Home page
Haber Menüsü


30 Eylül haftasının kitapları
Seattle ve Tienanmen Meydanı’nın şehri Pekin’i ayıran bir okyanus ve binlerce kilometre var; buna rağmen 10 yıl arayla yaşanan ve ‘insanlığın volkanları’ denli güçlü yaşanan ‘patlamalar’, nehirlerin ‘asıl yataklarına’ döneceğini gösteriyor.
NTV-MSNBC
    30 Eylül 2003 —  “Keşke tersi olabilseydi! Keşke her zaman genç kalacak olan ben olsaydım da portrem yaşlansaydı! Bunun için... bunun için her şeyi verirdim!” der Dorian Gray; onun için dünyada gençlik ve güzellikten önemli bir şey yoktur ve heyecan, kötülükte ve günahtadır; iyilik ve erdemse sıkıcıdır, edilgendir.  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 


       
SEATTLE
       Dünyayı Sarsan 5 Gün
       A.Cockburn, J.S.Clair, A.Sekula
       
       Küreselleşme yanlılarının başına bela kent Seattle,hem telaşlı hem sakindir; bastırılmış tutkuların ve öfkelerin şehridir. Dolayısıyla küresel kapitalistlerin temsili iradesi olan Dünya Ticaret Örgütü Bakanlar Kurulu’nun toplantısı için hem doğru, hem de çok yanlış bir yerdi...
       Seattle, 1999 yılının 28 Kasım ve 3 Aralık tarihleri arasında, ‘Sol’un tarihsel yenilgiyi kabul etmesi gerektiğine inananlara ve süregiden kapitalist sisteme karşı artık ciddi bir muhalefetin gerçekleşmeyeceğine inananlara nispet, küresellik karşıtı gösterilerle tüm dünyaya ders verdi adeta.
       Dünya Ticaret Örgütü’nün Seattle’da toplanacak Bakanlar Kurulu zirvesi, davetsiz misafirlere tanık oldu.
       Konumlarını günler öncesinden belirlemiş, gelen istihbaratlara göre yenilemiş, ‘tutuklanabilir’ve ‘tutuklanamaz’ olanların rollerini tanımlamış, ‘kendi sağlık ve hukuk görevlilerini’ atamış, acil mukabele timleri oluşturmuş gruplar, ‘direnişçi ruh’un ölmediğinin ‘kanlı’ ve canlı örnekleri oldular.
       Polislerin ve ulusal muhafızların her türlü sivili kendine düşman belleyerek gaza ve kana buladığı protestocuların, açılış törenine ve Clinton’un gala konuşmasına engel olduğu gösteriler, küresellik karşıtı hareket için de bir milattı. Protestocuların belki de en büyük zaferi ise, medyanın o güne kadar birkaç işsiz güçsüz ve akılsız insanın işgüzarlığı olarak yansıttığı protestolarda, dikkati polisin vahşeti üzerine çekmek oldu.
       Amerika’nın sayılı muhalif yayınlarından CounterPunch‘ın kurucularından Alexander Cockburn ve Jeffrey St. Clair’ın hazırladığı kitapta, protesto eylemleri ve Amerikan polisinin olaylar karşısındaki tutumu, Seattle, Washington ve Los Angeles’ta gerçekleştirlen küresellik-karşıtı protestolara bizzat katılanların günlüklerinden aktarılıyor.
       Allan Sekula’nın çektiği ‘göz yaşartıcı gaz’ saldırısını bekleyen protestocuların fotoğrafları, olayları göz önüne getirmekte ayrıca yardımcı oluyor...
       
       Agora Kitaplığı,152 sf.
       Çeviren: Yetkin Başkavak
       Tür: Siyasi / İnceleme
       


       
TİENANMEN’DE İSYAN
       Shan Sa
       
       1989 yılının Nisan ayında, Çin’de kalabalık bir öğrenci kitlesi, ‘demokrasi ve özgürlük’ isteyerek gösterilere başlamıştı. Hükümet, öğrenci liderleriyle anlaşmaya çalıştıysa da protestolar giderek büyümüş, sonunda ordu göreve çağrılmıştı.
       Pekin’e yürüyen öğrencilerin toplandığı Tienanmen Meydanı’nda askerler göstericilere ateş açınca, 3 Haziran günü binlerce öğrenci hayatını kaybetmişti.
       Olayları hatırlayanlar, Mümtaz Soysal’ın, hükümetten daha fazla özgürlük isteyen ve kendilerini tankların önüne atan gençlere, ‘zibidiler’ dediğini de çok iyi anımsayacaklardır.
       Genç Çinli yazar Shan Sa, ‘Goncourt İlk Roman Ödülü’nü kazandığı “Tienanmen’de İsyan” adlı kitabında, bu kanlı olayları pastoral bir ezgiyle yorumluyor.
       Genç öğrenci lideri Ayamei, kıyımdan sağ kurtulmuş, sığınabileceği bir yer aramaktadır. Askerler peşindedir. Ayamei’nin evinde arama yapan genç bir subay, onun günlüğünü bulur.
       Günlüğün sayfalarını okudukça, bu zeki, duyarlı çocuktan çok etkilenir. Genç adam, peşindeki askerleri atlatmış, çoktan Pekin’den uzaklaşmış, kırlara çıkmıştır.
       Dünya kurulduğundan beri hep son sözü söyleyen doğanın kucağındadır artık.
       
       Can Yayınları,120 sf.
       Fransızcadan çeviren: Sinem Yenel
       Dizi:Çağdaş Dünya Yazarları
       Kapaktaki resim: Esat Tekand
       


       
DORIAN GRAY’İN PORTRESİ
       Oscar Wilde
       
       “Keşke tersi olabilseydi! Keşke her zaman genç kalacak olan ben olsaydım da portrem yaşlansaydı! Bunun için... bunun için her şeyi verirdim!”
       Özellikle bir genç adamın büyümesini, eğitimini, gelişimini, kendini ve inançlarını keşfetmesini işleyen “Dorian Gray”in Portresi için Oscar Wilde, ‘bir ruhun hikayesi’ demişti. 1891’de ilk basıldığında ahlaksızlığı yücelttiği gerekçesiyle büyük tepki çeken romanın, baş kişileri olan Lord Henry ile Dorian’ın karşılıklı etkileşimleri, Dorian’ın kendini giderek kötüye, şeytani olana, hazcılığa adaması kitabın eksenini oluşturuyor.
       Son derece saf ve yakışıklı Dorian’daki değişim, Lord Henry’nin sözleriyle ve Dorian’ın kendi portresinde kendi güzelliğini keşfetmesiyle başlar. Lord Henry’nin etkisiyle kötülüğün ve zevkin çekimine kapılan, dünyada gençlik ve güzellikten önemli bir şey olmadığına inanan Dorian için heyecan, kötülükte ve günahtadır; iyilik ve erdemse sıkıcıdır, edilgendir.
       İyiliği temsil eden Basil’in Dorian’a duyduğu saf tutkuda eşcinsellik öğeleri açıkça hissedilir. Dorian’ın büyük sırrını, portredeki değişimi gören yalnızca Basil olur. Portreye odaklanan, sonsuz gençlik karşısında ruhunu satan ve ruhunun ölmüş olmasından korkan Dorian için kurtuluş var mıdır?
       Ve Oscar Wilde’ın dediği gibi, herkes Dorian Gray’de kendi günahını mı görecektir?
       
       Can Yayınları, 252 sf.
       Çeviren: Nihal Yeğinobalı
       Dizi: Çağdaş Dünya Yazarları
       Tür: Roman
       


       
MEMLEKETİMDEN KARİKATÜRCÜ MANZARALARI
       Semih Balcıoğlu
       
       Ünlü karikatürist Semih Balcıoğlu, 60. sanat yılını, yeni kitabı ile kutluyor. İlk karikatürü 1943 yılında ‘Akbaba Mizah Dergisi’nde yayınlanan Semih Balcıoğlu, “Memleketimden Karikatürcü Manzaraları” adını verdiği son kitabı ile Can Yayınları aracılığıyla okurla buluşuyor.
       Kırk karikatürcü ile ilgili anılarını yazan Balcıoğlu, kitabı için her bir karikatürcünün bir de portresini çizmiş. Sanatçı, Cemal Nadir’den , Ratip Tahir’e, Latif Demirci’den Piyale Madra’ya kadar birçok sanatçının bilinmeyen yönlerini, ilginç anekdotlarla anlatırken, son derece keyifli ve zengin bir görselliğe sahip bu çalışmasıyla 60. yılında okurlarının karşısına çıkıyor.
       Balcıoğlu anlatıyor, “Sanatçılar, genellikle renkli kişilerdir. Onların yazılıp çizilecek o kadar çok yönleri vardır ki. Nasıl yaşıyor? Nasıl çalışıyor? Dostlarıyla ilişkileri nasıl? Karikatürcülerin yaşamını daha geniş yazabilmek için onları yakından tanımış, yılları onlarla birlikte geçirmiş birinin bunları yazması gerekiyordu. Eh, izin verirseniz, ben de bu şanslı bir-iki kişiden biriyim. Evet, Münif Fehim’den, Cemal Nadir ve Ramiz’den başlayarak tüm Cumhuriyet dönemi çizerlerini yakından tanıyan birkaç kişi kaldık. Bunun bir eksiklik olduğunu gördüm. Durum böyle iken, bu kişileri neden ben yazmayayım dedim, kolları sıvadım. Bu yazdıklarımın çoğunda kimsenin bilmediklerini, onların bende bıraktıkları izlenimleri bulacaksınız. O çizerlerin bambaşka yönlerini ele aldım. Sanıyorum, bu yazdıklarımı okuyunca o sanatçıları daha çok sevecek, yapıtlarına başka bir gözle bakacaksınız. “Memleketimden Karikatürcü Manzaraları”, yarım yüzyılı aşkın bir süredir, her gün gözlerimizin önünde; kitaplıklarımızda, aldığımız gazetelerde, dergilerde; gittiğimiz karikatür sergilerinde. Buyurun Memleketimden Karikatürcü Manzaraları‘na.”
       
       Can Yayınları, 317 sf.
       Dizi: Türk Yazarları
       Tür: Anılar, karikatürler
       


       
İNTERAKTİF MEDİA TASARIMINDA TEMEL ADIMLAR
       Oğuzhan Özcan
       
       Bilgisayar teknolojileri ve tasarım meraklıları için önemli bir başvuru kaynağı niteliğini taşıyan “İnteraktif Media Tasarımında Temel Adımlar”, İş Bankası Kültür Yayınları tarafından okurlara sunuluyor.
       Yıldız Teknik Üniversitesi İletişim Tasarımı Bölümü’nün kurucusu, “multimedya tasarımı alanında Türkiye’nin ilk profesörü” unvanlı Oğuzhan Özcan’ın ilk Türkçe kitabı “İnteraktif Media Tasarımında Temel Adımlar”, CD, DVD, internet, sayısal TV, görüntülü cep telefonu gibi ortamlarda interaktif medya tasarımı ile uğraşanların başvurabileceği bir referans kitabı olarak dikkat çekiyor.
       Prof. Oğuzhan Özcan kitapta okurlara, değişen teknolojiye bağlı olmaksızın, her zaman geçerli olabilecek temel tasarım kavramları aracılığıyla, interaktif tasarım alanında yetkinleşme yollarını, medya tasarımı eğitiminde tespit ettiği sorunlar ve çözüm önerilerini anlatıyor.
       Her seviyede tasarımcının yararlanması amacıyla hazırlanan kitap aynı zamanda, bu alanda eğitim vermek isteyenlerin de başvurabileceği bir kaynak.
       İskoçya Strahtcylde Üniversitesi’nde, Bilgisayar Katkılı Tasarım Yüksek Lisansı, Mimar Sinan Üniversitesi’nde, Mimarlık Lisansı alan ve Multimedya Doktorası yapan Prof. Özcan’ın ‘Unesco-Aschberg Onursal Üyeliği’ gibi çok sayıda uluslararası akademik unvanı bulunuyor. Özcan halen Yıldız Teknik Üniversitesi İletişim Tasarımı Bölümü’nde öğretim üyeliği yapıyor.
       
       Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 189 sf.
       Dizi: Bilim-İnceleme - 20
       Tür: İnceleme
       


       
HAVADA BULUT
       Paco Ignacio Taibo II
       
       Dedektif Belascoarán, otuz beş yaşındaydı; bir eski karısı, bir eski aşığı, bir erkek kardeşi, bir kız kardeşi, bir blucin takımı, bir 38’lik otomatik silahı, sağ bacağında eski bir kurşun yarasından kaynaklanan hafif bir aksaklığı, bir kurstan aldığı özel araştırmacı lisansı ve camdan bir gözü vardı.
       Birkaç ay önce girdiği bir çatışmada, kaza kurşununun sekiz yaşında bir çocuğun ‘beyin ölümü’ne yol açmasıyla birlikte, suçluları kovalamaktan ve Mexico City’deki hayatından vazgeçerek deniz kıyısındaki bir kasabada inzivaya çekilmişti. Ta ki kız kardeşi başına dikilip, eski bir dostlarının başının feci şekilde belaya girdiğini haber verene kadar.
       Eski dostları olan kadın, basit bir mobilya mağazası sahibi olarak bilinen, ancak öldükten sonra bir trilyoner olduğu ortaya çıkan bir adamın geliniydi.
       Kayınpederinin ölümünü, yakın çevresinde, kocası dahil herkesin ölümü takip etmişti. Peşine düşen adamların saldırısıyla, mirasın başındaki ciddi bir bela olduğunu anlayan kadın, Hector’dan yardım istemeye karar verir.
       Bomboş geçen altı ayını ve yaralı oğlanı bir kenara bırakıp, kafasını gömdüğü çukurdan çıkarmaya karar veren Hector, böylelikle tekrar suç dünyasının içine dalar.
       Ne de olsa Dedektif Hector Belascoarán, Latin Amerika edebiyatının en ünlü siyasi polisiye yazarlarından Paco Ignacio Taibo’nun en sevilen kahramanıdır.
       Çok sayıda roman, tarih kitabı ve kısa hikaye yazan ve Uluslararası Suç Yazarları Derneği’nin kurucularından olan ve Türkiye’de daha önce, yine bir Hector Belascoarán macerası olan “Mutlu Son Yoktur” (Everest, 2002) adlı bir kitabı yayımlanan Taibo, Belascoarán dizisinden “Havada Bulut”la tekrar okurların karşısında.
       
       Agora Kitaplığı, 198 sf.
       Çeviren:Osman Akınhay
       Tür: Siyasi / Polisiye
       
       
       
       
 
       
    MSNBC News 23 Eylül haftasının kitapları
MSNBC News 16 Eylül haftasının kitapları
MSNBC News 9 Eylül haftasının kitapları
MSNBC News 2 Eylül haftasının kitapları
MSNBC News 26 Ağustos haftasının kitapları
MSNBC News 19 Ağustos haftasının kitapları
TOP5 38. Rotterdam Film Festivali başladı
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları