| | | | Tantan’ın, Muhammed Ali gibi yeniden doğacağı, “Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım” diyerek ringe çıkacağı beklentisinde olanlar az değil. Aksine bu maçı Yılmaz’ın kazandığına, Tantan’ın birçok politikacı gibi unutulanlar kervanına katılacağına inananlar da var.
Yılmaz’ın Tantan’ı şu aşamada safdışı bırakması, aslında başarılı bir taktiğin sonucu. Hatırlayınız. Bütün okların Cumhur Ersümer’e yöneldiği günlerde Yılmaz gerçekten zor durumdaydı. “Beyaz Enerji” ve “Mavi Akım” iddialarıyla bunalan bakanını, partisini ve kendisini fena halde sıkıştırılmış görüyordu.
Yılmaz bu noktada üç koldan “huruç” harekatına girişti.
Bir koldan jandarmaya ( dolayısıyla askere) karşı taarruza geçti. Ocak ayı başlarında yaptığı gibi sorunu bir “rejim davası” olarak ortaya koyan seri demeçlerle jandarmayı geriletmeye çalıştı. Partisini yoketmeyi amaçlayan komplolardan sözetti. “Jandarmanın şehrin ortasında ne işi var” gibi sorularla yetki tartışmasını gündeme getirdi. “Sivil siyaset dışındaki unsurlar”a yoğun baraj ateşi açarak bu bölgede kendine alan yarattı. Jandarmada Beyaz Enerji ile ilgili subaylar uzaklaştırıldı.
Yılmaz, huruç harekatının ikinci cephesini yargı alanında açtı. Başta Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Talat Şalk olmak üzere savcılara karşı hücuma geçerek, partisine yönelik iddiaların siyasal olduğu savını yine yoğun bir şekilde işledi. ANAP’a rüşvet verildiği iddialarını şiddetle reddederek karşı suçlamalara girişti. Yılmaz bu bölgede de kendine nefes alabileceği bir alan yarattı. Savcı Şalk hakkında soruşturma açıldı.
Yılmaz’ın üçüncü huruç taarruzu partisinin içindeydi. Beyaz Enerji konusunda jandarma kaynaklı iddialar artarken, jandarmanın bağlı olduğu İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın kendinden yana olmamasını, sessiz kalmasını içine sindiremedi. Yolsuzluklarla mücadelenin simge ismi haline gelen ve bu özelliğiyle önemli bir kamuoyu desteği kazanan Tantan’ın sessiz kalması hatta çeşitli konuşmalarında Yılmaz’ı düşündürecek suçlamalarda bulunması, ANAP Genel Başkanı için belki de kabus gibiydi. Yılmaz, önce parti içinde “hain”lerden sözetti, kimilerini “kahraman” olmaya kalkmakla suçladı, “atarım” dedi ve sonunda Salı günü Tantan’ı görevden aldı.
Yılmaz, Nisan ayı sonlarında sıkıştığı noktadan, bu üç yönlü huruç harekatıyla kendine hareket edebileceği bir alan yaratmış görünüyor.
Bu alan ve bu alanda hareket edebilme olanağı Yılmaz’a kesin bir başarı şansı yaratıyor mu?
Yılmaz’ın kendine bir hareket alanı yarattığı doğru olsa bile, bu başarı, kuşatmayı yardığı anlamına geliyor mu?
Her huruç harekatında kurtulma olasılığı kadar “esir” düşme riski de vardır. Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa bile bu riskten kurtulamamıştır.
Bu soruların yanıtı, gelişmelere bağlı. Beyaz Enerji’deki, Mavi Akım’daki gelişmelere... ANAP içindeki ve tabanındaki gelişmelere... Sağda yeni parti girişimleriyle ilgili gelişmelere bağlı...
Tantan’ın bundan sonra takınacağı tavırlara bağlı.
“Nüfuz casusları”nın, “tapınak şövalyeleri”nin, “firavunlar”ın tutumlarına bağlı...
| |
Yalova Efsanesi