|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
Iraka müdahale durumunda Türkiyenin ne yapması gerektiği konusunda herkesin görüşü farklı olabilir. Kimi savaşa destek anlamına gelecek her adıma karşı çıkabilir, kimi Türkiyenin güvenliği ve uzun vadeli çıkarları için kısmi destek ve bölgede bulunmaktan yana olabilir. Nitekim bu görüşleri savunanlar da uzun bir süredir tartışıyorlar ve en doğal haklarıdır, tartışacaklar. Ancak başka ve riskli bir tartışma da paralel olarak yürüyor. Önce Hükümetin üst perdeden dile getirdiği, sonra daha az telaffuz ettiği, şimdilerde ise sadece savaş karşıtlarıyla AKP içindeki muhaliflerin çokça dillendirdiği bir tartışma; Iraka müdahalenin uluslararası meşruiyetinin sağlanması... Son olarak TBMM Başkanı Bülent Arınç Uluslararası meşruiyeti sağlayacak BM kararı çıkmadan tezkere Meclise gelmemeli dedi. Bu görüşü pek çok kişi dile getirebilir de, Meclis Başkanının dile getirmesi yadırgatıcı... Çünkü bu Meclisi, Meclisin yetkilerini inkar ve red anlamına geliyor. Çünkü bir kararın meşruiyetine, uluslararası hukuk kurallarına uyup uymadığına da karar verecek olan bizatihi Meclisin kendisidir. Meclisten önce Meclis Başkanının böyle kestirip atmaya ne kadar hakkı vardır, o da Sayın Arınçın takdirine... ANAYASANIN MECLİSE VERDİĞİ YETKİ... Meclis Başkanından önce Cumhurbaşkanı Sezer de benzer bir açıklama yapmış ve Meclisten asker bulundurma ve gönderme kararının çıkabilmesi için Anayasanın uluslararası meşruluk şartı koştuğunu ileri sürmüştü. Elbette Sayın Sezer de, Sayın Arınç da hukukçu olarak Anayasayı ve 92 maddeyi iyi biliyorlar. Ama bilmeleri zorlama yorumlar yapmalarına engel olmuyor. İki nedenle zorlama yorum diyorum: Bir, Anayasanın 92 maddesinde böyle bir şart tek opsiyon değil, uluslararası meşruiyetin ne olduğu net değil, iki... Bakın Anayasanın 92. maddesi aynen ne diyor: Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiyenin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiyede bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Kısaca yorumlamak gerekirse, ilk cümle açık; milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanı yetkisi Meclisindir diyor. Aşağıda daha detaylı tartışacağız ama dikkat edilirse BM kararı demiyor, uluslararası meşruiyeti neyin sağlayacağını tanımlamıyor, yorumu kime bırakıyor; Meclise... Madde ilk cümleden sonra ve ile devam ediyor, veya demiyor. Günlük konuşmalarımızda ve ile veyanın çok farkı yok belki ama Anayasa hukukunda iki kelime arasında dağlar kadar fark var. Bu cümlede venin anlamı, elde var bir anlamına geliyor. Yani Meclis uluslararası hukukun meşru saydığı hallerde savaş kararı verebilir, bu bir, ikincisi Türkiyenin taraf olduğu milletlerarası anlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiyede bulunmasına izin verme yetkisi Meclisindir. Lütfen dikkat; Türkiyenin taraf olduğu antlaşmalar ve daha önemlisi milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında yetki Meclisin. Yani uluslararası antlaşmalar ve nezaket kuralları çerçevesinde Meclisin yetki vermesine bile gerek yok. Yani Anayasaya göre, NATO anlaşmaları çerçevesinde olduğu gibi uluslararası nezaket gereği bile Hükümet asker gönderebilir. BM KARARI ISRARININ RİSKİ Anayasa açısından uluslararası meşruiyetin ne kadar gerektiği sorusunun cevabı bu. Pekiyi uluslararası meşruiyet için BM kararı şart mıdır? sorusu ne olacak, ya da tersten soralım BMnin kararı uluslararası meşruiyeti mutlak sağlar mı? Şunu açıkca söyleyelim, son dönemde bugüne kadar hiç olmadığı kadar BM kararlarına değer verir olduk. İlke olarak doğrudur, BM kararları önemlidir. Ama her halükarda Allahın emri bir bağlayıcılığı var mıdır? Muhtemelen Kıbrıs konusunda Annan Planında çözüme varamayacağız. Ya yarın Annan planı BM kararı olarak karşımıza çıkarsa ne yapacağız? Ya da Irak operasyonu sonrasında örneğin Kürtlere özerklik ya da federatif yetki tanıyan bir yapı BM kararı olarak karşımıza çıkarsa ne halt edeceğiz?... Bugün baştacı ettiğimiz BM kararına o gün nasıl tu kaka diyeceğiz. Uzatmaya gerek yok; savaşa evet de diyeceksek Meclis diyecek, hayır da diyeceksek Meclis diyecek. Ve Meclisin aldığı her karar sonuna kadar meşru, sonuna kadar Anayasaya uygun olacak. Ümit SEZGİN / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü | ||||
Şimdi "sonrasını" tartışalım Tayyip Erdoğan "tamam" dedi Minimum değil yeterli destek!... Zirveyle "zirve"ye çıktık 27 Ocak sonrası Irak senaryoları Unutmayın ABD bize lazım!.. "Ucundan acık" destek olmaz |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||