Home page
Haber Menüsü


Ümit Sezgin
Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.
 
Şimdi “sonrasını” tartışalım
 
Artık anlaşıldı; tezkere geçecek, ABD Irak’ı vuracak, Türkiye kendini korumak için Kuzey Irak’a girecek. Ekonomik yardım konusu da artık 3 dolar aşağı 5 dolar yukarı pazarlığına kaldı, ki ağanın eli tutulmaz sorun kalmaz.
 
Ankara
NTV-MSNBC
 
18 Şubat—  Bizim asıl tartışmamız gereken savaş sonrasında ne olacağı?.. Biz savaş sonrası Irak’taki yeni şekillenmede söz sahibi olmak için ABD’ye destek veriyorsak, şimdiden planımızı yapmak zorundayız.

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

  Detaylar yanıltmasın... Bu bir kayıkçı pazarlığı değil ama ne alıcının çekip gidebilecek ne de satıcının “almazsan alma!” diyebilecek hali var. Geldikleri noktada anlaşmak zorundalar, anlaşacaklar.
       Ana hatlarıyla bakarsak ABD, geldiği noktada Irak harekatından vazgeçemez, böyle bir adım tüm inandırıcılığının, caydırıcılığının sonu olur. Aynı şekilde Irak’a müdahale sırasında çok mecbur kalmadıkça Türkiye’nin desteğinden de vazgeçemez. Hele böyle İngiltere ve İtalya bile “kem-küm etmeye” başlamışken.
       İşte bu nedenlerle ABD, Türkiye’nin son taleplerine de öyle ya da böyle “evet” diyecek, en azından “hayır” demeyecek.
       Türkiye’nin de bugün gelinen noktada ABD’ye “Hadi ordan, istediklerimi vermedin, ben de destek vermiyorum” deme şansı neredeyse hiç yok. Hükümet, hele hele Tayyip Erdoğan böyle bir “dayılanmayı” çok ister de, ne yazık ki yapamaz.
       Yapamaz, çünkü Irak’ın yeni şekillenmesinde Türkiye söz sahibi olmak istiyor. Yoksa olacaklardan korkuyor.
       Yapamaz, çünkü ekonomimiz ne yazık ki hala ABD’nin, IMF’nin ve uluslararası sermayenin desteğine fena halde muhtaç.
       Hem de nasıl muhtaç? Tek bir örnek açıklamaya yeter: Üst düzey bir ekonomi bürokratı Dışişleri Bakanlığı’ndaki toplantıda çok açık ve net konuşuyor; “Beyler bu teklif edilen 6 milyar dolar hibe ve üzerine bir miktar krediye fena halde ihtiyacımız var. Aslında bugün alacağımız 1 milyar dolar bile ilaç gibi gelecektir.”
       Üst düzey planlamanın içinde olan bu bürokratın sorduğu şu soru ise çok daha açıklayıcı; “Bir de bu savaşın bizsiz yapıldığını düşünelim. Yine bize ekonomik olarak büyük zarar verecektir, turizm başta olmak üzere pek çok kaybımız olacaktır. Üstelik bizim bunları tazmin etme şansımız hiç olmayacaktır. Böyle bir tablonun ekonomik sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum.”
       Çok düşünmeye de gerek yok, ne olacağı belli. Şirket olsa kapatırsınız, banka olsa TMSF’ye devredersiniz, iflas etmiş devleti ne yapacaksınız?
       Görüldüğü gibi Türkiye’nin de ABD ile anlaşmama gibi bir opsiyonu yok ne yazık ki...
       
GELECEĞİ TARTIŞALIM
       Tablo bu olunca artık tartışılması gereken “tezkere ne zaman geçecek, destek ne olacak?” gibi sorular değil, “savaş sonrası nasıl bir Irak kurulması gerektiği” olmalı.
       ABD’nin “yeni Irak’a” yönelik net bir planı olmadığı ortaya çıkıyor. Daha doğrusu birden fazla, üstelik hiç biri de netleşmemiş planı var.
       “Üniter, demokratik bir Irak” demekle iş bitmiyor, tam tersine başlıyor.
       Üniterliği nasıl sağlayacaksınız? Federasyon mu diyorsunuz, eşit güce sahip özerk bölgeleri mi tercih ediyorsunuz?
       Soru çok; fiilen kurulmuş Kürt yönetimleri ne olacak? Türkmenler nerde, ne kadar söz sahibi olacak?
       Pekii, Kürtlere ve İslamcı muhaliflere dağıtılan ve dağıtılacak silahlar savaştan sonra ne yapılacak? Sonra bunlar bize “yol, su elektrik ve terör olarak” dönmesin...
       
IRAK PETROLLERİ VE YATIRIMLAR
       Soru bitmez; Hükümetimiz alçak sesle, savaş karşıtları bağırarak söylemiyor mu; “Bu işin gerisinde Irak petrolleri vaaaaar...”
       Doğru var. Peki biz bu konuda izleyici miyiz, katılımcı mı? Temel iddiamız ne, “Irak’ın tüm kaynakları yine Irak’a kalmalı.”
       Çok güzel, çok doğru da, pekii bunu nasıl sağlayacağız? ABD’nin uzattığı ele vurup “Çek elini yaramaz çocuk, o petroller Irak halkına ait!..” mi diyeceğiz.
       Irak’taki petrol üretiminde büyük artış olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Pekii bu petrol nereden, nasıl pazarlanacak? Mesela Kerkük-Yumurtalık boru hattı ne olacak? Kapatılacak mı, kapasite mi artırılacak? Yoksa ikinci bir hat mı düşünülüyor?
       Irak’ın yeniden inşasında Türk müteahhitleri Afganistan’da olduğu gibi “uzaktan yutkunmak” ve Amerikan firmalarına taşeronluk yapmakla mı yetinecekler?
       
ANKARA PAZARLIĞI SÜRDÜRÜYOR
       Haksızlık etmeyelim, hem Hükümet, hem askerler tüm bu soruların cevabını arıyor ve ABD ile pazarlık ediyor.
       Ancak bu arayışlara ve pazarlıklara sivil toplum örgütlerinin katkısı ne yazık ki yok denecek kadar az.
       Kimi arkadaşlarım yine kızacaklar ama ne yazık ki sivil toplum örgütleri Hükümet kadar bile başarılı değiller.
       “Savaşa hayır” demek, çok doğru, çok gerekli ama yeterli değil. Bu girişimler başarıya ulaşmazsa ne olacağını düşünmek de gerekmiyor mu?
        “Ben savaşa hayır dedim, o nedenle savaş sonrasında ne olacağıyla ilgilenmiyorum” demek biraz naif bir romantizm olmuyor mu?
       

Ümit SEZGİN / NTV - CNBC-E Ankara Haber Müdürü
 
       
   
MSNBC News Tayyip Erdoğan "tamam" dedi
MSNBC News Minimum değil yeterli destek!...
MSNBC News Zirveyle "zirve"ye çıktık
MSNBC News 27 Ocak sonrası Irak senaryoları
MSNBC News Unutmayın ABD bize lazım!..
MSNBC News "Ucundan acık" destek olmaz
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları