|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Meclis kulisinde önce Gaydalı ile Taranoğlunu gördüm. Taranoğlu, tabir yerindeyse piliç gibi kızarmıştı, Gaydalının burun kısmında güneşten kaynaklanan deri soyulması vardı. Sorduğumda Kartalkayaya gittiklerini, zaman zaman kaydıklarını, bazen de kar üstünde oturup keyif yaptıklarından kar yanığı olduklarını söylediler. Neyse deyip geçtik. Biraz ilerde bu kez Koray Aydını gördük. Onun hali daha da perişandı. Nedenini sorduk, meğer çok dertliymiş. Önce onu bir dinleyelim: Geçen hafta da anlımda bir çizik vardı, herkes onu soruyordu. Oğlum Konuralp çizmişti. Ama anlatmak epey zaman aldı. Tam o bitti bu kez bu başladı. Şimdi de herkes bunu soruyor. Ne yanığı diye? Hemen araya girdik, Sayın Aydın cebinizde yazılı açıklama bulundurun, anlatmaktan kurtulursunuz, gazeteci önerisi bu olur dedik. Güldü, sonra da kendi yanığının nedenin anlattı. Meğer o da Kartalkayaya gitmiş. Gaydalı ve Taranoğlunu hatırlatıp, Onlarınki sizinki kadar derin değil dedim. Aydın, Kardeşim olmaz ki, onlar şişman adamlar. Akşama kadar oturdular. Bense gördüğün gibi tığ gibi adamım sürekli kaydım. Onun için böyle oldu dedi. Şekerlemeyi bu kadarla tutmayı düşünüyordum ki, bir Gaydalıyı arayayım bakalım o nediyor, diye düşündüm. Dün aradığım Gaydalıyı, Taranoğlunun telefonundan Sarıkamışta buldum. Yine birlikte kayağa gitmişler. Aydının sözlerini anımsattım. Gaydalının yanıtı, koalisyon ortakları arasındaki yeni savaşın (!) net göstergesiydi: Bakın ben ve Ersin Bey bu hafta sonu da kayaktayız. Sorun çok yanmak değil, ustaca kaymaktır. Eğer doğru kaymazsanız, o zaman sadece yanarsınız. Eğer tenis topuna doğru vurmayı bilmiyorsanaz, o top gelir suratınıza patlar. Biz kayağı bildiğimiz için bugün de kayıyoruz, yarın da kayacağız. Ama arkadaşlarımız da öğrenecek, sadece biraz sabretmeleri gerek. BAKANLAR KURULUNUN TUTANAĞI YOK Bakanlar Kurulunda, 55inci hükümetin son döneminden beri, tutanak tutulmadığını öğrendim. Hayrete düştüm. Tamam anladık, Bakanlar Kurulu toplantıları en üst seviyede gizli. Ama tarihe not düşmek diye birşey de var. O güne kadar yapılan Bakanlar Kurulunun tüm tutanakları varken, sonrasında bu uygulamadan vazgeçilmesi düşündürücü ve tarih adına üzücü. Konuyu biraz araştırdığımda, bazı bakanların da bundan rahatsızlık duyduğu ve birkaç kez Bakanlar Kurulu toplantısında bu konuyu açıp, yanlışlığı dile getirdiklerini öğrendim. Yeni sonuç alınamamış. Bundan da önemlisi, neden tutanak tutulmadığı da şöyle açıklanmış: Tutunak tutulduğunda, bazı bakanlar rahat konuşamıyor. Uygulamaya bu nedenle son verildi. Hoppala... Doğrusu bazı bakanlar buna da itiraz etmiş, ama uygulama aynen sürüyor. Yani bu ülkenin bazı bakanları, ne konuşup ne konuşmayacağını bilemedikleri için tarihe not düşmek istemiyorlar. İyi güzel de, o zaman kabinede ne arıyorlar, Allah aşkına. BOSTANCIOĞLUNUN EKMEK AŞKI Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ile kuliste konuşurken, yanımıza Bolu Milletvekili Mustafa Karslıoğlu geldi. Bostancıoğlu, Karslıoğluna Ekmekler için teşekkürler deyince meraktan sorduk. Bakan da anlattı. Bolunun müthiş güzel ekmeği var. Boluya çok yakın bir köyde yapılıyor; Paşaköyünün taş fırın ekmeği. Mustafa her gidişinde bana getiriyor. O kadar seviyorum ki, gramı zarar görmesin diye buzluğa koyup dondurduğum oluyor. Buzluktan alıp kızarttığınızda tadı bir başka güzel oluyor. | |||||||||
Bakan bunları söyledikten sonra bu kez de dert yandı: İyi güzel de, ekmek o kadar nefis ki, yemeden duramıyorum; tabi kilolar da artıyor o zaman. Ama biz buna alışmışız. Küçükken de elimize ekmeği verip, bizi salarlardı; biz de onu kırpa kırpa yer, hiç acıkmazdık. Ne yaparsın eski bir alışkanlık yani. Doğrusu, ben de sık sık Boluya gider gelirim. Aldağlar ve Gölcük, sevdalı olduğumuz güzel mekanlarımız. Biz de her gidiş gelişimizde o taş fırınlardan aldığımız ekmeklerle döneriz. Bunun için bakana hak vermemezlik etmedim; ama itiraf edeyim ki, eğer yemesini biliyorsanız vermesini de bilmelisiniz. Bunun yolu da spordan geçiyor. Milli Eğitim Bakanımıza da böylesi örnek tutum çok güzel yakışır. | |||||||||
İhanet (!) sürüyor AB vatana ihanet mi? Milletvekilinin eri cezasını öder Ediz Hun böyle zulüm görmedi Parti çıkarları öne Vekillerin sigara savaşı MHP'nin yalnızlık seçimi Durmuş'tan duygusal hayata katkı MHP'den uyuma iki şart Çiller'in alyans dikkati Sezer'in hakkı Durmuş'un aşk recetesi O da siyasetçi Erdoğan da Davos Zirvesi'ne davet edildi Derviş'e kızmak Ecevit ABD'ye giderken Muhalefet demek, kız tarafı demek Bu rekabet öldürür Güzel bir örnek Muş böyle zulum görmedi |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||