|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Yüksek Disiplin Kurulunun Sarıgülün ihracı talebini reddetmesi CHPdeki gelişmeleri içerden izleyenler için büyük sürpriz olmadı... Sarıgülün ikna girişimleri duyulmuştu ama, açıkcası pek başarı şansı tanınmıyordu. Şimdi Sarıgülü hafife almışız yorumları yapılıyor. Ancak Genel Başkan Baykal, başlangıçta magazin deyip görmezden geldiği Sarıgülü artık fena halde ciddiye aldığını göstererek olağanüstü kurultay çağrısı yaptı. Baykalın çağrıyı yaptığı andan itibaren de bu konuda en deneyimli ve her zaman hazırlıklı bir parti olarak kurultay kulisleri hızla başladı. Şu aşamada parti içinde üç gruptan söz edebiliriz; Baykalcılar, Sarıgüle destek verenler, iki isme de sıcak bakmayan partiiçi ve dışı muhalifler. Grupların dün akşamdan itibaren uygulamaya koydukları stratejiler de ana hatlarıyla belli olmuş durumda: BAYKALIN SEÇENEKLERİ Baykalın olağanüstü kurultay çağrısının gerisinde Sarıgüle vakit bırakmamak amacı var. Baykala yakın isimler Sarıgülün ikna kabiliyetinden ürkmüş durumdalar. Şişli Belediye Başkanının il örgütlerine yapacağı ziyaretlerle delegeleri kendi safına çekmesinden endişe ediyorlar. Bu nedenle Sarıgüle fırsat vermemek için Kurultay mümkün olan en kısa sürede toplanıyor. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Okuyucumuz Oğuz Gürel'in yorumuyla CHP'deki deprem. | Ancak yine de kurultayda başarı garanti görünmüyor. Tüzükte yapılan değişikliklerin ardından taban istendiği gibi dizayn edilmiş olsa bile, delegelere kesin güven duyulmuyor. Yüksek disiplin kurulu üyelerini de Baykal seçmişti, sonuç ortada. Aynı hüsranı delgeler bazında da yaşayabiliriz. Bu kaygıyı dile getiren Baykala yakın isimlerin ürettiği stratejinin en önemli ayağı muhalefetin Sarıgül etrafında toplanmasını önlemek... Bu amaçla Baykalın iki yıldır kendinden ve parti yönetiminden uzak tuttuğu kimi isimlere yakınlaşabileceği, onlara Parti Meclisi üyeliği teklif edeceği ileri sürülüyor. Böyle bir teklif ne kadar inandırıcı olabilir, kırılan kalpler ne kadar onarılır orası meçhul... SARIGÜL YOLLARA DÜŞÜYOR Aslında düne kadar Sarıgüle şans tanımayanlar bile bugün artık ciddi bir şansı olduğuna inanıyor. Sarıgülün stratejisi de doğal olarak parti içi ve dışı tüm muhalefeti kendi etrafında birleştirmeye yönelik olacak. Sarıgül bir yandan muhalefetin önde gelen isimlerini ikna etmeye çalışırken bir yandan da mümkün olabildiği kadar çok ile giderek, teşkilatı ve kurultay delegelerini yanına çekmeye çalışacak. MUHALİFLER ÜÇÜNCÜ İSİM PEŞİNDE Kurultayda sonucu muhaliflerin alacağı tavır belirleyecek gibi görünüyor. Uzun bir süre Sarıgüle sıcak bakmayan muhalif milletvekillerinin bir kısmı, biraz da Baykal ve arkadaşlarının tutumu nedeniyle bugün Sarıgülün yanındalar. Ancak yine de bu muhalif milletvekillerinin önemli bölümünü Sarıgülcü olarak adlandırmak zor. Bugün parti yönetiminde yeralmayan, milletvekili koltuğunda oturmayan ancak parti içinde ciddi ağırlığı olan çok sayıda muhalif dün akşamdan beri üçüncü bir aday arayışını dile getiriyor.
İşte bu nedenle hem parti içinde kabul görecek, hem de daha önemlisi kitleler nezdinde yeniden CHPyi umut haline getirecek bir isim bulunması için uğraş verecekler. Bu amaçla, Kemal Derviş, Celal Doğan, Erol Çevikce, Ertuğrul Günay, Altan Öymen, Erol Tuncer, Hurşit Güneş, Zülfü Livaneli, Adnan Keskin gibi isimlerin biraraya geleceği toplantılarla kısa sürede üçüncü bir isim belirlenmeye çalışılacak. Bu isim belirlenebilir ve etrafında bütünleşme sağlanabilirse Baykala da kendiliğinden çekilmesi ve görevi bu isme bırakması önerilecek. Aynı şekilde böyle bir isim belirlenebilirse Sarıgülden destek vermesi istenecek. Üçüncü bir isim bulunamaz ve etrafında bütünleşilemezse ne olacağı henüz belli değil. Bu isimlerin Sarıgüle çok sıcak bakmasalar bile Baykala şiddetle karşı oldukları ortada... Ancak bu isimler mutlaka üçüncü bir isim bulunması gerektiğine inanıyorlar: Baykal-Sarıgül kurultayı kim kazanırsa kazansın asla bitmez. Kurultayın silahların konuştuğu MHP kongresine dönüşmesi riski bir yana, kaybeden hemen ertesi gün daha şiddetle muhalefete başlayacaktır. Böyle bir tablodan geleceği parlak bir CHP çıkması ise imkansızdır. SEÇİMDEN BİLE ÖNEMLİ Her üç grubun da stratejilerine, savundukları görüşlere bakınca net biçimde ortaya çıkıyor; 30 Ocak kurultayı CHPnin geleceğini belki de hiç bir kurultayın, hiç bir seçimin etkilemediği kadar etkileyecek. Bu kadar kısa sürede, bu kadar önemli bir karara sağlıklı bir şekilde ulaşılabilir mi? Bu soru başka herhangi bir parti için sorulsa çok zor cevabı verilir. Ancak CHP olağanüstü kurultaylar konusunda o kadar deneyimli ve idmanlı ki, bu işi becerirse yine CHP ve CHPliler becerir. Ümit Sezgin / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Başkanlık sistemini yine yanlış tartışıyoruz Ankara turu nasıl geçer? Arafat mı, Abu Ammar mı? Bay Yokuş başmüzakereci olsun!.. İslam Özel Sektörü Kurumu kimi kalkındıracak? Azınlıkları azıcık tartışmak Damaklarda mayhoş bir tad var |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||