|
Böyle olunca İzginin sözleri sağırların da anlaması için, işaret dilinde de dillendirildi. Bu kez anlamayan MHP yöneticileri ve Bahçeliydi. Ekrana çıkan MHP yöneticisi Asalım, keselim edebiyatını sürdürdü. Sağırlar diyaloğu böyle sürerken, araya silahlı kuvvetlerin temsilcilerinin anadilde eğitim ve idam konusundaki yeni açılımları girdi. İşte tam bundan sonra sağırlar diyaloğu aşılır gibi oldu. Siyasiler görüşlerini daha net açıklamaya başladılar. MHPde ise sessizlik vardı. Sonunda sıra muhalefete geldi. Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Mecliste bir basın toplantısı düzenleyerek, hükümetin üç yıllık icraatını eleştirdi. Bu eleştirileri güme gitmesin diye de anadilde eğitim ve idam konusundaki sorulara yanıt vermek istemedi. Doğrusu soruları da pek duyamadı. Gazetecilerin sorularını, hemen yanında oturan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Kutanın kulağına tekrarlamak zorunda kaldı. İşte ondan sonra Kutan da, idam cezasına karşı olduklarını açıkladı. 30 Mayısda Milli Güvenlik Kurulu toplandı ve her iki konuda da önemli açılımlar getirdi. İşte ondan sonar sağırlar diyaloğu sona erdi. NEDEN MAAŞ ALIRLAR? Meclis yeniden düşük performansla çalışmaya başladı. Milletvekilleri çalışmalara pek katılmıyor. Ama bazılara var ki Meclise hiç uğramıyor. Daha önce de bir kaç kez dile getirmiştik; ama Meclis Başkanlık Divanının ilgisini çekmiyor. Meclis İç tüzüğü açık. 138inci maddeye göre, bir ay içerisinde, mazeretsiz olarak, 5 oturuma katılmayan milletvekilinin üyeliği düşürülür. Ama gelin görün ki, içtüzüğün bu hükmü görmezlikten geliniyor. Herşeyden önce, en azından ANAP Antalya Milletvekili ve Turizm eski Bakanı İbrahim Gürdal ile DYP Şanlıurfa Milletvekili Edip Sedat Bucakın milletvekilliklerinin düşürülmesi şimdiye kadar 50 kez gerçekleşmiş olmalıydı. Gürdal, Meclise hiç gelmiyor; daha doğrusu sekretaryasına uğrayıp, görüşmelerini yaptığını duyduk; ama Genel Kurul çalışmalarına katıldığını üç yıldır hiç görmedik. Bucak da öyle. Peki neden maaşlarını alırlar bu milletvekilleri? Bu iki isme eklenmesi gereken birkaç isim daha var. Birincisi sadece gensoru önergelerinde İstanbuldan Ankaraya gelen ANAP Milletvekili ve yine eski bir bakan olan Güneş Taner. İkincisi yine eski bir bakan Elazığ bağımsız Milletvekili Mehmet Ağar. Sonuncusu da DYP Bursa Milletvekili İbrahim Yazıcı. Son iki isim ara sıra Mecliste görülüyorlar; ama genel olarak yoklar. Aslında tüm bu isimlerin pek öyle paraya da ihtiyaçları yok, niye maaş alıyorlar ki, çalışmadıkları halde? MUMCU YİNE GÖREVİNİ YAPAMIYOR(!) ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Erkan Mumcuyu Genel Başkan Vekilliği görevinden kaydırırken, Görevi partide koordinasyonu sağlamaktı; bunu yapamadığını gördük ve görevinde değişikliğe gittik diye açıklamada bulunmuştu. Mumcunun yeni görevi Parlamento ile İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı. Yani milletvekillerinin Meclis çalışmalarına katılmasını sağlamak da görevlerinden biri. Ama gelin görün ki, ANAPlı milletvekillerinin çoğu Meclis sıralarını unutmuş durumda. Koalisyonun diğer ortakları da bundan dertli. Eğer ANAP sıralarında 20 milletvekili varsa, ortaklar düğün bayram ediyor, Çoğunlumuz var diyerek. Tabi genellikle bu kadar ANAPlıyı bulmak mümkün değil ve bu nedenle ANAPlı bakanların getirdiği ekonomik öncelikli tasarılar bile Meclisten geçemiyor. İşte bunu gören ANAPlılar, Erkan Mumcu bu görevinde de başarılı değil, Genel Başkan onu bu görevinden de alacak diye konuşmaya başladı. Ama neyse ki Mesut Yılmazın en yakın arkadaşlarından biri olan Genel Başkan Yardımcısı Sühan Özkan duruma müdahale etti: Arkadaşlar, bizim grup senyörler grubu. Bırakın Erkan Mumcuyu, Turgut Özal bile kalkıp gelse, yine senyörlerimiz, Özal ta oradan geldi, biz de buradan gidelim deme zahmetine bile girmezler. Böylece Mumcunun görevi şimdilik sürecek gibi görünüyor; ama işi zor, doğrusu. TAHTAKURULARI UYKUSUZ BIRAKTI Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin Arnavutluk gezisine katılan Köşk personeli, bu geziden hiç de memnun kalmadılar. Gazeteci arkadaşlarımızla Köşk personeli aynı otelde kaldılar. Gezinin ikinci günü sabahı haber yetiştirmek ve yayına çıkmak için erkenden kalkıp lobiye indiler. Baktılar Köşk personeli de lobide hazır ve nazır. Ama hepsinin gözlerinden uykusuzluk akıyor. | |||||||||
Sandılar ki Sezerin sonraki günkü çalışmalarının hazırlıkları gece boyunca sürdü. Hayırdır tüm gece çalıştınız mı, hiç uyumamış gibi oldunuz? dediler. Meğer durum hiç de öyle değilmiş. Köşk personeli bir dertliydi ki sormayın: Bizim odaları tahta kuruları basmış. Onlarla yatak arkadaşlığına(!) alışık değiliz; yanlış anlaşılmasın diye uyumamayı tercih ettik. Allahtan Cumhurbaşkanı da bu otelde kalmadığı için, uykusuzluk çekmedi. | |||||||||
Bu kavga seçimi getirebilir Vekillerin kola gazoz savaşı SP'de 'ML' etki "Uzun ince" yolda son durum Siyaset şekerlemeleri Erken seçim Cem + Derviş Ağalar böyle konuşur DSP'li bakanlar istifa etmez! Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||