| | | | Milletvekilleri AB Komisyonu’nun raporuyla ilgili açıklamaları Meclis’te televizyonlardan izlediler. Kimileri belli etmeseler de, son günlerde çıkan abartılı haberler nedeniyle tedirgindi. Dışişleri Bakanı Gül’e yakın isimler, önemli bir sorun olmadığını söylüyorlardı ama “Bir doksanıncı dakika gölü” endişesi yine de kimi milletvekillerini tedirgin ediyordu.
Aslında son dönemde Ankara’da siyasetçiler inişli-çıkışlı bir beklenti süreci yaşadılar. Verheugen’in Türkiye ziyaretinden sonra söyledikleri bir zafer havası yarattı. Ancak hemen ardından gelen zina krizine gelen tepkiler kimilerini “bu iş bitti” karamsarlığına itmişti. Başbakan’ın Brüksel’de Verheugen’le anlaşmasının ardından umutlar yeniden yükselirken, iki gündür Komisyon’dan gelen haberler yeni tedirginlik yaratmıştı.
Bekleyiş bitti ve Ankara’ya yorgun bir rahatlama hakim oldu.
Müzakerelerin başlayacak olması Türkiye’nin hak ettiğini, beklediğini aldığını gösteriyor. Fakat müzakere süreciyle ilgili Komisyon’un iki önerisi zafer çığlıklarını da boğuyor.
Ancak bunun moralleri bozması, bir mağlubiyet gibi algılanması da istenmiyor...
Aslında müzakerelerin askıya alınabilecek olması çok fazla önemsenmiyor... Bunun doğal olduğu ve çok ekstrem durumlarda uygulanabileceği için böyle olumsuz bir durumun Türkiye’nin başına gelmeyeceği inancı var. Tabii bunda “Biz yolumuzdan şaşmazsak kimse müzakereleri askıya alamaz. Yani bunu engellemek bizim elimizde” düşüncesinin yarattığı güven de var.
Ancak müzakere sürecinin sonucunun açık olabileceği ihtimali sıkıntı yaratıyor... Sürecin ucunun açık olup olmadığı netleşmese bile kafalardaki kuşkuyu “Yani biz 10-15 yıl uğraşıp herşeyi tamamlasak bile bizi tam üyeliğe kabul etmeyebilirler mi?” sorusuyla özetlemek mümkün.
Bu soru ve kuşku önümüzdeki dönemde epeyce tartışılacak gibi görünüyor.
Görünen o ki Hükümet 17 Aralık’a kadar ağırlıklı olarak da bu konunun netleşmesi ve düzeltilmesi için çalışacak.
Bugün milletvekillerini hayli etkileyen bir gelişme de Avrupa Parlamentosu’nda grup başkanlarının yaşadığı tartışma oldu.
Avrupa Parlamentosu grup başkanlarının tartışması, Türkiye muhaliflerinin, özellikle de Hıristiyan demokrat grup başkanının itirazlarının sertliği pek çok siyasetçiyi şaşırttı. Çoğu Avrupa Parlamentosu içindeki muhalefeti ilk kez bu kadar somut olarak görme fırsatı yakalamış oldu... Kimi milletvekillerinden “Böyle sert muhalefet varken bu alınan sonuç iyidir” yorumu geldi.
Muhalefet cephesine bakarsak, CHP sonuçtan çok memnun görünmüyor... Başta Baykal olmak üzere parti yöneticileri müzakere süreciyle ilgili koşulların AKP’nin hataları yüzünden konduğunu savunuyor ve Başbakan’ı suçluyor. Ancak diplomasi kökenli CHP’lilerin eleştirileri daha yumuşak.
Sonuç itibariyle Ankara’da siyasetçilerde yaşanan bir gerginliğin atlatılmasının ardından yorgunluk ve rahatlama görünüyor. Damaklarında da adeta ekşi elma yemiş gibi mayhoş bir tad var.
Ümit Sezgin / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü
| |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
'Şart midur?'
