| | | | Şaron’un bu politikasının, bir felakete neden olacağını görmemek için kör olmaya bile gerek yoktu. Ama, özellikle ABD’nin, hangi koşulda olursa olsun İsrail’e destek verme politikası, Filistinlileri çaresizliğe iterken, çözümü de ortadan kaldırdı.
Sonuçta bugün Filistin’de insanlık tarihinin en korkunç manzaraları yaşanıyor ve yine acıyı orada yaşan her iki ulusun halkı çekiyor. Bir yanda kendileriyle birlikte, pek çok masum İsrailli’nin hayatını sona erdiren, hiç bir şekilde onaylanmaması gereken terör; diğer yanda ise Filistinliler’i sopayla, hatta yok ederek sindireceğine inan, bunun için her türlü terörü deneyen bir devlet.
Bunlardan da vahimi, bu devletin uyguladığı terörü görmeyen çağdaş bir dünya.
Dünyanın başka yerlerinde, küçücük olayları gündemlerinden indirmeyen Batılı kamuoyu oluşturucuları, konu İsrail olunca tam siper yatmayı tercih ediyorlar.
Aslında durum Türkiye’de de pek farklı değil. Çoğumuz, orada yaşanan insanlık dramına karşı pek duyarlı değiliz. Sorunu daha çok kendi ideolojik penceremizden görüyoruz.
Ya, körü körüne Filistin destekçiliği göstergesi olan hamaset dolu nutuklar atmakla yetiniyoruz, dolayısıyla onlardan kaynaklanan şiddeti görmüyoruz; ya da İsrail’in uyguladığı terörü, acımasızlığı savunma gibi gösteriyoruz.
BİRİLERİ İSRAİL’E DUR DEMELİ
Türkiye’nin ve Türk kamuoyunun burada yaşanan vahşetin, sonuçta bölge barışını ciddi şekilde sarstığını, bunun herkese faturasının olacağını düşünmemesi mümkün değil. İşte böylesi bir süreçte, Türkiye’nin tank modernizasyon ihalesini, İsrail’e vermesini anlamakta zorlanıyoruz.
Türkiye, en azından, bu ihaleyi pazarlık konusu yapıp, kanayan yaraya biraz merhem sürme politikası uygulayabilirdi. Böylesi bir ihaleyi, böylesi bir dönemde, “Canım çok da acildi” diye açıklamak da o kadar kabul edilir değil, bence.
Dünya, Kudüs sorunu ile yüzyıllardır uğraşıyor. Ama gelinen bu çağda, sorunun çözümü sadece teröre kalmışsa, bu, dünya için büyük bir başarısızlıktır, ayıptır.
Filistin sorunu çözülmeden, uluslararası barış ve daha iddialı bir yaklaşımla, dinler arası barışı sağlamak zor olacak. Birilerinin İsrail’e ve Ariel Şaron’a ‘dur’ demesi gerekir. Yine birilerinin Filistinlileri intihar saldırılarından caydırması şart. İsrail’in uyguladığı şiddete intihar saldırıları ile yanıt vermek, belki bunu yapan ve yaptıran örgütler için propaganda veya güç gösterisi; ama özellikle Müslümanlık için hiç de hoş bir görüntü değil. Bu tür intihar saldırıları; bir davaya hizmet etmekten çok, vahşet gösterisi olarak algılanmakta.
TÜRKİYE ÇOK ŞEY YAPMALI
Türkiye, Avrupa Birliği’nin, ABD’ye oranla soruna daha akılcı baktığını gözönünde bulundurarak, girişimlerini daha etkin kılmalı. Avrupa ülkelerinin katkısı ve desteği ile önemli gelişmeler sağlanabilir. | |
|
Bu arada, Başbakan Bülent Ecevit’in de önümüzdeki hafta Türkiye’ye gelecek olan ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’e konuyu güçlü bir şekilde anlatması şart. Cheney’in bu dönemde bölgeye ziyarette bulunması, bir şans da olabilir, eğer Türkiye gerekli kararlılığı gösterirse.
Türkiye’nin, İsrail’le izlemekte olduğu güçlü işbirliği politikası ve Filistin yönetimi üzerindeki etkisi nedeniyle, Başbakan’ın elini güçlendiriyor.
Bence, bu sorun en az Irak’a olası müdahale kadar önemli. Türkiye Irak konusunda olduğu gibi, Filistin konusunda da çok şey yapabilecek güce sahip ve yapmalı. Bu, hem insanlık, hem de dünya barışı için önemli bir görev.
| |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
Komşular çok önemli
