|
FB-GS maçıyla yeni bir çağ başlar mı? Trabzon'da kırılan koltuklar Ben F1'i feda ederim 12 Dev Adam ve Formula 1 Senna mı, Schumacher mi? |
|||
Önce şunu belirteyim: Milli takımın ya da bir iki takımın uluslararası arenadaki başarısının, ülke reklamını en iyi şekilde yaptığını savunmak, sanki 1980li yıllarda demirperde ülkelerinin kullandığı bir sloganmış gibi geliyor bana (Spordaki başarının onlara ne kazandırdığı bizim konumuz değil tabii ki). Tabii ki Galatasarayın futbol alanındaki başarısı etkili bir tanıtım aracıdır; ama bizim Haginin varlığı nedeniyle Romanyaya, Arçil-Şotanın varlığı nedeniyle Gürcistana, Lazetiçin varlığı nedeniyle Sırbistana, Bayanın varlığı nedeniyle Tunusa bakış açımız kadar değişiyorsa, onlarınki de o kadar değişiyor. SPORDAKİ BAŞARI ÖNEMLİDİR, YETERLİ DEĞİL Tabii ki spordaki başarı önemli bir propoganda ve reklam aracıdır, ama spordaki başarıyı diğer branşlarla desteklemeniz gerekir; siz bunu sadece spor arenasında, sporda da sadece futbolla sınırlarsanız, kendinizi kandırmaktan öteye gidemezsiniz. Tabii yapacağınız Dünya televizyonlarında şu kadar dakika adımız geçti, bu da şu kadar dolarlık reklam demektir hesabıyla başkalarını kandırmayı da başarabilirsiniz. Ama siz kitap okumayan, sinema-tiyatro izlemeyen, düşünmeyen, fikir üretmeyen bir milletseniz; o zaman, Galatasaray, Türkiyeyi Avrupada temsil eden tek markadır, deme gafleti içine girersiniz. Çünkü Nazım Hikmetin şiirleri, Aziz Nesinin, Orhan Pamukun kitapları, Ferzan Özpetekin filmleri, Pekiner kardeşlerin ya da Tarkanın sahne performansı sizi ilgilendirmeyecektir. UEFA Kupası kazanmaktansa, Oscar kazanmayı tercih ederim, diyenleri de anlamayacaksınız tabii ki (Bunun bir hayal olduğunu biliyorum ama GS-Terim ve yarattığı takım olmasa, biz UEFA Kupası kazanmanın da bir hayal olduğunu düşünüyor olacaktık). Yine de biz bunları bir kenara bırakıp, yazının başına dönelim... Galatasaraylılara hak veriyorum, tabii ki böyle bir ayrıcalık elde etme hakları varsa, bunu kullanmak isteyecekler. Rakipler, FB ve BJKya da hak veriyorum; biliyorlar ki, aynı durumda olsalar, aynı ayrıcalığı kazanacaklar; (buna rağmen) tabii ki verdikleri tepkiyi verecekler, çünkü bu tepki önümüzdeki haftalarda kendilerine başka ayrıcalıklar kazandırabilir (Türkiye Liglerinde işler böyle yürür çünkü, bir hafta önce yaptığınız açıklama, size ileride penaltı, gol, puan olarak dönecektir). Ama 3 büyükler dışındaki takımları anlamıyorum, asıl onların bağırıp çağırması gerekmez mi? Bugün Trabzonspor maçında alınan ertemele kararı, yarın düşme hattındaki mücadeleyi etkileyecek bir başka takım için verilecek. (Çeyrek finale çıkmanın önemli bir şey olduğunu kabul ediyorum, maç tabii ki ertelenmeli (!); herhalde siz de yarı finale çıkmanın daha önemli olduğunu kabul edersiniz, gereken neyse yapılacak o halde.) Biz 3 büyüklere futbolcu satarak yaşarız düşüncesiyle bir yere varamayacaklarını hala anlamadılar mı? Ligdeki puan mücadelesinin kızışmasının, şampiyonluk mücadelesine dahil olmalarının tek yaşam şansları olduğunu göremediler mi hala? Statları doldurmayı başaramazlarsa ne reklam gelirleri olur, ne TV yayınlarından aldıkları tutar kurtarır kendilerini, zaten artık 3 büyüklere futbolcu satmaları da zor... FEDERASYON CEPHESİ Federasyon Başkanına da hak veriyorum, çünkü kendi içinde tutarlı bir davranış sergiliyor. GS yerine FB ya da BJK çeyrek final kapısında olmuş olsa, Sayın Ulusoy bu takımların da maçlarını ertelerdi. Zaten yaptığı yazılı açıklamada da bunu belirtiyor: Futbol Federasyonunun görevi, Türk futbolunu milletlerarası alanda başarılı kılmaktır. Bunun için her türlü düzenlemeyi yapmak ve tedbir almak, bu başarıya katkısı olanları teşvik etmek bizim (bu kelimeye dikkat) yasal görevimizdir. Bu bakımdan kararımız doğrudur... Ama asıl sorun şu: Galatasarayın uluslararası arenada başarısı, Türk futbolunu daha iyi yerlere götürür mü? Bizim gıpta ile baktığımız ülkeler, belirli takımları destekleyerek onların uluslararası arenada başarılı olmasını sağlayarak mı o noktalara gelmiştir, yoksa ülke liglerinde rekabet kurallarını işleterek mi? Örneğin kimselere ayrıcalık tanınmayan İngilterede, 2. Ligde bile 20 bin ortalamayla maçlar oynanırken, Türkiyede 3 büyüklerin bile 20 bin ortalamayı yakalamak için zorlanmaları şans mıdır? REAL MADRİD VE TRABZONSPOR Ya da İspanya, Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde ikinci bir takıma ihtiyaç duymamakta mıdır ki, Barcelonanın bu haftaki maçını ertelemeyi düşünmemiştir? Hem de bir tarafın rakibi (kızanlar olacaktır) gücü iyice tükenmiş, lig bir an önce bitse de tatile çıksak diye düşünen Trabzonspor, diğer tarafın rakibi ise şampiyonluk mücadelesinin en güçlü adayı Real Madrid... İspanyol futbolu başarıya doymuş (ne demekse), Türk futbolu ise başarıya aç diyenlere ise katılmıyorum... Çünkü farkında olmadan Barcelonanın çeyrek finale, Los Angeles Lakersın NBA finaline, Michael Schumacherin grand prix zaferine, GS-FB ve BJKnin şampiyonluğa ihtiyacı yok, diyorlar... İnsanoğlunun egosunu ne tatmin edebilmiş ki şimdiye kadar, önceki başarılar etmiş olsun. ANA FİKİR Bazıları bu ülkenin bir takımının uluslararası alanda sürdürdüğü mücadeleyi ve elde ettiği başarıları milli bir dava olarak görebilir; ama bunu böyle görmeyenlerin kendi milliyetçiliklerini sorgulamaları gerekmez. Romadaki olaylar Galatasaraylı futbolcuları etkilemiştir mutlaka, ama bu, GSnin (inşallah) ŞL finali öncesinde bile bir maçın ertelenmesi talebinde bulunması için makul gerekçe olamaz. ANA FİKRİN ANA FİKRİ Uluslararası arenada (zaman zaman kavga gürültüyle de olsa) bizi en iyi şekilde temsil eden GS, oyunu uluslararası kurallara göre oynamalı, final oynayacak bile olsa, bir maçın ertelenmesi talebinde bulunmamalı. Futbol Federasyonu, misyonunu iyi belirlemiş, uluslararası arenada başarıyı yakalamak; ama bunun yolu 3 büyükleri korumaktan değil, güçlü bir rekabet ortamı yaratmaktan geçer. Başarıya katkısı olanların önceden belirlenmiş ölçülerde teşvik edilmesine kimse karşı olamaz, ama gerekli düzenlemeyi yapmak ve tedbir almak güçlü bir lig altyapısı kurmakla olacaktır. Tabii ki GSyi destekleyelim, bir İtalyan takımı yerine bir Türk takımının çeyrek finalde olması hepimizin (bence FB ve BJKlilerin bile) hoşuna gider, ama bunu sistemi bozmak pahasına yapmayalım... Türk sporunu bitirdik, (Türk sporunu kim kurtaracak başlıklı yazı) aynı şeyi Türk futbolu için de yaşamayalım... | ||||
Süper Lig'e merhaba; ya da ilk beşe girecek son takım hangisi? Ve McLaren ve Jaguar ve Newey Taraftar kimliği mi, fair-play mi? Futbolun değişen çehresi (2) Futbolun değişen çehresi (1) 5 yıldızlı otellerden, Olimpiyat Köyü'ne e. murat yığcı'nın tüm yazıları - 2 e. murat yığcı'nın tüm yazıları 3 büyükler, Süper Lig ve deniz feneri |
|||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||