 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Sadece milletvekillerinin bu hareketi bile Kemal Derviş’in Meclis’te olmasının ne anlama geldiğini göstermeye yeterli. Amerika’dan bir “kurtarıcı” olarak Türkiye’ye getirildikten sonra, büyük yetkilerle donatılan Derviş, başlıbaşına bir Meclis, başlıbaşına bir hükümet, başlıbaşına bir muhalefet görüntüsü veriyordu. Meclis’e gelmesinin bu imajı na kadar değiştirdiği tam olarak bilinemez ama, en azından Türkiye’de en köklü değişikliklerin bile Meclis çatısı altında yapılması gerektiğini göstermesi bakımından çarpıcı oldu. Görüldü ki, Kemal Derviş de bu hükümetin bir bakanıdır ve Meclis’te yemin etmiş bir bakan olarak Meclis’e karşı sorumludur. Bu olayın bir yararı daha oldu: Uzun yıllarını Amerika’da geçirmiş olan Kemal Derviş, Türkiye’nin aynası Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni biraz daha tanımış oldu. İktidarı, muhalefeti, bütün tipleriyle milletvekillerini, sıraları, kürsüyü, kavgaları, atışmaları, tartışmaları yaşamış oldu. Kendisi için iyi bir deneyim olduğunu sanıyoruz. Bir açıdan daha görmüş olmalı ki, burası Türkiye... Burada...Türkiye’de olanğanüstü günler yaşanıyor. Derviş, beklenen ekonomik programın Cuma günü açıklanacağını söyledi. “Sihirli değnek” kimliği kazanan programın nasıl birşey olduğunu Cuma günü, nasıl karşılanacağını ve nasıl uygulanacağını da izleyen günlerde göreceğiz. Ama sanırız önümüzdeki günlerde bir programı daha görmemiz gerekecek: Kabinede revizyon. Yeni programı uygulayacak hükümetin halkın karşısına yeni bir yüzle çıkmasının artık kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz. Zaman zaman provokasyonlarla amacından saptırılsa da sokarğa dökülen insanlar da, sokağa dökülmeyi son çare olarak gören ama toplantılarında hükümeti istifaya çağıracak kadar sert bir tepki dile getiren esnaf, tüccar, sanayici de, programın ve ekonomik krizden çıkma çabalarının hatırına hükümete desteğini sürdüreceğini ilan eden büyük sermaye örgütleri de hükümette değişiklik istiyor. Bu kez koalisyonun bu değişiklik taleplerine direnmesinin kolay olmayacağı anlaşılıyor. Sağduyu ve gerçekçilik de revizyonu artık zorunlu kılıyor. Üstelik bu, göz boyama amacıyla yapılan bir değişiklik değil, esaslı bir revizyon olmak zorunda. Kasım ve Şubat krizlerinden sonra revizyon isteklerine karşı inatçı bir şekilde direnen hükümetin bu kez de aynı yola sapması altından kalkılması güç sorunlar yaratabilir. İki konunun altını tekrar çizelim: Birincisi, Hükümet ve Kemal Derviş, birlikte olduklarını hem Meclis’e hem kamuoyuna göstermelidirler. İkincisi, hükümet revizyonu gecikmeden yapmalıdır. Hükümet, insiyatifi elinde tuttuğunu ancak böyle kanıtlayabilir. Bu yapılmazsa... İnsiyatif, Ankara’nın Tandoğan meydanında gördüğümüz gibi, polise, medyaya, ev ve işyerlerine, belediye otobüslerine, kamu binalarına, demiryollarına, kadınlara saldıran grupların eline geçer... | ||||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
