|
Cem: 'Bedel'i AB'yi düşünerek söylemedim Kıbrıs kronolojisi |
|||
Birleşmiş Milletlerin bir planı var. Ancak bu plan açıklanmadı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, taraflar arasındaki havanın herhangi bir planın ciddiye alınmasına uygun olmadığını düşünüyor. Reddedilecek bir planı masaya koyup prestij yitirmek yerine beklemeyi yeğliyor. ABnin ise planı hiç yok. Ama düşünceleri var. Ve geçen hafta Türk hükümetine iletilen bu düşünceler, kamuoyuna verilen mesajların tersine, o kadar Türk aleyhtarı değil. Bir defa AB adada iki bölgeli bir devlet kurulmasından yana. Bu iki bölgenin birbirine son derece gevşek bağlarla bağlanacağını kabul ediyor. Tarafların üzerinde anlaşmaya varacakları herhangi bir anayasal düzeni kabul etmeğe hazır. Çözümden sonra Türkiyenin adada asker bulundurmasına karşı değil. AB üyelerinin güvenliğinden sorumlu değil ve güvenlik düzenlemelerine karışmıyor. Garanti anlaşması (bozulan anayasal düzenin yeniden tesisi için Türkiyeye askeri müdahale hakkı tanıyan pakt) AB ile uyumludur. AB ne Türkiyeye adadan askerlerini çekmesi için ne de müdahale hakkından vazgeçmesi için dayatıyor. Kıbrısta çözümsüzlüğün ekonomik altyapısı Serbest dolaşım, yerleşim, mülk edinme ve iş kurma özgürlüğü ABnin temelidir. AB adada da bu özgürlüklerin işlemesini istiyor. Ancak bu belirli bir süre (15-20 yıl?) ertelenebilir. Bazı AB ülkelerinin Kıbrıslı Türklerinkine benzer endişelerle aldıkları bu tür önlemler var. Nitekim Polonyanın yabancıların mülk edinme hakkını kısıtlamak istemesi, Varşova ile Brüksel arasındaki üyelik görüşmelerinde en sorunlu noktalardan birini teşkil ediyor. Neden AB hep Türklere baskı yapıyor da Rumlara baskı uygulamıyor? Çünkü AB, Türk tarafını görüşme masasından kaçan ve çözüm istemeyen taraf olarak görüyor. Başbakan Bülent Ecevitin tavizkâr olmadığını, bu konuda askerler tarafından desteklendiğine inanıyor. AB resmi pozisyonunu ne zaman açıklayacak? Eğer gelecek Haziran ayına kadar bir ilerleme meydana gelmezse AB sessizliğini bozacak. Çözümsüzlüğün ne anlama geleceği konusunda açıklama yapacak. Peki, ne diyecek? ABnin genişleme süreci hiç bir koşul altında ertelenemez, diyecek. Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetinin, çözüm olsun olmasın, üyeliğe alınacağını açıklayacak. Eğer Türkiye, Rumların alınmasını şu veya bu şekilde engellemeye kalkar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ilhak ederse ne olacak? ABnin tutumunu Türkiyenin alacağı pozisyon belirleyecek. Eğer Türkiye KKTCyi ilhak ederse, Brüksel, Ankara ile ilişkilerini derin dondurucuya alacak. Kıbrıs sorununun çözümünü resmen Türkiyenin üyeliğinin bir koşulu haline getirecek. | ||||
İzgi'nin AB'de Kıbrıs tartışması 'Kuzey Kıbrıs, AB ile Türkiye arasında köprü olabilir' AB Kıbrıs'ta BM çözümünden yana AB bizden ne istiyor? Klerides: Denktaş'la önkoşulsuz görüşeceğim Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün ekonomik altyapısı Denktaş: 38 yıl daha kaybetmeyeceğiz TOBB'dan TÜSİAD'a Kıbrıs yanıtı Cem: Rumların AB üyeliği tehlikeli sonuçlar doğurur TÜSİAD: Kıbrıs için tüm adımların Türkiye'den beklenmesi yanlış Cohn Bendit: Bölünmiş bir ülkeyi AB'ye almamız mümkün değil MHP: Kıbrıs pazarlık konusu değil Sezer Denktaş'ın tezlerini destekliyor "4 Aralık iyi değerlendirilmeli" "4 Aralık görüşmesi Klerides için sınav" Denktaş AB ve basını eleştirdi Ya çözüm bulun ya bırakın çözsünler Kıbrıs'ta son şans-1 Kıbrıs'ta son şans-2 Çözüm siyasidir |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||