Home page
Haber Menüsü


11 Kasım haftasının kitapları
Yayınevlerinin çıkarttıkları kitaplarda dengeli bir dağılımın gözlendiği bu hafta, türlerde ağırlık romanlardan yana kaymakta. Araştırmalar, anı kitapları ve bir de yemek tarifi kitabıyla derlememiz tamamlanıyor.
NTV-MSNBC
    11 Kasım 2003 —  “Beden Sanatçısı” ve “Tünel Korkusu”, romanlarda öne çıkan kitaplar olurlarken, bitkileri ve onlardan yapılabilecek yiyecek-içecekleri öğrenmek isteyenler için “Bir Ot Masalı” birebir. “Fatma’yı Ararken”de hissedilen kara mizah ise az rastlanır cinsten.  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 


       
BEDEN SANATÇISI
       Don DeLillo
       
       Rey’le, görünüşte sıradan bir evliliği sürdüren Lauren, detaylara son derece duyarlı bir Beden Sanatçısı’dır. Yaşamının her anını, sahnelediği performanslar gibi yaşayan kadın, bedeni kadar doğanın ve mekanın görüntüleriyle seslerine de algılarının kapılarını açmıştır.
       Kocasının sırlarla dolu intiharının ardından tuhaf bir yalnızlığın kucağına düşen Lauren, ıssız bir deniz kıyısında, kiralık metruk bir evde yaşamaya başlar. Burada, tuhaf, yaşlanmayan bir adamla karşılaşır; kadının yaşamıyla ilgili tekinsiz bir bilgi taşıyan bir adamla... Zamanın ıssızlığında beraber bir yolculuğa başlarlar - zamanda, aşkta ve insan algısında...
       Eserlerinde Amerikan üslubunu meydan okurcasına, ışık saçarcasına kullanan Don DeLillo, “Beden Sanatçısı”nda da alışılmadık bir anlatımın öte yakasına geçmeye çalışıyor. Bu kısa, ayartıcı romanda, yazar, ‘eserleri bedenin sınırlarına meydan okuyan bir sanatçı’ olan Lauren Hartke’nin kısıtlanmış dünyasını mesken tutmuş.
       İlk romanı “Americana”yı 1971’de yayınlayan Don DeLillo kuşağının en önemli isimleri arasında yer almakta. “Beyaz Gürültü”(1985) adlı romanıyla Ulusal Kitap Ödülü’nü, “Mao II”(1991) adlı romanıyla da Pen / Faulkner Ödülü’nü kazanan yazarın diğer önemli yapıtları arasında “End Zone”, “Great Jones Street” ve “Underworld” sayılabilir.
       Gürol Koca’nın yetkin çevrisiyle dilimize kazandırılan yapıt, zamanımızın en iyi yazarlarının birinden unutulması güç, etkileyici bir roman.
       
       Everest Yayınları,105 sf.
       Çeviren: Gürol Koca
       Dizi: Çağdaş Dünya Edebiyatı -53
       Tür: Roman
       


       
TÜNEL KORKUSU
       Utku Erişik
       
       “Tünel Korkusu”, insanlık tarihinin son yüzyılı içine sinsice yerleşmiş, senin gibi ‘küçükleri’ ezmeye ve çıkışı olmayan bir tünele sokmaya ‘Yeminli Yönetici’lere bir karşı duruştur. Senin gökyüzünde ise, sayfalarla kanatlanmış özgürlüğün bir saygı uçuşu ...
       Tünelden geçen trende, vagon vagon sıralanmış zamanın üzerine, bir kabus gibi çöken savaşların içinden kendi canını zor kurtaranların ve savaş çıkararak ‘kendini kurtaran’ların öyküsü...
       İmgelem estetiğinde, sözcüklerle tarihin ortasında yapılan bir dans bu roman. Ya da, sözcüklerin hovardalığında satırların içine, notalı harflerle yazılmış dokuz sekizlik bir roman havası, “Tünel Korkusu”...
       Kitabın yazarı, geçmişin içinde gizlenmiş bir 6 Ağustos günü, evrenin DÜŞ’ük bebeği olarak gözlerini açtı. Evren, dünya denen ağır yükü kaldırmaya çalışırken DÜŞ’ürmüştü onu. Kendiyle tanıştığından beri, bir tünelin içinde... Ve DÜŞ’man, düşleriyle oynadığı oyunu bozan herkese ...
       Ya sen?..
       Sen de bugün bir tünel karanlığı içindesin. Korkman çok doğal; çünkü karanlığa alışsa da gözlerin, sen ışığı göremedikçe yüreğini daraltan en büyük korkudur tünel korkusu...
       [Kitabın arka kapağından alıntılanmıştır]
       
       Utku Erişik, şöyle demiş ithafında: “Yaşamı sorguladığım zamanlarda hep şunu düşünürüm; Dünya, evren denilen kuyuya bir delinin attığı taştır; biz de o taşı o kuyudan çıkarmaya çalışan kırk akıllı... Şimdi delirme zamanı!...”
       Çınar Yayınları’nın, kitabın kapağı için düşünüp uyguladığı resim, ünlü Hollandalı ressam Hieronymus Bosch’un cehennemsi tasarımı. Düş/gerçek , akıl/delilik arasında gel-gitlerde dengede duran bir kitap/yazar açısından bu ressamın ‘iş’inin seçilmesi, içerik - biçim örtüşmesinin en üst düzey örneklerinden birini oluşturmuş.
       Utku Erişik’in kitabı, Sunay Akın’ın, yazarın ilk kitabı hakkında kaleme aldığı bir değerlendirmeyle sonlanıyor. Akın, “Bir Özkıyımın Özü” için, “imgelerin çaldığı bir senfoni ...” nitelemesini kullanıyor.
       Her ne tarafından bakılırsa bakılsın, tanınması gereken bir yazar- okunması gereken bir kitap var elimizde.
       
       Çınar Yayınları, 144 sf.
       Tür: Roman
       


       
DELİBOZUKLAR ÇİFTLİĞİ
       Osman Necmi Gürmen
       
       Rabbim’i gönlümün gözüyle gördüm - “Kimsin” diye sordum ona - “Sen” diye yanıtladı. (Hallacı Mansur)
       Osman Necmi Gürmen, ilk romanı “Delibozuklar Çiftliği’ni Fransızca yazdı. 1927 doğumlu yazar, yapıtlarını iki ayrı dilde (Fransızca ve Türkçe) kaleme alan nadir yazarlardan.
       Yüksek öğrenimini Paris’te yapan Gürmen’in bu romanı, 1976 yılında “Editions Gallimard” tarafından “L’Echarpe d’Iris” adıyla yayımlandı ve övgüyle karşılandı.
       Gürmen’in özgün, renkli, şiirli bir dili var.- (André Miguel, Radio France)
       “Kış sonunda baharın türküsünü çığırmak zor”, diye yakınıyor yazar. Dilimize birkaç yabani gül yaprağı armağan eden Gürmen’in bu romanı bu iki mevsim arasında yer alıyor.- (Guy Dumur, Le Nouvel Observateur)
       Folklor gibi çağdaşlığı da aşan bu roman, Akdeniz görüntülerinin ve Akdeniz insanının derinliğine okunmasını öneriyor bize. -(Ugné Karvélis, Le Figaro)
       İddialı, yer yer şaşırtıcı, ama güzel bir yapıt.-(Tony Cartano, Nouvelles Littéraires)
       
       Menler Basın Yayın, 176 sf.
       Tür: Roman
       


       
FATMA’YI ARARKEN
       Bir Filistin Öyküsü
       Ghada Karmi
       
       “Ghada Karmi’nin hayret verici anıları dikkate değer. Onunki, detay zenginliği ve kişisel deneyimle işlenmiş bir sürgün ve yerinden yurdundan olma öyküsü...” (Edward W.Said)
       İsrail Devleti’nin kurulmasıyla sonuçlanan savaş, Karmi Ailesi’ni, Kudüs’ü terk etmeye zorladı. Aile bir süre Şam’da yaşadıktan sonra Londra’ya göç edip ünlü Yahudi bölgesi Golders Green’e yerleşti. Yahudilerle yürütülen bir savaştan kaçıp da başka bir ülkede onların yoğunlukta olduğu bölgeye yerleşmek tam bir ‘kara mizah’ örneğiydi.
       Karmi Ailesi’nin her bir üyesi savaşın ve kültür değişiminin şokunu kendince yaşadı. Ama bunun sıkıntısını en çok çeken Ghada’ydı, çünkü dilini bile bilmeden geldiği bu ülkede, önceleri ‘esmer tenli bir İngiliz’ olmaya çalışmıştı, ama bu kostüm, ruhuna hiçbir zaman oturmadı.
       Kitapta Karmi Ailesi’nin yaşamıyla birlikte İsrail Devleti’nin kuruluş aşamaları, Süveyş Krizi ve daha pek çok Ortadoğu sorunu, alışılmadık biçimde, Filistinli bir kadının bakış açısından veriliyor. ‘Vatanım diyebileceği bir karış toprağı’ olmayan Ghada’nın yaşadığı iç çatışmaların şiddetinin, en az devletler arasındakiler kadar güçlü olduğu gözler önüne seriliyor.
       İngiltere’deki ilk politik örgütünü kurduğu 1972’den bu yana Filistin meselesinde politik açıdan aktif rol oynayan Ghada Karmi, Kudüs için düzenlenen uluslararası bir kampanyanın da başında yer almakta.
       
       Everest Yayınları, 453 sf.
       Çeviren: Mefkûre Bayatlı
       Dizi: Çağdaş Dünya Edebiyatı-54
       Tür: Anı
       


       
İSLÂMCILIK AKIMI
       Tarık Zafer Tunaya
       
       Kanun-ı Esasî’nin yürülüğe girmesiyle birlikte önemli bir düşünce akımı olarak kendini gösteren İslâmcılık, siyasal hayatımızda hangi tartışmaları gündeme getirmiş, hangi sorunları yaratmıştır?
       Tarık Zafer Tunaya “İslâmcılık Akımı” kitabında bu sorulara cevap ararken, öncelikle ana hatlarıyla bu akımın anlamını, gelişmesiyle birlikte yarattığı tartışmaları, İslâm’ın siyasi ilkelerine dayandırdığı devlet sistemi ile teorisini ve hükümet etme biçimlerini ayrıntılı olarak inceliyor.
       İslâmcılığı, II.Meşrutiyet’in en önemli siyasi akımları içinde gören Tarık Zafer Tunaya, bu akımın da aynı dönemde kendini gösteren diğer akımlar gibi, ideolojik ve siyasi bir karaktere sahip olduğunu vurgulamakta, İslâmcılığı savunanların siyasi amaçlarına ulaşma ve kendi kurumlarını oluşturma yolunda kapsamlı projeler ürettiklerini ve siyasi iktidarları etkileme biçimlerini, örneklerle açıklamakta.
       Tunaya Hoca, çalışmayı yaparken nasıl bir yöntem izlediğini şöyle açımlandırıyor: “Belli bir dinî görüş, bir memleketin, kendi memleketimizin, sosyal ve siyasal hayatı üzerine nasıl tesir eder? ‘Din adına’ hareket ettiklerini ileri sürenler siyasal iktidara (geniş anlamıyla hükümet edenlere) nasıl baskı yaparlar? Siyasal iktidara verdikleri nedir? Ondan ne alırlar? Türk Devrimi’nin etiği, temel ilkeleri dışına çıkan gelenekçi bir çevre, Türk toplumu içinde nasıl bir siyasal kuvvet olur, seçmenle seçilenler arasında nasıl bir rol oynar ve oynayabilir? İslâm dünyasının diğer ülkelerinde aynı nedenler, benzer sonuçları doğuruyor mu?”
       Tarık Zafer Tunaya
       Anayasa, Siyaset Bilimi ve özellikle Meşrutiyet ve Cumhuriyet‘in sorunları konularında araştırmalarıyla tanınmış olan Tarık Zafer Tunaya 1916’da İstanbul’da doğdu. 1940 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.
       1946 yılında “Müessese Teorisinde Fikir Unsuru ve Bazı Hususiyetleri” konulu tezi ile doktor ünvanını aldı. Doçentlik tezi “Amme Hukukumuz Bakımından İkinci Meşrutiyet‘in Fikir Cereyanları”nı yazdıktan sonra 1949’da Umumi Amme Hukuku kürsü doçentliğine atandı.
       Tunaya, 1960 Anayasası Hazırlık Komisyonu’nda yer aldı. Komisyon Başkanı Sıddık Sami Onar ile olan anlaşmazlığı sonucu görevinden alındı. Milli Birlik Komitesi‘nin 27 Ekim 1960 tarihli, 147 profesör, doçent ve asistanın üniversite ile ilişiğinin kesilme kararından sonra Paris’te NATO emrinde görevlendirildi.
       1968’de yeniden üniversiteye dönen Tunaya, 1 Numaralı Anayasa Kürsüsü Başkanlığı’na getirildi ve İÜ Hukuk Fakültesi Dekanlığı’na seçildi. Bu görevinden 1969’da istifa eden Tunaya, 1979 yılında İÜ Siyasal Bilimler Fakültesi Kurucu Heyeti’nde yer aldı ve dekanlığa seçildi fakat emekliliğine üç ay kala, 12 Eylül 1980’den sonra kurulan askeri yönetim tarafından görevinden alındı. Tarık Zafer Tunaya 1991’de hayata veda etti.
       
       İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 295 sf.
       Dizi: Siyaset Bilimi-5
       Tür: Araştırma
       


       
MÜSLÜMAN HAZRETİ İSA
       İslam Yazınında Vecizeler ve Kıssalar
       Tarif Khalidi
       
       Arap-İslam edebiyatından derlenmiş, Hz. İsa’yı konu alan yüzlerce vecize ve kıssa…
       Ahlaki metinler, dinî eserler, edebi eserler, sûfîliğe ya da İslam tasavvufuna dair metinler, hikmet antolojileri ile evliya ve peygamber tarihçelerinden oluşan bu geniş metin için Tarif Khalidi, “Müslüman İncil” ifadesini kullanıyor.
       Müslümanlar, Hicri 2./Miladi 8. ile Hicri 12./Miladi 18. yüzyıllar arasında ‘Hz. İsa imgesiyle’, Kuran ve hadisler dışında, bu metinler aracılığıyla karşılaşıyorlardı.
       “Müslüman İncil,” bir bütün halinde, İslamiyet ile Hz. İsa arasındaki gönül bağının hikayesi; bir dünya dininin, bir başka dünya dininin peygamberini nasıl benimsediğini, onu kendi kimliğinin bir unsuru olarak nasıl kabul ettiğini gösteren eşsiz bir belge.
       Profesör Khalidi, kitabın giriş bölümünde vecizelerle kıssaların tarihi ve edebi çerçevesini sunuyor. Sonraki bölümde ise “Müslüman İncil” yer alıyor. Tarif Khalidi bu bölümü okurlara sunarken; vecizeleri tarih sırasına göre kaynakçaları ile veriyor ve her biri için bir yorum sunuyor.
       Beyrut Amerikan Üniversitesi İslam ve Arap Araştırmaları Kürsüsü Profesörü Tarif Khalidi, 1996-2000 yılları arasında Cambridge Üniversitesi Ortadoğu ve İslam Araştırmaları Merkezi müdürlüğünü yaptı. “Arabic Historical Thought in the Classical Period” (Klasik Çağda Arap Düşünce Tarihi, Cambridge University Press, 1994) ve “Classical Arab Islam” (Klasik Arap İslam’ı, Darwin Press, 1985) adlı eserleri var. Araştırmacı Ali Bulaç’ın kaleme aldığı ‘sunuş’, kitabın yararlı bir rehber eşliğinde okunmasını sağlıyor.
       
       Kitap Yayınevi, 223 sf.
       Çeviren: Sevda Ayar
       Dizi: Tarih ve Coğrafya-12
       


       
KANUN BENİM
       Bir Mike Hammer Romanı
       Mickey Spillane
       
       “... Sen polissin Pat; kurallar elini kolunu bağlar. Amirin var, amirinin amiri var. Ben, canımın istediğinin kıçına indirebilirim tekmeyi. Beni işimden atacak kimse yok. Zımbalanırsam aldıran olmaz... Bugünlerde bir gün delikli demirim elimde, kâtil de karşımda olacak... Jack nasıl öldüyse, kâtil de öyle ölecek...”
       Hunharca öldürülen en yakın dostunun evine koşan Mike Hammer, orada New York Polis Örgütü’nden yakın arkadaşı Yüzbaşı Pat Chambers’i, Jack Williams’ın cesedinin başında bulur. Mike ve Jack hem eski dost hem de silah arkadaşıdırlar; hatta Jack, Mike’ın yaşamını kurtarmak için bir kolundan olmuştur. Mike, arkadaşının öcünü kendi elleriyle almaya yemin ederek işe koyulur. Arkadaşının son zamanlarda görüştüğü insanların hepsini katil zanlısı ilan eden Hammer, soruşturmaya başlar. Soruşturdukça karşısına bir uyuşturucu şebekesi, fuhuş halkası ve dünya güzeli bir psikiyatrist çıkar. Mike ile New York polisinin yöntemlerinin farklı olduğu, yumrukların ve silahların konuştuğu, yasaların işlemediği, güzel kadınların birer birer Mike’ın kucağına düştüğü bir yarış başlamıştır.
       Mike Hammer dizisinin ilk ve en tanınmış kitabı olan “Kanun Benim”, yayınlandığından beri çarpıcı diyalogları ve sert serüveniyle bu efsane dizinin unutulmazları arasında.
       
       Can Yayınları, 258 sf.
       Çeviren: Ayşe Gül Güre
       Dizi: Polisiye-21
       Tür: Polisiye roman
       


       
DÜNYAYI DEĞİŞTİREN KADINLAR
       Norgard Kohlhagen
       
       Alman kadın yazar ve redaktör Norgard Kohlhagen, Mary Wollstonecraft’tan George Sand’a, Rosa Luxemburg’tan Simone de Beauvoir’a, Florence Nightingale’den Virginia Woolf’a yaşamları boyunca eylemleriyle, yazdıklarıyla ve söyledikleriyle hemcinslerinin kaderini değiştirecek izler bırakan kadınların öyküsünü sunarak, dünyayı değiştirmenin “erkek işi” olduğu önyargısını çürütüyor ve standart başvuru kitaplarında hep erkeklerin gölgesinde kalan bu güçlü kadınlara, insanlık tarihinde hak ettikleri yeri veriyor.
       
       Varlık Yayınları, 239 sf.
       Çeviren: Osman Deniztekin
       Tür: Biyografi
       


       
DA VINCI ŞİFRESİ
       Dan Brown
       
       Harvard Üniversitesi Simge-Bilim Profesörü Robert Langdon, Paris’te iş gezisindeyken, gece yarısı, Louvre’un yaşlı müdürünün ölü bulunduğu haberini alır. Langdon ve yetenekli Fransız kriptoloji uzmanı Sophie Neveu, cesedin etrafındaki izleri takip ederek, bu garip esrar perdesini araladıkça, ipuçlarının onları Da Vinci’nin tablosuna götürdüğünü keşfederler. Büyük usta bu sırrı herkesin görebileceği bir yere, ünlü eseri Mona Lisa tablosunun içine gizlemiştir.
       Langdon bu garip bağlantıyı açığa çıkarınca tehlike artar. Cinayete kurban giden müze müdürü de, Sir Isaac Newton, Botticelli, Victor Hugo, Da Vinci ve aralarında diğer ünlülerin de bulunduğu gizli bir kuruluş olan Sion Manastırı Derneği’nin bir üyesidir.
       Langdon, aydınlatmaya çalıştıkları bu tehlikeli sırrın yüz yıllardır tarihin derinliklerinde gizlendiğinden şüphelenir. Böylece Paris ve Londra sokaklarında amansız bir kovalamaca başlar. Langdon ve Neveu, kendilerini, atacakları her adımı önceden bilen, esrarengiz olduğu kadar da çok zeki olan bir adamla karşı karşıya bulurlar. Eğer bu karmaşık bilmeceyi çözemezlerse Priory’nin büyük yankılar uyandıracak bu çok eski gerçeği, ebediyen kaybolacaktır.
       
       Altın Kitaplar, 495 sf.
       Çeviren: Petek Demir
       Tür: Roman
       


       
BİR OT MASALI
       Tijen İnaltong
       
       Tijen İnaltong otlarla, bitkilerle, doğayla bir aşk ilişkisi yaşıyor. Aşkını da bu kitapta, “Bir Ot Masalı”nda anlatıyor. Gençlik çağı aşkı değil bu, daha olgun, daha gerçekçi. Otların faydalarını, mevsimlerini, şekillerini, huylarını Latincesinden Lazcasına kadar tüm adlarını ve otlarla hazırlanan 152 tane yiyecek-içecek tarifini öğreniyoruz. Yazar bizi, aşkını paylaşmaya davet ediyor.
       Pazarlarda görüp beğenip ne yapacağımızı bilemediğimiz otlarla ilgili, tümü denenmiş ve tümü uygulanabilir 152 tarifiniz var artık. Yemeklerinizi afiyetle yerken masalcınızın kulaklarını çınlatın…
       Bitkilerin yerel adları, Latince karşılıkları, kaynakça, dizin ve bitki resimlerinden oluşan bir albüm, kitabın kalitesini yükselten önemli ögeler.
       
       İletişim Yayınları, 320 sf.
       Tür: Tarif
       


       
ÇAMUR ŞEVKET’İN TORUNU
       Savaş Ay
       
       “Daha ilkokuldayken, dedem Çamur Şevket’in manav dükkanında özenle dizdiğim elmalar ve müşteriye verdiğim fazladan para üstleri sayesinde, alnımın teriyle kazandığım aşırmacalardayken ellerim, kulağımı taktığım tabure sohbetlerinden kalma bir “çenebaz çamur”um.. Bunları bir kenara bırakırsak, esasında ben yalnızca, 1954 Mart’ının bir sis çocuğuyum… Doyar mıyım ki zafere? Düşler görürüm ayak üstü… Şöyle bir estirdim mi rüzgarımı, dağılır düşlerimin sisi…” (Savaş Ay)
       “Sokaktaki her tür insanla çok çabuk ilişki kurabilen ama hiç ‘Dert Babası’ değil, külhâni tarafları çok, rap-rap konuşan bir Savaş Abi’dir… Yazdıkları, bazı çok bilge geçinen ama hep tek düze döktürenlerden çok daha insancıl, eğitici, bazen zalim, acıtıcı, çokça da keyif vericidir…”
       (Halit Çapın)
       
       Sel Yayıncılık, 117 sf.
       Tür: Öykü/Anı
       


       
NE KADAR SEVGİ O KADAR ÇÖZÜM
       Nevval Sevindi
       
       Kadın, erkek, evlilik, aile, cinsellik konularından Nevval Sevindi’ye sorulan sorular ve Sevindi’nin ayrıntılı cevapları, kitabın yapısını oluşturmakta.
       “Ne Kadar Sevgi O Kadar Çözüm”, aşk ve duyguların usta yazarı Nevval Sevindi’den, alanında “ilk” olacak bir kitap.
       Kendinize dahi sormaya cesaret edemeyeceğiniz soruların yanıtlarını, bu kitapta bulabilirsiniz. Arayış içindeki huzursuz ruhlara tutulan bu aynada kendinizi görürseniz şaşırmayın.
       Her kadının, her erkeğin kafasını kurcalayan soruların yanıtları, okurla sohbet edercesine tartışılıyor kitapta: Doğru erkek, doğru kadın ne demek? Düzgün bir ilişkiden neler beklenir? Beklentiler beraberliği nasıl etkiler? Aşk acıları nasıl dindirilir? Aşktan ümit kesmek çözüm mü? Aşk bitmeyen arayış mıdır? Bulduğunuzu nasıl anlarsınız?
       Nevval Sevindi’nin sözleri acı çeken kalplere ilaç gibi gelecek.
       
       Timaş Yayınları, 143 sf.
       Dizi: Aile Kitaplığı-30
       Tür: Röportaj
       
 
       
    MSNBC News 4 Kasım haftasının kitapları
MSNBC News 28 Ekim haftasının kitapları
MSNBC News 21 Ekim haftasının kitapları
MSNBC News 14 Ekim haftasının kitapları
MSNBC News 7 Ekim haftasının kitapları
MSNBC News 30 Eylül haftasının kitapları
MSNBC News 23 Eylül haftasının kitapları
MSNBC News 16 Eylül haftasının kitapları
MSNBC News 9 Eylül haftasının kitapları
TOP5 38. Rotterdam Film Festivali başladı
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları