu Ankara'da "birileri" varmış Demirel'e uluslararası görev Teröre cevapta Türkiye'nin rolü ABD'ye saldırının Türkiye'ye faturası Okuyan çocuklar, çalışamayan babalar ve Kaddafi'nin muzu Ecevit, sirenler ve tanrıça Kirke "Yakın tehlike" Anayasa'da Krizseverler ve Eylül beklentileri Ampul muhabbetleri "Mebus mu oldun muhtar emmi?" |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||