 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||
| ||||||||||
| 2 Aralık 2003 — “Arada engeller varsa, iki nokta arasında en kısa yol, belki de zigzaglı olanıdır.” (Bertolt Brecht, Galileo, 1938) | |||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
|
YÜZÜKLERİN EFENDİSİ VE FELSEFE hepsine hükmedecek bir kitap 16 Yazar Tolkien’in “Yüzüklerin Efendisi” yarım yüzyıldan bu yana bir edebiyat fenomeni oldu. Kitabın gişe rekorları kıran film versiyonunda Tolkien’in neşeli hobbitler hakkında anlattığı büyülü masal, kafaları karıştıran orklar ve çabuk öfkelenen büyücüler, milyonlarca yeni fanatik yarattı. Film versiyonuyla birlikte aniden artan popülariteden rahatsız olan Tolkien hayranlarının duygularına The New York Times sekiz sütuna ‘Aptallar İçin Yüzüklerin Efendisi’ manşetiyle tercüman oldu. Bu durumda bize gerekli olan ‘Akıllılar İçin Yüzüklerin Efendisi’. İşte on yedi bilgili (hepsi de gerçek birer “Yüzüklerin Efendisi” hayranı olan) felsefeci bir araya gelerek bu ayrıcalıklı kitabın düşündürdüğü derin felsefi konuları çözmemizde bize yardımcı olacak ‘Akıllı İnsanlar İçin Yüzüklerin Efendisi’ni yazdı. Tolkien’in ‘iyi ve kötü’, ‘irade ve kader’, ‘zihin ve beden’ karşıtlıkları gibi hiç eskimeyen felsefi konulara duyduğu ilgi ve daha fazlası “Yüzüklerin Efendisi ve Felsefe”de tartışılan konular. Yanı sıra, gücün iyilik için kullanılıp kullanılamayacağı, ahlaklı yaşamın, zayıf bireylerin seçtiği bir yaşam biçimi olup olmadığı, mutluluğa niçin gerek duyduğumuz, Gollum’un hiç dostu olmamasının kendisini sevip sevmemesiyle bir ilgisi olup olmadığı, Orta Dünya ile Budizm ve Taoizm arasında ilişki kurup kuramayacağımız ve yaşama dair pekçok soruya yanıtlar bulmaya çalışan bir kitaptan söz ediyoruz. Şimdi hobbit piponuzu yakın ve hoş bir elf likörüyle ısının. Filozof-büyücü Gandalf’in dediği gibi “Eğer bugüne kadar kapalı kulaklar ve uyuyan bir zihinle yürüdüyseniz, artık uyanın.” Güncel Yayıncılık, 272 sf. Editör: William Irwin Çeviren: Gökçen Ezber-Murat Sağlam Dizi: Açık Felsefe-6 Tür: Makale(ler) | ||||||||
|
HİÇBİR YERDEKİ ADAM Pronek Fantezileri Aleksandar Hemon Jozef Pronek, 1992’de kısa süreli Amerika’yı ziyaretinin ardından geri dönmek üzereyken, televizyondan, kendi ülkesinde savaşın patladığını öğrenen Saraybosnalı genç bir adam. Gençliği rock’n roll ve bekaretinden kurtulma uğruna verdiği mücadelelerle, yetişkinliği Chicago’nun ‘görece’ konforu içinde, her fırsatta yabancı olduğunu yüzüne vurup ikide bir cümlelerini düzelten arkadaşlar ve sevgililer arasında, şaşırtıcı, eğlendirici, düşündürücü, yaralayıcı ve nefret doğurucu serüvenlerle geçen bir Beatles aşığı. Kendisi de 1992’de Chicago’yu bir turist olarak ziyaret eden ve Saraybosna’nın kuşatılmasından sonra ülkesine geri dönemeyen Aleksandar Hemon, “Pronek Fantezileri” alt-başlığını verdiği bu romanında, Saraybosna’daki çocukluğundan Srebrenica katliamına, Kiev’de (baba)George Bush’la kısa süreli karşılaşmasından Chicago’da asgari ücretle sürdürdüğü gündelik hayatına ve bir dil okuluna girişine kadar başından geçen türlü olaylarla Pronek’in peşine takılarak, nefret ve şiddet delisi günümüz dünyasının can acıtıcı ve ironik bir panoramasını çizerken, ‘hiçbir yerde’ olmanın tam olarak ne anlama geldiğini de açıklığa kavuşturuyor. “Kaydetmeye değmeyecek küçük anlar es geçilirse, hayatın esası da ıskalanmış olur,” düşüncesiyle yola çıkan Hemon, Pronek’in görece sıradan hayatından bir efsane yaratmayı başarıyor. Pronek’in ne kadarının Hemon, ne kadarının hayali bir roman kahramanı olduğunuysa kimse bilmiyor. Metnin ilham verici körpeliği okura, ilk romanı “Bruno’nun Sorusu” da Türkçeye çevrilen Aleksandar Hemon’un tek bir kitapla olağanüstü bir şöhret kazanmasının boşuna olmadığını hatırlatıyor. Agora Kitaplığı, 285 sf. Çeviren: Begüm Kovulmaz Dizi: Çağdaş Dünya Edebiyatı-1 Tür: Roman | ||||||||
|
’68 ANILARIM Oral Çalışlar Kitabın oluşumunu Oral Çalışlar’ın kendi kaleminden öğrenmek belki de en iyisi: “On beş yıl önce yazılan bu anılar, benim o sırada yöneticilerinden birisi olduğum sol bir örgütün tarihsel önyargılarını ve değerlendirmelerini taşıyordu. Her ne kadar bu anıları yazarken nesnel olmaya çalıştıysam da, şimdi görüyorum ki, anılar içinde oldukça öznel değerlendirmeler yer almış. Ben 1968 ile 1989 yılları arasında ‘Aydınlık’ hareketi olarak adlandırılan grubun sorumlularından birisiydim. Bu kitapta Aydınlıkçılar bir çok yerde “biz” olarak geçiyor. Çünkü ben onların içindeydim. Sol içindeki kamplaşmalar ne yazık ki, acı verici bir çok olumsuzluğu içinde barındırıyor. Mehmet Ali Aybar’la, sosyalistlerin birliği için çalışmalara 1988 yılında cezaevinden çıktıktan sonra birlikte katıldık. Tuncay Artun’la, tahliye olduğumda buluştuk, geçmiş günleri, yaşadıklarımızı konuştuk. Onun da benim de çok sevdiğimiz ve Kızıldere’de yitirdiğimiz Sebahattin Kurt’un anısına, eski arkadaşlarımızın anısına kadeh kaldırdık. Tuncay, bu kitabın geliştirilmesine destek vereceğini söylemişti. Kısmet olmadı onu da İMKB Başkanı iken genç yaşta yitirdik. Osman Kiper, çok ağır bir kanser hastalığı sonucu yaşamını yitirdi. Son günlerinde onu ziyaret etmeyi beceremedim. Telefonla konuştuk. Yazdığı birçok hukuk kitabıyla önemli bir miras bıraktı. Mehmet Demir, 1968 kuşağının sembol isimlerinden birisiydi. Mardin Kızıltepe’li olan Mehmed Demir’in ölümünü duyduğumda derin bir acıyla sarsılmıştım. Sıtkı Coşkun ve Hasan Yalçın da 68 kuşağının önemli isimleriydiler. Sıtkı’yla karşı sol gruplarda bulunmuştuk. Daha sonra sosyalistlerin birliği için birlikte çalıştık. O, Sosyalist Birlik Partisi ve daha sonra ÖDP’nin kuruluşunda aktif olarak görev aldı. Ölünceye kadar bir 68’li militan olarak yaşadı. Hasan Yalçın da ölünceye kadar militan olarak yaşayanlardandı. Onunla 1968-1989 yılları arasında birer Aydınlıkçı olarak aynı örgütün yönetimindeydik. Sıcak ve derin bir arkadaşlığımız vardı. Ancak 1989 yılında Aydınlık grubundan ayrılmamdan sonra, benim ve birçok arkadaşının hakkında en ağır ve hakaret dolu yazıları Hasan Yalçın yazdı. Zaman içinde bu yaptıklarını daha iyi değerlendirir diye bekliyordum. Yaşamı böyle bir değerlendirmeye izin vermedi. Onu da genç yaşta yitirdik. Raif Ertem, biz 1960’lı yıllarda mücadeleye başladığımızda bizden bir önceki kuşağın temsilcisi olarak bize ağabeylik etmişti. Deniz Gezmiş’in en değer verdiği insanlardan birisi de Raif Ertem’di. Raif’le yıllar sonra Cumhuriyet gazetesinde mesai arkadaşlığı yaptık. Sakin, yumuşak tabiatlı, yaşama bağlı, iyi bir insandı. Onu da kaybettik. Yeniden başa dönersem, 68 olaylarının üzerinden tam 35 yıl geçmiş. Bu anılar artık temelli tarih oldu. Tabîki bunları derinleştirmek ve belgelerle zenginleştirmek mümkündü. Artık böyle bir çalışmayı, anılarımı yazacağım başka bir kitaba bıraktım.Bu anılar, bir kuşağın ruh halini, dünyayla ilişkisini yansıtması bakımından iyi bir değerlendirme sayılabilir. 15 yıl sonra ben de yeniden bu anıları gözden geçirince, hafıza iyice silinmeden geri kalan anıları yazmak gereğini hissettim.” (Oral Çalışlar) Gendaş Kültür Yayınları, 144 sf. Tür: Anı | ||||||||
|
SEÇİLMİŞ KİŞİ Lois Lowry Çatışmaların, yoksulluğun, işsizliğin, boşanmanın, haksızlığın ve eşitsizliğin olmadığı bir dünya bu. Aile değerlerinin üstün olduğu, ergenlik isyanlarının duyulmadığı ve görgü kurallarının bile yaşam biçimi olduğu bir zaman dilimi. Aralık ayı, on iki yaşına gelen herkesin ‘Yaşlılar’ tarafından belirlenen yaşam görevini aldıkları yıllık ‘Tören Zamanı’. Jonas, arkadaşı Fiona’ nın ‘Yaşlıların Bakıcısı’ unvanını alışını ve neşeli dostu Asher’ in ‘Eğlence Yönetici Yardımcısı’ olmaya hak kazanmasını izler. Ama Jonas özel bir şey için seçilmiştir. Seçilmesi sonucunda, adı olmayan ( yalnızca kendisine ‘Aktarıcı’ denilen) bir adama yöneldiğinde, dünyasının kırılgan mükemmelliğinin altında yatan karanlık sırları farketmeye başlar. İnanılmaz bir deneyim yaşayan ve olanaksız bir şeyi üstlenen bir çocuğun, aldatıcı bir basitlikle anlatılmış kışkırtıcı öyküsü bu. Bu öyküde, doğal kabul ettiğimiz tüm değerler sorgulanıyor ve en derin inanışlarımız yeniden gözden geçiriliyor. Aralarında, Boston Globe-Horn Book Ödülü, California Genç Okuyucular Ödülü ve Mark Twain Ödülü olmak üzere sayısız ödül kazanan yazar Lois Lowry, bu kitabı ve “Yıldızları Saymak” adlı romanıyla, Amerikan Çocuk Edebiyatına Yapılan En Değerli Katkı için verilen John Newberry ödülünü de almıştır. Arkadaş Yayınevi, 167 sf. Çeviren: Esra Davutoğlu Tür: Roman (Çocuk edebiyatı) | ||||||||
|
Cumhuriyetin İlk Yıllarında Siyasal Muhalefet TERAKKİPERVER CUMHURİYET FIRKASI (1924-1925) Erik Jan Zürcher Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın siyasal sürecini anlatan bu kitapta, usta tarihçi Erik Jan Zürcher, okurlara, bu partinin kökenleri ve eylemlerinden yola çıkan bir inceleme sunuyor. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası(TCF), Türk siyasal yaşamının ‘ilk bağımsız muhalefet partisi’ girişimidir. Cumhuriyetin kuruluş döneminde iktidar için yapılan mücadelenin şekli, en açık biçimde bu muhalefet partisinin varlığında gözlenir. Savaştaki rolü nedeniyle önemi ve saygınlığı tartışılamayacak olan bir lidere karşı ve ona rağmen muhalefet olmaya çalışmak, kendi düşüncelerini, politik perspektifini açıklamak ve bunun propagandasını yapmak ve nihayetinde siyasal iktidarı elde etmek için mücadeleye girişmek... Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası bugün doğal karşılanan bir siyasal mücadele yöntemi olarak sayılacak adımları atarken, partinin varlığı, hegemonik siyasal elit tarafından, bir ihanet şebekesinin girişimi ve komplosu olarak algılandı. O dönemki siyasal iktidar ve en önce de Mustafa Kemal, sürecin en başından itibaren, böyle bir muhalefet partisini, emelleri gizli bir grubun- yani eski İttihatçıların, ordu kumandanlarının, padişah ve hilafet yanlılarının içinde olduğu bir fesat topluluğunun- girişimi olarak algılamayı tercih etti. İzmir Suikasti davasıyla başlatılan siyasal temizliğe giden yolda TCF deneyimi, bir yandan siyasal alanın hakimiyetinin kimlerde olduğunu gösterirken, diğer yandan iktidara, siyasal “hasımlarını” seçme ve bertaraf etme imkanı sundu. Eric Jan Zürcher, 1977-97 yılları arasında Nijmegen Üniversitesi’nde çalıştı. 1989-99 yılları arasında Amsterdam’daki Uluslararası Sosyal Tarih Enstitüsü’nün Türkiye Bölümü’nü yönetti. 1993-97 yılları arasında Amsterdam Üniversitesi’nde Türkiye Tarihi Kürsüsü’nde görev aldı. 1997 yılından itibaren Leiden Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Kürsüsü’nde çalışmaya başlayan Zürcher, pek çok üniversitede misafir öğretim üyeliği yaptı. Zürcher, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemi üzerine uzmandır. İletişim Yayınları, 216 sf. Dizi: Araştırma-İnceleme-154 Tür: Araştırma | ||||||||
|
YILDIZLARI SAYMAK Lois Lowry Küçücük bedenlerde kocaman yürekler... Sıcak bir sevgi, dayanışma ve cesaret öyküsü... Nazi işgali altındaki Danimarka’ da geçen, heyecanlı bir kaçış serüveni. Almanlar, Yahudileri “yerleştirme seferberliği”ne girişince Annemarie Johansen’in küçük dünyası alt üst olur. Annemarie, küçük yaşında sadakatin, dostluğun, sağduyulu olmanın ve cesaretin ne demek olduğunu öğrenir. Yazar Lowry’nin tarihsel gerçeklerden yola çıkarak yazdığı bu öyküde, büyüklerin teması küçük bir çocuğun bakışıyla işlenir. Danimarka ülkesi ve halkının bu öyküsü, herkese sağduyulu ve fedakar insanlardan oluşan bir dünyanın olabileceğini anımsatır. Tüm önyargılardan arınmış insanların yaşadığı bir dünya ... Aralarında Boston Globe-Horn Book Ödülü, California Genç Okuyucular Ödülü ve Mark Twain Ödülü olmak üzere sayısız ödül kazanan yazar Lois Lowry, bu kitabı ve “Seçilmiş Kişi” adlı romanıyla, Amerikan Çocuk Edebiyatına Yapılan En Değerli Katkı için verilen John Newberry ödülünü de almıştır. Arkadaş Yayınevi, 132 sf. Çeviren: Fulya Yavuz Tür: Roman (Çocuk edebiyatı) | ||||||||
|
ÇİFTE KAPILARIN ÖTESİ Gülayşe Koçak “Arada engeller varsa, iki nokta arasında en kısa yol, belki de zigzaglı olanıdır.” (Bertolt Brecht, Galileo, 1938) Gülayşe Koçak kitabında, tedavi süresince bir döngü halini alan psikiyatr-hasta ilişkisini ve bir kadının kendi içine yaptığı seyahati roman haline getirerek, üstüne çok düşünülse de pek yazılmayan, çok konuşulsa da pek bilinmeyen bir temayı gözler önüne seriyor. Kitabın kahramanı, bu seyahat boyunca sadece kendi geçmişiyle değil, döngüyü tamamlayan psikiyatrın geçmişinin de nasıl bugünü etkilediğine tanık oluyor. Yan yana dizilmiş sözcükleri ve ‘es’leri dinleyip bunları zihnen cümlelere dönüştürüp anlamlandırmaya çalışmak bütün gücünü tüketiyor, oysa biliyor ki bu güç kendisine lazım: Biraz sonra, hayatında hiç görmediği, nasıl biri olduğu konusunda en ufak bir ipucuna sahip olmadığı bir insana dert anlatacak… Ama öyküsüne neresinden başlamalı? Üstelik hangi öykü? Ya sisler? Ya büyük bıkkınlık? Ya…? Bu konuda önceden hazırlık yapmalıydı, ama olmadı işte; hazır şimdi birazcık vakit varken, sisleri dağıtmaya çalışmak, kafasını toparlayıp düşünebilmek istiyor, ama bu kesintisiz sözcükler ve ‘es’ler seli karşısında… Bir kadının “iç yolculuk” macerası: iç dünyasının derinliklerine daldıkça, kendini içinde bulduğu labirentte çözmesi gereken şifrelerin, yol gösteren simgelerin ve tedirgin edici, keskin dönemeçlerin romanı. “Çifte Kapıların Ötesi”nde terapi sürecinde “psikiyatr”a ve “hasta”ya biçilen rollerin nasıl belirsizleştiğine, her iki tarafın geçmişinin bugününü etkileyişine, psikoterapinin giderek kendini içinde bulduğu tuhaf döngüde hekim-hasta, tedavi eden- tedavi edilen kavramlarının iç içe dolanışına tanık oluyoruz. Gülayşe Koçak, 1956 yılında New York’ta dünyaya geldi. Çocukluğu Addis Ababa’da geçti; ilkokulu Kopenhag’da, ortaokulu Ankara, liseyi Hannover’de okudu; aynı zamanda piyano eğitimini Hannover Müzik ve Tiyatro Yüksek Okulu’nda misafir öğrenci olarak sürdürdü. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın-Yayın Yüksek Okulu’na (bugünkü İletişim Fakültesi) girdi ve 1979’da mezun oldu. Çalıştığı süre zarfında, oda müziği grubuyla birlikte amatör müzik çalışmalarını sürdürerek konserler verdi, ayrıca Ankara Anglikan Kilisesi’nin kantorluğunu yürüttü. Hâlen Sabancı Üniversitesi’nde çalışmaktadır. Koçak’ın çeşitli sosyal bilim sahalarındaki çevirilerinin yanı sıra, Oğlak Yayınları’ndan çıkmış Gözlerindeki Şu Hüznü Gidermek İçin Ne Yapmalı? adlı bir romanı vardır. İletişim Yayınları, 192 sf. Dizi: Çağdaş Türkçe Edebiyat-131 Tür: Roman | ||||||||
|
HABERİM VAR! Kemal Aslan TRT İstanbul Haber Müdürlüğü Muhabirlerinden Kemal Aslan’ın yeni kitabı “Haberim Var!”, Anahtar Kitaplar Yayınevi’nden çıktı. Aslan’ın bu eseri, geçen yıl yayınlanan “Haberin Yol Haritası” adlı inceleme kitabından sonra, haberciliği ve televizyon haberciliğini genel kavramlarıyla ele aldığı ikinci kitabı. “Haberim Var!” aynı zamanda Aslan’ın ilk kitabındaki bilgileri pekiştiren bir kaynak özelliği taşıyor. “Haberim Var!” (örneklerle haberin abc’si) adlı kitap, söyle tanımlanıyor: “Kemal Aslan’ın bu kitabı, özellikle habercilik kavramına getirdiği yeni bakış açılarıyla akademik çevrelerde de tartışılacak gibi görünüyor. Adeta haberciliğin temeli sayılan ’5N 1K’nın, bu kitapta farklı şekilde karşımıza çıktığını görüyoruz. Kitap, akademik çevrelerin yanı sıra medya çalışanları, iletişim öğrencileri ve okura, haber konusunda nesnel ve objektif kriterlerle oluşturulmuş kavramsal bir çerçeve sunuyor.” Anahtar Kitaplar Yayınevi, 440 sf. Dizi: İnceleme Tür: İnceleme - araştırma CEVDET KUDRET ŞİİR DİZİSİ | ||||||||
|
DÎVAN ŞİİRİNDE 3 BÜYÜKLER (Fuzuli-Baki-Nedim) HALK ŞİİRİNDE 3 BÜYÜKLER (Yunus Emre-Pir Sultan Abdal-Karacaoğlan) Türk Edebiyatının üretken, Aydınlanmacı yazarlarından Cevdet Kudret şiir, oyun ve romanlarının yanı sıra Türk edebiyatının önemli adları ve yapıtları üzerine çok sayıda araştırma, inceleme, eleştiri yazıları, tanıtma ve el kitapları da yayımlanmıştır. İnkılâp Kitapevi daha önce bu yapıtların en önemlilerinden sayılan “Türk Edebiyatında Hikaye ve Roman” adlı üç ciltlik incelemesini yayımladığı değerli yazarımızın bu kez divan ve halk şiirinde üç büyükler olarak görülen Fuzuli, Baki, Nedim, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal ve Karacaoğlan üzerine yaptığı değerlendirmeler ve şiirlerinden seçmelerin yer aldığı cep kitaplarını Türk okuruna sunuyor. İçlerinde şiirlerin yanı sıra, ele alınan şairlerin hayatı ve sanatı hakkında Kudret’in geniş yorumları, divan şairlerinin şiirlerinin bugünkü Türkçe’yle söylenişleri ve terimler sözlüğünün de yer aldığı kitaplar meraklıları için doyurucu olduğu kadar öğrencilerin gereksinimlerini de karşılayacak kapasitede. İnkîlap Kitabevi Dîvan Şiiri 1-Fuzuli, 190 sf. 2-Baki, 160 sf. 3-Nedim, 152 sf. Halk Şiiri 1-Yunus Emre, 143 sf. 2-Pir Sultan Abdal, 125 sf. 3-Karacaoğlan, 159 sf. | ||||||||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
25 Kasım haftasının kitapları
