|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
İlkokula başlamamıştım. Ankarada Cebeci sırtlarında iki odalı, sobalı bir evde oturuyorduk. Devlet memuru olan rahmetli babamın bir akşam elindeki büyük kağıttan itinayla pul boyunda parçalar kestiğini gördüm. Merakla ne olduğunu sorduğumda bono dedi. Anlamadığımı görünce de yıllarca kafamı karıştıran müthiş açıklamasını yaptı; Devlete borç vermiştim, şimdi bu kuponlar karşılığında devlet borcunu ödüyor! Çok sevindiğimi hatırlıyorum; Vay be demiştim, Benim devlete borç veren bir babam var, ne kadar zenginiz!.. Ama şaşırmıştım da, çünkü ortalıkta zengin olduğumuza dair hiç bir alamet yoktu... Açıkcası kafam çok karışmıştı. Aradan 40 yıla yakın zaman geçti, şimdi ben iki çoçuk sahibi bir babayım ve hala memleketin gündeminde devlete borç verme tartışmaları var. Ve benim kafam hala karışık... ÖNERİLER İYİ NİYETLİ DE... Nasıl bir tavır alacağımı bilemiyorum... Acaba devletin ayakta durabilmesi için biz de elimizden geleni yapmalıyız deyip, ben de yardım önerenler safına mı katılsam, yoksa Hadi canım, yıllardır zaten sırtımdan geçindiniz, siz batırdınız siz çıkarın mı desem?.. İyi niyetli pek çok önerinin olduğunu biliyorum. Başbakanlığa, Maliye Bakanlığına gelen faksları, mailleri gördüm. Çoğunun AKP sempatizanı olduğu belli olmakla birlikte, vatandaş önerilerinin şov amacından uzak, safiyane olduğu hemen anlaşılıyor. Onurlu, bağımsız, ayaklarının üzerinde durabilen bir ülke özlemi hemen her satıra sinmiş. Borç ödemekten bıkmış, Bir kerede ödeyelim de şu işten kurtulalım haleti ruhiyesi de var bu başvurularda... Şov amaçlı, siyasi getiri peşindeki öneriler de ortada. Onları ciddiye bile almıyorum. (Not: Lütfen, Allah aşkına birisi Sayın Sinan Aygünü milletvekili mi, belediye başkanı mı, ne olmak istiyorsa, yapsın da, O da rahatlasın, biz de Onun bu sonu nereye varacağı bilinmez önerilerinden kurtulalım). Yine de vatandaş olarak bir şeyler yapma önerisine sırtımı dönemiyorum. TEPKİ GÖSTERENLER DE HAKLI... Tepki gösterenlere de bencil, vatan hainleri gözüyle bakamıyorum. Hazreti Ömer Adaleti diye yola çıktılar, oy aldılar, üç ayda Hazreti Ömer Fonuna geldiler, şimdi vatandaştan yardım toplayacaklar diyenlere haksızsınız demek mümkün mü? Bu yardımların adil kullanılacağını kim garanti edecek? sorusunun cevabı yok... Hükümetin iyi niyeti konusunda o kadar çok soru işareti var ki... Otoyol ihalelerini küçük parçalara ayırarak ihale kanunu kapsamından çıkartmanın gerekçesi hala açıklayamadılar... Bütçe kanununa eklenen maddelerle, enerji özelleştirme ihalelerinden pay alıp borcunu ödemeyen çoğu AKPli işadamını kurtarma girişimini hala izah edemediler? Hazreti Ömer adaleti diyenlerin, savaşın yarattığı sıkışıklıkta ilk olarak emlak ve oto vergisi koymalarının sosyal adaletle bağlantısını anlatmalarını hala bekliyoruz. Nema kazığı hala yerinde dururken, kamu bankalarına ve bürokrasinin önemli mevkilerine eş, dost, akraba, birader, mürit atamalarını hala sindiremedik. Bütün bu izah bekleyen soru işaretleri varken, Türkiyede kaç kişi maaşının yarısını zarfa koyup Başbakana gönderir?... BU KADAR MI MUHTACIZ?.. Dün piyasaların yaşadığı paniği de anlayabiliyorum. Gönüllü para veren çıkmaz, çıkmayınca da bu adamlar zorla para toplar mı? Hakveriyor değilim ama bu paniği anlayabiliyorum. O nedenle de Bu piyasa denen ucube yaratığı oluşturan bir avuç adamın dini imanı para, ne vatanı düşünüyorlar, ne milleti, tek kaygıları var, kar oranları? serzenişlerine katılmıyorum. Oy oranıyla ilgili kaygılanmak ne kadar siyasetçinin hakkıysa, kar oranını düşünmek de piyasayı oluşturanların o kadar hakkı!... Tayyip Erdoğan, reddedilen tezkereyi parti bölünür kaygısıyla Meclise yeniden getirmeye korktuğunda ne kadar vatanı, milleti düşündüyse, piyasa uzmanları da kar oranım düşecek kaygısıyla saldırıp faizi ve dövizi yükselttiğinde o kadar vatanı düşündüler. Al birini vur ötekine demiyorum, sadece kimsenin kimseye diyecek fazla bir şeyi olmadığını söylüyorum. VAZGEÇİN BU SEVDADAN Sonuç itibariyle geldiğimiz noktada, bu tür yardım toplama kampanyalarının bir sonuç getirmeyeceği ortada. İş çevrelerinden, piyasalardan umut yok, iş yine garibana kalacak. Onların vereceği üç kuruş da hiç bir derde deva olmayacak. Geriye sadece vatandaşının himmetine muhtaç devlet imajı kalacak ki, tam bir felaket. Ümit SEZGİN / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü | ||||
Biliyorlardı da inanmıyorlardı "Debelenme kaptan ben gidemem!" Erdoğan'a askerden acı ilaç MGK'dan beklenen!.. AKP meşruiyet arıyor Meşruiyet tartışmaları ne kadar meşru? Şimdi "sonrasını" tartışalım Tayyip Erdoğan "tamam" dedi Minimum değil yeterli destek!... Zirveyle "zirve"ye çıktık 27 Ocak sonrası Irak senaryoları Unutmayın ABD bize lazım!.. "Ucundan acık" destek olmaz |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||