|
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
AKP lideri Tayyip Erdoğan grup toplantısında yaptığı konuşmada açık ve net mesajlar verdi; Türkiye barış çabalarını sürdürecektir ama umut çok azalmıştır, Bu savaşın dışında kalmak Türkiyenin uzun vadeli çıkarları ve güvenliği açısından mümkün değildir. Bunlar malumun ilanı. Bir de yeni mesaj var; Gelinen noktada Saddam Hüseyinin sorumluluğu büyüktür. Bu üç mesaj AKPnin bundan sonraki süreçte neden ABDye destek verdik? soru ve eleştirileri karşısında yapacağı savunmanın da ana hatlarını oluşturuyor. SAVAŞA GİRİYOR MUYUZ? Gerek Tayyip Erdoğanın gerek diğer AKP yöneticilerinin önümüzdeki günlerde yapacakları tüm açıklamalarda üzerinde duracakları önemli bir nüans var; Biz sadece Türkiyenin güvenliği ve çıkarları açısından ABD destek veriyoruz. Biz savaşa girmiyoruz, biz Irakta saldırgan olmayacağız. Ve bu görüşlerinde samimiler de, çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti sivil ve askeri unsurlarıyla bu karar üzerinde mutabık kaldı. Son MGK bildirisi de kanıtlıyor ki, ABDye destek verilirken Türk askerinin Irak askeriyle çatışmasından, savaşmasından sonuna kadar kaçınılacak. Türk askeri Kuzey Irakta sadece Türkiyenin güvenliğini, çıkarlarını korumaya çalışacak. Ama savaştır bu. Ne olacağı belli olmaz diyebilirsiniz. Haklısınız, ABDye destek verdiğiniz andan itibaren böyle bir riski de göze alıyorsunuz demektir. Ancak hem askeri kanat hem sivil kanat yaptığı risk değerlendirmelerinde savaşın dışında kalmanın ülke güvenliği ve çıkarları açısından yaratacağı riskin daha büyük ve tehlikeli olduğu kanısına vardığı için, savaşa karışma riski göze alınıyor. BAYKAL MUHALEFET YAPIYOR Baştan beri söylediğimiz gibi eğer ABD Irakı vurmayı kafaya koymuşsa, Avrupa ve hatta dünya caydıramıyorsa Türkiyenin ne yazık ki yapabileceği çok fazla bir şey yok. Daha açık konuşmak gerekirse, iktidarda kim olursa olsun, bugün AKPnin almak zorunda kaldığı kararları alacaktı. Çünkü Türkiyenin güvenliği bunu gerektiriyor. Bu, yalnız Tayyip Erdoğanın değil, bu, yalnız Abdullah Gülün değil, bu Türkiyede strateji bilen herkesin ortak görüşü. Üstelik MGKnın da kabul ettiği bir görüş. Kaldı ki, hükümet ABDnin taleplerini becerebildiği kadar asgariye indirmiş, barış arayışları da dahil elinden geleni yapmıştır. Şimdi hükümete iki kesimden eleştiri gelecek ve geliyor. İlk kesim parti tabanında veya dışındaki dini yönü ağır basan gruplar. Bunlar bir İslam ülkesine yapılacak saldırıya destek verilmesini dinen caiz bulmuyorlar ve daha uzun müddet AKP içinde ciddi biçimde başağrısı olacaklar. Bu AKPnin iç sorunu, bizi çok ilgilendirmiyor ama CHPnin ve Deniz Baykalın muhalefeti tüm Türkiyeyi etkiliyor, ilgilendiriyor. Tüm CHP yöneticileri biliyor ki, kendileri iktidarda olsa belki nüansta farklılıklar gösteren girişimleri olabilirdi ama özü ve sonucu itibariyle farklı birşey yapamazlardı. Aksini söylediklerinde, kendi söylediklerine kendilerinin de inanmadığını düşünüyorum. CHP lideri Baykal diyor ki, Üslerin modernizasyonu ayrı bir tezkere olarak gelmeli, destek veririz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Iraka gönderilmesi ayrı bir tezkere olarak gelmeli, buna da destek veririz. ABD askerlerinin Türkiyeden geçmesi ve bir kısmının Türkiyede konuşlanması da ayrı bir tezkereyle Meclise gelmeli, çünkü biz buna destek vermeyeceğiz. Sayın Baykal diyor ki, Siz hem ABDye destek vermeyin, hem 40-50 bin tane Türk askerini Kuzey Iraka sokun, buna da ABD peki, oldu desin. Nasıl olacak peki bu iş? ABDyi buna kim, nasıl ikna edecek? ASKERLERİN ÖNERİSİNE DİKKAT Diyelim ki CHP bir yolunu buldu, Amerikalıları saf bir anında yakaladı ve bu formüle ikna etti. Yani Türkiye ABD askerlerinin Kuzeyden geçisine izin vermeden, kendi 40-50 bin askerini Kuzey Iraka geçirmeyi başardı. Peki bu Türkiye için hayırlı poziyon olur mu? Askerlere göre hayır, üstelik de son derece riskli. Riskli, çünkü ABD Kuzeyden de vuramazsa bu savaşın uzaması ihtimali büyüktür ve savaşın her uzadığı gün Türkiyenin kayıplarının katlanması demektir. Riskli, çünkü Kuzey Irakta yeterli ABD gücü olmazsa sıkışan Irak askerleri kuzeye kaçtığında onları durdurmak Türk askerine kalacaktır. Bu da askerimizin direkt savaşa girmesi demektir. Riskli, çünkü Kuzey Iraktaki Kürt grupları eğer ABD askerleri kontrol etmeyecekse bu görev Türk askerine kalır ki, bu da ayrı bir bela, yeni bir çatışma demektir. Sonuç; askerlerin önerisi şu; ABDye Kuzey Irakta etkin bir güç oluşturma imkanı verilmelidir ki, savaşı bize bulaşmadan biran önce bitirebilsinler. Şimdi bu bir gerçekken, Sayın Baykalın sözünü ettiği formül ne kadar anlamlı, çok tartışılır. Elbette bütün bunları Sayın Baykal da biliyordur da, galiba biraz muhalefet yapıyor. Oysa bugün artık net ve açık olma zamanı. İktidarıyla, muhalefetiyle, siviliyle, askeriyle özel toplantılarda, kapalı kapılar ardında söylenenleri, kamuoyuyla paylaşma zamanı. Ümit SEZGİN / NTV ve CNBC-e Ankara Haber Müdürü | ||||
Minimum değil yeterli destek!... Zirveyle "zirve"ye çıktık 27 Ocak sonrası Irak senaryoları Unutmayın ABD bize lazım!.. "Ucundan acık" destek olmaz |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||