Home page
Haber Menüsü


Yazara e-mail atmak için fotoğrafın üzerine tıklayınız
 
İhanet (!) sürüyor
 
Manzaraya bakacak olursak, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini isteyenlerin vatana ihaneti (!) devam ederken, AB’ye karşı çıkanların vatanseverliği (!) sürüyor.
 
Ankara
 
4 Mart—  Bu çerçevede bakacak olursak ve Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Devlet Bahçeli de dahil Başbakan Yardımcılarının hepsi, AB’nin bir devlet politikası olduğunu söylüyor ve bunu gerçekleştirmek istediklerini vurguluyorlarsa, o zaman bu nasıl bir ihanettir diye sormak gerekmeyecek mi? Tabi ki kesinlikle böyle değil.

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

  Türkiye, AB’yi kendi çıkarları için doğru bir politika olarak benimsemiş ve uygulamaya geçmiştir.
       Ama küçük bir grubun direnişi ise sürüyor, sürecek de. AB hedefi yaklaştıkça, onların provakasyonları daha artacak. Bunun adına da yurtseverlik diyecekler.
       Son örneğini iki gündür yine gazetelerde görüyoruz. Türkiye’yi bölmekten nasıl kurtardıklarını bir kez daha gösteriyorlar. Meğerse, ” Zozan, Baran, Serhat, Rojda, Zilan, Berivan” gibi isimler ülke için bölünme tehlikesi yaratıyor, o nedenle yasaklanmalıymış. İşte bu tehlikenin ortadan kaldırılması için harekete geçildi bile. Çocuklarına böylesi bölücü isimler koyan Diyarbakırlı babalar mahkeme kapılarını arşınlayacak.
       İşte Türkiye’yi bölmekten böyle kurtarıyorlar.
       Çoğu bizim bildiğimiz, etrafımızda duyduğumuz, arkadaşlarımızın, tanıdıklarımızın adları değil mi bunlar?
       
SORUN AB DEĞİL, STANDARTLAR
       Şimdi açılan bu davalara AB’den tepki geldiğinde, “İşte yeni bir küstahlık” diyeceğiz, böylece AB’ye kafa tutacağız. Sonra da, “İşte bizden yine taviz istiyorlar. Bu tavizleri vere vere nereye?” diye bağıracağız. Ama el insaf, yani buna ne gerek var? Kendi vatandaşımıza dünyayı bu kadar dar etmenin mantığı ne?
       
SORUN KAFALARDA
       AB’ye girmek istemeyebilirsin, ama ülkenin vatandaşına adam gibi muamele edersin. O zaman sorun yok zaten. Türkiye AB’ye girmese de AB normlarına uygun demokratik ve gelişmiş bir ülke olsa zaten bu tartışmalar bile anlamsız kalacaktı. Anlaşılmak istenen bu değil.
       Atatürk adına hareket ettiklerini sananlar, kendilerini “Kuvvay-ı Milliye” güçleri olarak görenler bence işi abartıyorlar. Zaten bunların bir kısmı Atatürk’ün büyüklüğünü bir minik siyasi partinin çatısına hapsetmek için bütün güçleri ile çaba gösteriyorlar. Hani İslam dinini bir partinin çatısı altına sokmak isteyenler gibi. Onlar da Atatürk’e aynı yolu izleyip, Atatürkçü geçiniyorlar.
       
ATATÜRK’E O ÇATI DAR GELİR
       Atatürk, hiçbir partinin çatısı altına sığmayacak kadar büyüktür. Geleceği de herkesden iyi görmüştür. En çok da bugün kendilerini koyu birer Atatürkçü sananlardan daha iyi.
       Atatürk, sorunu 80 yıl önce görüp, “Çağdaş medeniyet düzeyini” hedef gösterdiğinde, bugün izinden yürüyenlere sesleniyordu. Ama bence bu izi takip etmek adına, iz dışına çıkanlar var. Onlar Atatürk’ün hedefinden uzaklaşıyorlar. Konuya hala 1920’lerdeki gibi bakıyorlar. Dünyadaki değişimi anlayamıyorlar. Atatürk dönemini dondurarak Atatürkçülük yapılacağını sanıyorlar.
       Yani o zaman Taliban’a niye kızıyoruz ki, onlar da Hazreti Muhammed dönemini bugüne taşımak istiyorlardı.
       Batı ile savaşan, Batı’ya büyük yenilgiler tattıran Atatürk, savaşın bittiği ertesi günü, bütün bunları unutup, Batı’ya elini uzatmıştır. Bunun dünyada bir başka örneği var mı? Savaştığın güçleri yendikten bir gün sonra, “Sizin değerlenizi benimsiyorum” diyen olmuş mu?
       Çünkü Atatürk, o ülkelerin değil, değerlerin peşindeydi.
       
İSTENMEYEN KALİTEDİR


       Bugün de sorun burada.
       Avrupa Birliği standartlar bütünüdür. Demokrasisi, sokaktaki yaşam tarzı, kalitesi, uygulamaları, yönetim tarzı ile vatandaşının hayatını kolaylaştıran bir sistem sözkonusu. Bu sistem olduğu sürece Türkiye şuraya üye olmuş, buraya olmamış hiç de önemli değil.
       AB’ye karşı çıkanlar, AB’ye değil, gelecek olan standartlara karşı. Çünkü, çarklar bugünki gibi dönmeyecek. Kararlar kapalı kapılar ardından alınmayacak, vatandaşa kötü muamele yapılamayacak. Kimse yurtseverlik yarışına girmeyecek. Bu ülkenin vatandaşları zorla değil, gerçekten, gönülden ve isteyerek yurtsevenler olacak. İşte Türkiye o zaman güçlü bir ülke olacak...
       Ama hedef bu değil. Saldırılan da AB değil; kalite, standart, demokrasi, özgürlük.
       
       
 
       
    MSNBC News AB vatana ihanet mi?
MSNBC News Milletvekilinin eri cezasını öder
MSNBC News Ediz Hun böyle zulüm görmedi
MSNBC News Parti çıkarları öne
MSNBC News Vekillerin sigara savaşı
MSNBC News MHP'nin yalnızlık seçimi
MSNBC News Durmuş'tan duygusal hayata katkı
MSNBC News MHP'den uyuma iki şart
MSNBC News Çiller'in alyans dikkati
MSNBC News Sezer'in hakkı
MSNBC News Durmuş'un aşk recetesi
MSNBC News O da siyasetçi
MSNBC News Erdoğan da Davos Zirvesi'ne davet edildi
MSNBC News Derviş'e kızmak
MSNBC News Ecevit ABD'ye giderken
MSNBC News Muhalefet demek, kız tarafı demek
MSNBC News Bu rekabet öldürür
MSNBC News Güzel bir örnek
MSNBC News Muş böyle zulum görmedi
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları