Deve kuşu stratejisi; “bitaraf müttefik”

Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.

Adam arkadaşına devekuşunu tarif etmeye çalışıyormuş; “deve desem deve değil, kuş desem hiç değil, bir garip mahlukat.” Bizim Irak savaşı karşısındaki konumumuz da bu tarife benzedi...

Ankara
NTV-MSNBC


3 Mart— “Savaşa girdik desem girmedik, savaşın dışındayız desem doğru değil, bal gibi içindeyiz. Gayr-ı kabili tarif bir durum.” Düne kadar Irak savaşındaki konumumuzu tarif etmek hayli zordu, Powell’ın ziyaretinden sonra hepten imkansız oldu.


		Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında • Gölcük’te kaza: 6 asker şehit oldu • Erdoğan ile Başbuğ her hafta görüşecek • Baykal’dan kuvvetler ayrılığı uyarısı • Dink cinayetindeki suistimaller bu kitapta

			Aklıma gelen tek tarif var; “Bitaraf müttefik” Yani tarafsız işbirlikçi. Dünden beri Ankara’nın ağzı kulaklarında, hayatlarından pek bir memnunlar. Allah’ın sevdiği kuluna eşeği önce kaybettirip sonra buldurması misali, güldükçe güller açıyor yanaklarında. Dışişleri Bakanı Gül, ABD’yi yeniden fethetmenin coşkusuyla hızını alamadı dün ilan ediverdi; “Türkiye koalisyonun içindedir ve içinde olmaya devam edecektir.” Şimdi münasebetsizlik edip, “iyi de ne oldu tezkereyi reddetmiş ve emperyalist emellere ‘hayır’ demiş olmanın onuru?” diye sormanın, milletin keyfini kaçırmanın alemi yok. İÇİNDE MİYİZ? İÇİNDEYİZ... Aslında Bakan Gül’ün söylediği eskilerin deyimiyle malumun ilanı, yani bilinenin tekrarı. Türkiye hava sahasını açtığı günden beri Irak’la savaşan koalisyonun parçasıdır. Irak’ı vuran uçakların bir kısmı Türk hava sahasından geçmektedir. Üç tanesi Urfa’ya düşen füzelerin, önemli bir bölümü üzerimizden geçmektedir. “Yakıtım bitti” deyip acil durum anonsu yapan ABD uçakları İncirlik’e inip ikmal yapmaktadır. Tabii bu ikmal yalnız yakıtla mı sınırlı kalıyor, yoksa başka ikmaller de söz konusu mu, tarafımca meçhuldür... Dünkü görüşmeler ve anlaşmalardan sonra değişen ne? Özünde değişen bir tavır yok, sadece verdiğimiz destek ve yardımın kapsamı genişliyor. Irak’ta savaşan askerin suyu ekmeği, tankın topun yakıtı Türkiye’den gidecek. Yaralı ABD askeri tedavi için Türk topraklarına getirilecek, arama kurtarma birlikleri Türk topraklarını kullanabilecek. Ama “muharip asker” Türk topraklarını kullanmadığı için biz savaşa destek vermemiş olacağız. “Muharip olmayan asker sivil mi sayılır?” gibi can sıkıcı sorularla kimsenin keyfini kaçırmanın alemi yok. Modernizasyon tezkeresiyle Türkiye’ye gelen askeri alet ve edavat şimdi sivil TIR’larla Kuzey Irak’a gönderiliyor... Nüansa dikkat lütfen; sivil TIR’larla gönderilince galiba askeri araçlar da sivil oluveriyor. “Bu Türk topraklarından Irak’a geçirilen yüzlerce Hummer hangi amaçla kullanılacak? ABD askerleri bunla Irak çöllerinde turistik amaçlı safari mi yapacaklar?” diye asla sormayacağım. Kuzey Irak’taki ABD askerlerine ve peşmerge birliklerine gönderilecek “lojistik destek malzemelerinin” içinde hiç bir şekilde silah ve mühimmat olmayacağını bildiğim için, bu konuda da soru sormaya gerek duymuyorum. Eminim bu konuda da Powell tatmin edici söz vermiştir. Dedik ya deve kuşu stratejisi; göm başını kuma, sorun yok olsun. İÇİNDE MİYİZ? HAYIR DEĞİLİZ... Ama izin verin, şunu sormak istiyorum; “Pekii biz bu koalisyonun gerçekten içinde miyiz, ya da moda deyimle asli bir unsuru muyuz?” Galiba hayır... Eğer parçasıysak, Kuzey Irak’ta oluşabilecek istenmeyen bir gelişme karşısında atılacak adımların ne olacağına dair talep ettiğimiz mutabakat zaptı hala neden imzalanmıyor? “Kuzey Irak’ta Türk askerine ihtiyaç yok ve olmayacak” sözü neden son dönemde en çok duyduğumuz demeç? Güya biz talep etmeden ABD’nin bize vermeye kalktığı 1 milyar dolarlık yardım Kongre komisyonlarında görüşülürken senatör beyler, “Yanlış yapan çocuğun harçlığı kesilir, Türkiye’nin deharçlığı kesilmeli” önerisini hangi cüretle yapabiliyorlar. Demek ki bu beyler bizi koalisyon ortağı olarak görmüyor. Örnekleri artırıp, milletin canını sıkmaya gerek yok. Sözün özü, “Ne dışında kalabildik bu savaşın ne içinde yeraldık, hem içinde yeraldık hem dışında kaldık.” Pekii bu başarılı bir strateji mi? Valla başarısızlık desem başarısızlık değil, başarı desem başarı hiç değil. Adamın “bir garip mahlukat”dediği gibi; bir garip durum. Galiba 1-1 mağlubuz. Ümit SEZGİN / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü



		Hazreti Ömer fonu Erdoğan'a askerden acı ilaç MGK'dan beklenen!.. AKP meşruiyet arıyor Meşruiyet tartışmaları ne kadar meşru? Şimdi "sonrasını" tartışalım Tayyip Erdoğan "tamam" dedi Minimum değil yeterli destek!... Zirveyle "zirve"ye çıktık 27 Ocak sonrası Irak senaryoları Unutmayın ABD bize lazım!.. "Ucundan acık" destek olmaz

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın