Home page
Haber Menüsü


Hikmet Bila
Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.
 
Dış Desteğin Bedeli Var mı?
 
Türkiye geçmişte de dış yardım ararken politik baskı ve taleplerle karşılaşmıştı. Günümüzde benzer durumlar yaşanabilir.
 
 
25 Nisan—  Salı günü yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısından basına yansıyan bilgilere göre, asker üyeler Derviş’i soru yağmuruna tutmuşlar. En çarpıcı sorulardan biri, özetle şöyle: Ekonomik program için dış destek arıyorsunuz. Yabancı ülkelerle ve kuruluşlarla görüşüyorsunuz. Yardım istiyorsunuz. Peki, para istediğiniz kişi, kurum ya da ülkeler, yardım karşılığında Kıbrıs ve Güneydoğu başta olmak üzere siyasal taleplerde bulunuyorlar mı?

   
 
       
    MSNBC News Derviş: Batı şantaj yapmasın
MSNBC News Derviş: Umudum merkez sol ittifak
MSNBC News Derviş ABD'ye hareket etti
MSNBC News Derviş 15 milyar $ bekliyor
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Bu ifadeler Kurul’un resmi bildirisinde yeralmadığı için tam olarak asker üyelerle Derviş arasında nasıl bir diyaloğun geçtiğini bilemeyiz. Ama, bu sorular sorulduğuna göre, Kurul’daki asker kanadın, “Destek karşılığı siyasal ödünler verilemez” demek istediği açık.
       
        MGK’dan medyaya yansıyan bu tavrı, Kemal Derviş’in Alman Die Zeit gazetesine verdiği demeçteki ifadelerle birlikte değerlendirmek sanırım daha anlamlı olur. Gazetenin yarınki sayısında yeralacak olan ve NTVMSNBC’de bugün ayrıntılı olarak verilen demecinde Derviş, şunları söylüyor:
       
        “Yardımı siyasal şartlara bağlamak şantajdır. Bununla Türkiye’den istenenin tam tersi sağlanır.”
       
        Bu sözlerden de anlaşılıyor ki, dış destek karşılığı siyasal ödün konusunda MGK’da dile getirilen kaygı, Kemal Derviş’in ağzından para kaynaklarına ya da onların arkasındaki güç odaklarına iletilmektedir.
       
       
       
       * * *
       
       
       
        Türkiye’nin yakın tarihini anmsamayanlar için, bu kaygı abartılı görünebilir. Bu nedenle kimileri, “Nereden çıktı bu siyasal talep tartışması?” diye sorabilirler. “Adamlar bize yardım etmek için çırpınıyor, daha ne yapsınlar?” diye savunanlar bulunabilir.
       
        Ancak.
       
        Çok değil, daha yirmi-yirmibeş yıl önce yaşananlar düşünülürse, bu kaygılara haksız demek, haksızlık olur.
       
        1980 öncesinde Türkiye yine ciddi ekonomik ve siyasal krizler içindeydi. Belki bugünküne göre çok daha ağır bir bunalım yaşanıyordu. Üstelik kıtlık ve karaborsa dizboyuydu. Margarinden benzine, tüpgazdan ampule, gübreden tuvalet kağıdına kadar hemen her malın kıtlığı çekiliyordu. Döviz yokluğu yüzünden Türkiye’nin dış temsilciliklerinde maaşlar bile ödenemiyordu. Türkiye’nin İsviçre’deki altınları, el konulmasın diye, bir gece özel bir uçakla yurda kaçırılmıştı.
       
        Krizden çıkmak için Türkiye’nin paraya ihtiyacı vardı. Türkçesi, dolara ihtiyacı vardı.
       
        Bir takım kurum ve kuruluşlar, o kurum ve kuruluşların kısaltılmış isimleri işte o dönemde beynimize kazındı: IMF, IBRD, OECD, VS, VS, VS...
       
        Çalmadık kapı kalmadı. Herkes “Türkiye’ye acil yardım yapılmalı” diyor, hatta “acilin de acili” (urgen urgent) yardım kararları alınıyor ama kimse kılını kıpırdatmıyordu. Amerika topu Avrupa’ya Avrupa Amerika’ya atıyor ve Türkiye’ye “bir cent” bile gelmiyordu.
       
        İşte o günlerden bir gün, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Warren Christopher’ı kabul etti. Toplantıda Türkiye’nin Washington, Amerika’nın Ankara Büyükelçileri de vardı. Söz “dış destek” konusuna geldi. Amerikalı, açık konuştu:
       
        “Kıbrıs’tan ödün vermezseniz, yardım mardım yok”
       
        Ecevit, neye uğradığını şaşırmıştı. Ayağa kalktı, “Bu toplantı burada bitmiştir” dedi.
       
        Gerçi daha sonra toplantı yeniden başladı. Amerikalı Bakan Yardımcısı, yanlış anlaşıldığını falan söyleyerek havayı yumuşattı ama bir gerçek artık ortaya çıkmıştı. Batı, vereceği yardım karşılığında Türkiye’den Kıbrıs’ta ve Ege’de ödün vermesini, topraklarından U-2 casus uçaklarının yeniden uçurulmasını onaylamasını istiyordu.
       
        Türkiye o günlerde bu isteklere evet demedi.
       
        Yardım da gelmedi.
       
       
       
        * * *
       
       
       
        Dönüp dolaşıp çeyrek yüzyıl önce geçtiğimiz yere geldiysek, hiç değilse gerçekleri bilme konusunda bugünler o günlerden farklı olmalı. Şeffaflık derken, yardımla ilgili tartışma ve pazarlıkların perde arkası da Türk kamuoyuyla tartışılmalı.
       
       
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları