|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Er, İçel ve çevresinde binlerce akrabası bulunduğunu anlatarak bir gün, bir polis karakolundan arandığını söyledi. Er, sonrasını şöyle anlattı: Polisler, Ali Avcı adında bir yeğeniniz var mı? diye sordular. Böyle bir yeğenim vardı. Aşırı hız yaparken yakalanmış, polislere karşı çıkmış; sonra da milletvekili yeğeniyim diye hava atmış. Ben de, Bu benim yeğenim; ama gereken cezası neyse kesin. Sakın ola farklı bir muamele yapmayın. Ayrıca, benim yakınım olduğunu söyleyerek kurtulacağını sandığı için 24 saat de göz altında tutun dedim. Benim kadar acımasız davranmamışlar, birkaç saat nezarette tutup bırakmışlar. Ame kendisini gördüğümde cezasını ben verdim. CEZAMI ÖDEYE ÖDEYE MERSİNE GİDERİM Er, daha sonra kendisinin Meclisden çıktıktan sonra arabasının önündeki milletvekili tanıtım kartını ters çevirdiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: Mersine karayolu ile giderim. Arabayı da kendim kullanıyorum. Kurallara uymaya çalışıyorum; ama doğrusu bir süre sonra insan kendini tutamıyor, yol da iyi olunca sürat yapıyor. Hani sürati de sevdiğimi söyleyeyim. Bu zamanlarda yol boyunca bazen iki, bazen dört kez radara yakalanıyorum. Bir kez bile kendimin milletvekili olduğunu söylemedim. Cezalarımı ödeyip ödeyip gidiyorum. Ben bunu yapıyorm, yeğinim onu yapıyor. Sonra halk cezasını biz siyasetçilere kesiyor. Ne yapabilirsin; karpuz değil ki kesip kabak mı, değil mi diye bakasın? Şimdi bizim vali ile müdürün oğulları da böyle. Ama babalarının sahip çıkması anlaşılır gibi değil. Görevini yapan polisi takdir etmeleri gerekirdi. AYRILDILAR AMA ISINAMADILAR Yıldırım Akbulutun ANAPdan ayrılıp DYPye geçtiği günlerde toplanan ANAP Başkanlık Divanında, bu konun da ele alındığını biliyorduk. Toplantıda ilginç bir de tesbit yapılıyor, bunu da yeni öğreniyoruz. Başkanlık Divanının tüm üyeleri, Mesut Yılmaza ayrılanların gittikleri partilere bir türlü ısınamadıklarını anlatıp şu yorumu yapıyorlar: Böyle olunca yine gelip bizim arkadaşlarla oturuyorlar. Bakalım ya zaman içinde geri dönüş yolunu arayacaklar, ya da bizimkileri etkileyecekler. Geri dönecekler mi, yoksa yenilerini mi götürecekler, biz de izleyeceğiz; ama gerçekten benim gözlemlerim de, parti değiştiren milletvekillerinin bir türlü yeni partilerine ısınamadıkları. MHPye giden eski DYPli Meral Akşener ile Yener Yıldırım her yerde beraber dolaşırlar. DYPdeyken pek birlikte görünmezlerdi; ama şimdi böyle oldu işte. ANAPtan ayrılıp DYPye geçenler için de durum aynı. Yani hukuken transfer olanlar, fiili sıcaklığı eski yuvalarında hissetmeye devam ediyorlar. Zaten ben bu transfer işlerini de, 20 yıldır bir türlü anlayamadım. En son Yıldırım Akbulutun DYPye transferi de çok ilginçti. DYPye geçiş törenini izledim. Kürsüye, O zaten dava arkadaşımız; APnin Erzincan eski il başkanımız diye çağrıldı. Çok cahilim ki durumu kavrayamıyorum. Yani hakaret mi ediyorlar, iltifat mı? İl başkanlığı mı, genel başkanlık, başbakanlık, meclis başkanlığı mı daha büyük ve önemli, onurlu görevler? GÜMRÜKÇÜLER GÜNAHLARINDAN ARINIYOR Dünya Gazetesi Ankarada Komşularla Ticaret konulu bir sempozyum düzenledi. Sempozyumdaki konuşmacılardan biri de Gümrük Müsteşarı Nevzat Saygılıoğluydu. Oturumu yöneten Kenan Mortan, Saygılıoğlu ile katıldıkları bir başka toplantıda, İncilde de gümrükçülerden şikayet eden bablar bulunduğunu öğrendiklerini belirterek, TÜSEVin araştırmalarına da konu olan gümrükçüler, meğer İncilde de günahkarmı diyerek esprili bir sunuş yaptı ve sözü Saygılıoğluna bıraktı. | |||||||||
Saygılıoğlu sözlerine, Sadece İncilde değil ki, Efes Antik kentinde de bizlerin günahkarlığından sözediliyordu. Yalnız burada durum farklı. Oradaki yazıtlardan, o dönemin gümrük işlemlerinin bugün bile pek çok ülkede görülmeyecek kadar modern ve gelişmiş durumda olduğu anlaşılıyor. Millattan önce, övülen gümrükçüler, milattan sonra günahkar olmuş. Sözlerini, Tamam biz günahkar olmaya devam ediyoruz da, hırsızın hiç mi suçu yok? sorusu ile sürdüren Saygılıoğlu, noktayı da şöyle koydu: Bakın, emin olun ki, biz günahkar gümrükçülerin birçok konuda da eli kolu bağlı. Bunu bilen birileri de gelip ha bire dayak atıyor. Oysa biz günahlarımızdan arınmaya çalışıyoruz. Bize dayak atacaklarına, yardım etmeliler. | |||||||||
AB vatana ihanet mi? Ediz Hun böyle zulüm görmedi Parti çıkarları öne Vekillerin sigara savaşı MHP'nin yalnızlık seçimi Durmuş'tan duygusal hayata katkı MHP'den uyuma iki şart Çiller'in alyans dikkati Sezer'in hakkı Durmuş'un aşk recetesi O da siyasetçi Erdoğan da Davos Zirvesi'ne davet edildi Derviş'e kızmak Ecevit ABD'ye giderken Muhalefet demek, kız tarafı demek Bu rekabet öldürür Güzel bir örnek Muş böyle zulum görmedi |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||